Mustafa Kemal, önceki gün vefat eden Neclá Sultan’ın annesiyle evlenmek istemişti
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Son padişah Sultan Vahideddin ile son Halife Abdülmecid Efendi’nin torunu olan Neclá Sultan (Osmanoğlu), hayata önceki gün Madrid’de veda etti.
Neclá Sultan, bundan 90 sene kadar önce yaşanan ve gerçekleşmesi halinde tarihi baştanbaşa değiştirebilecek olan bir evlilik teşebbüsünün kahramanlarından birinin kızıydı: Sultan Vahideddin’in çocuğu ve Neclá Sultan’ın da annesi olan Sabiha Sultan ile bir zamanlar Mustafa Kemal Paşa evlenmek istemişti. Sabiha Sultan, bu evlilik talebinden 40 küsur sene sonra, Türkiye Cumhuriyeti’nde bir ara başbakanlık yapan ve dünürü olan Suat Hayri Ürgüplü’ye yazdırdığı hátıralarında Mustafa Kemal Paşa’nın kendisi ile evlenme arzusunu doğrulayacak ve "Çekindim ve istemedim. Zira, önümde hiç de iyi örnek olmayan Enver Paşa ile Naciye Sultan’ın hayatı vardı" diyecekti.
FATİH’in, Yavuz’un ve Kanuni’nin soyundan geliyordu ama Türkiye’de değil, ailesinin sürgünde olduğu Fransa’da doğmuş; memleketine seneler boyu girememiş, Mısır’da evlenmiş, İsviçre’de ve İspanya’da yaşamıştı. Kaderi sürgünlerden açıldığından olacak, dünyadan ayrılışı da vatanında değil, İspanya’da oldu.
Son padişah Sultan Vahideddin ile son Halife Abdülmecid Efendi’nin hayatta bulunan iki torunundan biri olan ve İspanya’nın başkenti Madrid’deki bir hastahanede önceki gün vefat eden Neclá Sultan’dan (Osmanoğlu) sözediyorum.
Neclá Sultan, bundan 90 sene kadar önce, gerçekleşmesi halinde tarihi baştanbaşa değiştirebilecek bir evlilik teşebbüsünün kahramanlarından birinin kızıydı: Osmanoğulları’nın son hükümdarı Sultan Vahideddin’in kızı olan annesi Sabiha Sultan’a, bir zamanlar Mustafa Kemal Paşa talip olmuştu.
İşte, bu evlilik talebinin kısa öyküsü:
Sultan Vahideddin’in iki kızı vardı: Ulviye ve Sabiha Sultanlar... Hükümdarın küçük kızı olan Sabiha Sultan 1894’te doğmuş, ablasıyla beraber batılı bir prenses gibi büyütülmüş, evlenme çağına geldiğinde de birçok talibi çıkmıştı ve taliplerden biri, Çanakkale’deki kahramanlıkları o günlerde dillerde dolaşmakta olan genç bir asker, Mustafa Kemal Paşa idi...
Paşa, Sabiha Sultan’dan hakikaten hoşlanmış mıydı, yoksa ezeli rakibi Enver Paşa’nın seneler önce yaptığını yapıp saraya damat mı olmak istemişti, bunları kimse bilmiyor. Ama evlilik olamadı ve her iki taraf da kendi yollarına gittiler. Sonrası, málum... Mustafa Kemal Paşa, Látife Hanım ile kısa sürecek bir izdivaç yaptı; Sabiha Sultan da son Halife Abdülmecid Efendi’nin oğlu olan kuzeni Şehzade Ömer Faruk Efendi ile evlendi; Neslişah, Hanzade ve Necla Sultanlar’ı dünyaya getirdi ve hayata sürgün dönüşü yerleştiği İstanbul’da, 1971’in 26 Ağustos’unda vedá etti.
Sabiha Sultan, Mustafa Kemal Paşa’nın evlilik talebinden sonraki senelerde yakın dostlarına bahsederken hadiseyi doğrulayacak, hattá "Kendilerini bir defa görmüş ve hoşlanmıştım. Gayet yakışıklı idiler. Ateş gibi gözleri vardı, alev alev yanıyorlardı. Ama evlenemezdim, zira Faruk’u seviyordum" diyecekti.
Bu evlilik meselesinden, geriye tek bir belge kaldı: Sabiha Sultan’ın o günlerden 40 küsur sene sonra, Türkiye Cumhuriyeti’nde başbakanlık yapan ve ortanca kızı Hanzade Sultan’ın dünürü olan Suat Hayri Ürgüplü’ye yazdırdığı kısa hátıratının birkaç satırı...
