Müstesna önemdeki ortak

IRAK’ta savaş yılları Türkiye’yi çok etkiledi ama emin olun, seçim sonrası yeni dönem, birincisinden çok daha fazla etkileyecek bizi.

Kristal kürem öyle söylediği için değil, gelişmelerden ve duyduklarımdan çıkardığım sonuç bu.

Türkiye’nin, Irak’ın yeniden yapılanma sürecinde istikrarın etkili aktörleri arasında yer alması isteniyor.

Amerikan kamuoyunda Irak savaşıyla ilgili en sert eleştirilerin yapıldığı bir dönemde FBI ve CIA başkanlarının Türkiye’yi ziyaretleri ile başlayan ve ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın sırada olduğu bir dizi ziyaret de bunu gösteriyor.

ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın ikinci Türkiye ziyaretinin tarihini kesinleştirmek için çalışmalar başlamış durumda.

Rice’ın şubat ayındaki ilk ziyaretinin çerçevesini, 1 Mart tezkeresinin sonuçlarının onarılması oluşturmuştu. İkinci ziyaretin amacı ortaklığı derinleştirmek.

ABD Dışişleri Bakanı ilk mesajını yeni Ankara Büyükelçi Ross Wilson’ın yemin töreninde şu sözleriyle veriyor: ‘Türkiye, müstesna önemde stratejik ortağımızdır!’

Müstesna önemde ya da son derece önemli. Önümüzdeki dönemde Türkiye’den nasıl bir rol beklendiğini de açıklamıyor mu?

***

MÜSTESNA
önemdeki stratejik ortaklık, Irak’taki askeri varlığını geri çekmek zorunda olan Amerikan yönetimi açısından, Türkiye’nin Irak’ta istikrarın sağlanması için daha aktif rol alması anlamına geliyor.

Sünni grupların seçimlere katılması konusunda Ankara’nın devreye girmesi Washington’un tarif ettiği ‘yapıcı rol’e örnek olarak veriliyor.

Sadece Türkmen ve Sünniler değil, Amerikalı yetkililere göre Irak Kürtleri de Türkiye’ye bakıyor.

Irak’ta esas hedef, toprak bütünlüğünü koruyan, demokratik ve istikrarlı bir yeniden yapılanma sürecinin başlaması. Türkiye, bütün gruplar üzerinde etki sahibi bir komşu olarak bu dönemde daha fazla rol üstlenebilir.

Ama tersi de olabilir. Irak bölünmeye de gidebilir.

İşte bu durumda da Türkiye’den, ‘müstesna önemde stratejik ortak’ olarak istikrarsızlığı derinleştirecek adımlar atmaması bekleniyor.

Türkiye’nin Kürtlerle ilişkisi, ABD’nin Irak’tan çıkış stratejisinin önemli başlıklarından.

Bu, PKK konusunun, kendi başına terörizme karşı mücadele başlı altında değil, Türkiye ile ABD arasında Irak’ta işbirliği çerçevesinde ele alınacağını gösteriyor.

PKK’ya karşı Türkiye’nin Iraklı liderler ile işbirliğine gitmesi öne çıkartılırken, Türkiye’ye askeri önlemlerin yanı sıra siyasi çözüm yöntemleri üzerinde düşünmesi de öneriliyor. Washington ise PKK’nın mali kaynaklarının kesilmesi için devreye giriyor.

***

GEÇEN
yıl Büyük Ortadoğu Projesi’ni tartıştık. Belirsiz, kaygan bir zemindi. Ama bu yıl gelişmeleri daha net görebiliyoruz. Ortadoğunun demokratikleşmesi söylemi sönükleşti. Şimdi, Irak’ta istikrar; Suriye’de - başarabilirse - Beşar Esad ile rejim değişikliği ve esas olarak da İran var gündemde.

Türkiye ile ilişkileri ortaklıktan sıradışı bir ortaklığa yükselten, rolünü ve beklentileri artıran bir gündem bu.
Yazarın Tüm Yazıları