Musa Aydın: Güreşçilerimiz Rio'da altınları toplayacak

Güncelleme Tarihi:

Musa Aydın: Güreşçilerimiz Rioda altınları toplayacak
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2015 11:30

Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Musa Aydın, 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'nda altın madalya kazanmayı hedeflediklerini belirterek, "Hem Türk milleti hem Spor Bakanlığı hem de güreş ailesi olarak en çok madalya beklediğimiz spor dalı güreş. Yükümüz ve sorumluluğumuz çok büyük" dedi.

Haberin Devamı

Aydın yaptığı açıklamada, olimpiyatların uzun süre hazırlık gerektiren bir organizasyon olduğunu kaydetti. Göreve geldiği günden beri bilimsel bir çalışma yöntemi sürdürdüklerini aktaran Aydın, psikolog, diyetisyen, kondisyonerle birlikte güreşçilerin performans ölçümlerini doktor kontrolünde gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Musa Aydın, Türkiye'nin olimpiyatlarda kazandığını 38 altın madalyanın, 28'inin güreşte elde edildiğini vurgulayarak, şunları söyledi: "Hem Türk milleti hem Spor Bakanlığı hem de güreş ailesi olarak en çok madalya beklediğimiz spor dalı güreş. Yükümüz ve sorumluluğumuz çok büyük. İnşallah Rio'da başta güreş, diğer branşlarımız başarılı olurlar, ülkemizi en iyi şekilde temsil ederler. Ay-yıldızlı bayrağımızı göndere çektirirler. Biz federasyon olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Elimizden gelen bütün her şeyi ortaya koyuyoruz. İnanıyorum ki güreşçilerimiz de üzerine düşeni yapacaklar ve ülkemize madalya kazandıracaklar."

"Biz bütün dünyaya 'Türk gibi kuvvetli' sözünü güreşte kabul ettirmişiz. Güreş bizim ata sporumuz" diyen Aydın, "Müslüman bir ülkeyiz. Güreş bizim peygamber sporumuz. Güreş bizim olmazsa olmazımız. Bizim genimizde, kanımızda var. Bu spor bize atalarımızdan yadigar kalmış, miras kalmış. Türkün sporu güreştir. Güreş, Türk milleti var olduğu müddetçe yaşayacaktır" ifadelerini kullandı.


"Başarılı ülkelerin sporcuları güreşe küçük yaşta başlıyor"
Serbest güreşte başarılı bir ülke olan Rusya'da, çocukların küçük yaşlarda güreşe başladıklarına işaret eden Musa Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yani çocukların hareketlerinin gelişimi, 2-7 yaş arasında oluyor. Biz ise güreş eğitim merkezlerine 7-8'inci sınıfta öğrenci alıyoruz. Bu yaştan sonra çocukların eğitim çok zor oluyor. Bundan dolayı güreşi küçük yaşta başlatmak lazım. Cimnastikle başlatmak lazım. En az 2-3 yıl cimnastik hareketleriyle çocuklara temel spor eğitimi vermek lazım ve yetenek seçimiyle sporcu tespit etmek lazım. Bu yapılıyor mu, yeterli mi? Çok yeterli olduğunu düşünmüyorum. Türkiye 75 milyon. Daha çok sporcu çıkması lazım. Daha çok başarının çıkması lazım. Biz bu konuda bilimsel çalışmalara başladık."


"Devlet güreşçilere sahip çıkıyor"
Federasyon başkanı Aydın, devlet ile Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın başarılı olan sporculara sahip çıktığını, Avrupa'da ve dünyada, olimpiyatlarda önemli dereceler alan sporculara, hem ödül verildiğini hem de 40 yaşında emekli olma imkanı sunulduğunu dile getirdi.

Avrupa'da, olimpiyatlarda ilk 3'e giren sporcunun her ay kendi emeklilik aylığı dışında ekstra bir emeklilik maaşı aldığına dikkati çeken Aydın, bunun yanında güreşçilerin üniversitelerin beden eğitimi ve spor bölümlerine rahatlıkla girebildiğini bildirdi.

Güreşte, futbol ve basketbol gibi diğer spor branşlarına göre imkanların kısıtlı olduğunu savunan Aydın, "Ama bence devlet sporcusuna sahip çıkıyor. Olimpiyat şampiyonlarına Başbakanlık Müşavirliği kadrosu veriyor. Çocuklarımız, sporcularımız bu imkanlardan faydalanıyorlar. Bu imkanları sunan bakanlığımıza ve devletimize teşekkür ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Musa Aydın, yağlı güreşlerin futboldan sonra en çok seyirciye sahip spor dalları arasında yer aldığını belirterek, şunları kaydetti: "Yağlı güreşler bizim 650 yıllık geleneğimiz. Örf ve adetimiz. Bunu bazı kurumlar, kuruluşlar, belediyeler yaşatıyorlar. Biz de yaşatılması için belli yönetmelikler çıkardık. Bu çerçevede bu işi yürütmeye çalışıyoruz. Türk milletine mal olmuş bir spor. İnşallah dünya var olduğu sürece bu gelenek devam edecek. Bu seyirci olmazsa, bu destek olmazsa tabii ki bu kurum ve kuruluşlar da ayakta kalmazlar."

Genelde yağlı güreş seyircisinin orta yaş grubundan oluştuğunu anlatan Aydın, Türk insanının belirli bir yaştan sonra kendi örfüne, adetine ve kültürüne sahip çıkmayı önemsediğini sözlerine ekledi.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!