Suat Hayri Ürgüplü, mülákat şeklinde kaleme aldığı bu hátıratta, Sabiha Sultan’a "Duyduğumuza göre, Mustafa Kemal Paşa sizi istemiş, pederiniz razı olmamış. Doğru mudur?" diye soruyor ve Sultan şu cevabı veriyor:
- "Evet, istemiş. Benimle konuşmuş değildir ama ben çekindim ve istemedim. Zira, önümde hiç de iyi örnek olmayan Enver Paşa ile Naciye Sultan’ın hayatı vardı. Sonra, tanınmış ...bir kumandanla aile hayatı kurabileceğime inancım yoktu."
Hadiseler başka türlü cereyan etseydi ve Sabiha Sultan genç Paşa’nın teklifine "Evet" demiş olsaydı, tarih bugün nasıl olurdu dersiniz?
Son Halife’nin torununun son duasını Ürdünlüler yaptı
SON padişah ile son halifenin hayata İspanya’da önceki gün vedá eden torunları Neclá Sultan’ın (Osmanoğlu) vefatı ánında yanında Türkler değil, Ürdünlüler vardı. Neclá Sultan’ın oğlu Prens Osman Rifat annesinin vefatı sırasında İspanya dışındaydı ama Prens’in Madrid’deki Ürdün Büyükelçiliği’nde görevli diplomat arkadaşları hastahanede idiler ve ölüm döşeğindeki Neclá Sultan’ın başında Kur’an okudular.
Neclá Osmanoğlu, ailesinin Türkiye’den sürgüne gönderilmesinden iki yıl sonra, 1926’nın 15 Mart günü Fransa’nın Nice şehrinde dünyaya gelmişti ve Halife Abdülmecid Efendi’nin oğlu Şehzade Ömer Faruk Efendi ile Sultan Vahideddin’in kızı Sabiha Sultan’ın üç çocuğunun en küçüğü idi. Dolayısıyla, 600 senelik Osmanlı tarihinde ablaları Neslişah ve Hanzade Sultanlar ile beraber hem anne, hem baba tarafından hanedan mensubu olan üç sultandan biriydi.
Sultan’ın doğduğu 1926’nın 15 Mart günü Osmanlı ailesi için hem sevinç, hem de hüzün dolu oldu. Sürgündeki Osmanoğulları o gün aileye yeni bir torunun katılmasının mutluluğunu yaşıyorlardı. Nice’de yaşayan Halife Abdülmecid Efendi, torununa "Hibetullah" ismini koydu. Sonra diğer büyükbabaya, sürgün günlerini Nice’in iki saat kadar ilerisinde, sınırın İtalya tarafındaki San Remo kasabasında geçiren Sultan Vahideddin’e telgraf gönderildi ve torun müjdesi verildi. Son padişah, cevabi telgrafında "İsmini, Neclá koyunuz" diyordu ve bebeğin ismi "Neclá Hibetullah" oldu.
MISIR PRENSESİ OLDULAR
Nice’e San Remo’dan aynı gün birkaç saat sonra gelen bir başka telgraf ise, mutluluğu dayanılmaz bir ıstıraba çevirdi. Sultan Vahideddin, torununun dünyaya geliş haberini almasından birkaç saat sonra kalp krizi geçirmiş ve hayata veda etmişti!
Gençlik yıllarını Fransa’da geçiren Neclá Sultan, İkinci Dünya Savaşı’nın çıkmasından hemen önce annesi Sabiha Sultan, babası Ömer Faruk Efendi ve iki ablasıyla beraber Mısır’a yerleşti, üç kızkardeş, hayatlarını burada Mısır kraliyet ailesinden prenslerle birleştirdiler. Büyük kardeş Neslişah Sultan, Mısır’ın son Hıdiv’i İkinci Abbas Hilmi’nin oğlu Prens Abdülmünim ile dünya evine girdi. Hanzade Sultan, yani ortanca çocuk Prens Mehmed Ali İbrahim’le, Neclá Sultan da Prens Amr İbrahim’le evlendi. Her üç Sultan da, artık "Mısır Prensesi" idiler.
Neclá Sultan ile Prens Amr’ın 1951’de oğulları "Osman Rifat" dünyaya geldi ama Mısır’da hemen ertesi sene yaşanan darbe ve krallığın kaldırılması üzerine İsviçre’ye yerleştiler. Eşini burada kaybeden Neclá Sultan Türk vatandaşlığına geçip "Osmanoğlu" soyadını aldı ve bundan birkaç sene önce de İspanya’ya yerleşti.
Son duasını Ürdünlüler’in yaptığı Neclá Sultan’ın cenazesi önümüzdeki hafta İstanbul’a getirilecek ve Áşiyan Mezarlığı’nda annesi Sabiha Sultan ile 1998’de vefat eden ablası Hanzade Sultan’ın yanına defnedilecek.