Minik Sinem karaciğer nakli yapılmazsa ölecek

Sevgili ablacığım, bu yazıyı minik Sinem’in ve ailesinin çaresiz durumunu herkese duyurabilmek ve var olduklarına gönülden inandığım, yardım edebilecek güzel yürekli insanlara ulaşabilmek için yazıyorum sana.

Sinem, beş yaşında karaciğer hastası minik bir kız. Sinem’in ailesi ile aynı apartmanda oturuyorum. Annesi, apartmanın kapıcılığını yapıyor, babası asgari ücretle nalburda çalışıyor.

Sinem ise karaciğer hastası, yaklaşık iki yıldır sürekli hastaneler, ilaçlar, tedaviler denendi ancak sonuç başarılı olamadı. Maalesef siroz başladı ve Sinem’e acilen karaciğer nakli yapılması gerçekliyor.

Bundan iki yıl önce Sinem’in renginin sapsarı olduğunu ve sürekli kaşındığını fark ettim. Öyle ki vücudunun her yeri kaşınmaktan yara olmuştu. Alıp bir devlet hastanesine götürdük. Hastanede karaciğerinde bir sorun olduğunu ancak ilgili bölüm olmadığı için, bir başka hastaneye gitmemiz gerektiğini söylediler. Tavsiye edilen devlet hastanesine gittik, bazı tetkikler yapıldı ve tedavi için bir başka hastaneye yönlendirildik yine. Yaklaşık iki yıldır sürdürülen tedavi sonrasında artık karaciğer naklinin gerektiğini, nakil olmadığı takdirde Sinem için yapılacak bir şey kalmadığı anlaşıldı.

Bu zamana kadar tedavi için Kartal Devlet, Göztepe SSK ve Çapa’ya gittik geldik. Çapa’daki doktor gözleri dolu dolu anlattı durumu. Çapa bir üniversite hastanesi ve son bir yılda gerçeklesen organ nakli sayısı sadece 1’imiş.

Ve bu konu ile ilgili tüm doktorları özel bir hastaneye transfer olmuş. Bu nedenle oraya gittik.

Nakil için canlı verici şansı maalesef yok, siroz başladığı için, organ nakli için onay verilen, dokuların uyuştuğu ve beyin ölümünün gerçekleştiği bir donör gerekiyor.

Kısa bir süre içinde uygun karaciğerin bulunacağından ümitliyiz. Türkiye’nin bu konuda en iyi hastanelerinden biri bu. Ancak bu ameliyat için aileden 50 bin YTL talep ediliyor. Babası SSK’ya bağlı ama, 50 bin YTL’yi özel hastane istiyor. Zaten eğer SSK’lı olmasaydı bu miktar 75 bin olacaktı. Uygun karaciğer bulunduğu vakit, bu para hazırda olmazsa, ameliyat maalesef yapılamıyormuş. Ailenin maddi gücü bu kadar parayı ödemeye yetmez, yetemez. Bu konuda Sinem’e ve ailesine destek olabilecek, Sinem’e ikinci yaşam hakkının tanınmasına aracılık edebilecek kişilerden, kurumlardan yardım istiyoruz.

Yazımı yayınlayarak, Sinem’e bir umut ışığı yakarsanız sevinirim. Bilgi için Sinem’in ev telefonu: 0 216 566 42 87

Ayşin Baltacan


Sevgili Ayşin, bu içler acısı olayı bana ulaştırdığın ve güvenin için teşekkür ederim. Ben de insanlık ölmedi, elbette hayırsever kurumlar, insanlar bu işe el atacaklardır diye düşünüyorum. Ben seni, her zaman kedilerin, köpeklerin, atların peşinde, bir hayvan dostu olarak bilirdim. İşte bak, bazı kişiler biz hayvanseverlere, en gücüme gidecek şekilde: "Canım insan varken, ne diye hayvanlarla ilgileniyorsunuz" demiyorlar mı? Eğer bizler yürekleri sevgi dolu insanlar olmasaydık ne insana, ne hayvana faydamız olurdu, öyle değil mi? Sanki biz yeri gelince insanlar için koşuşturmuyormuşuz gibi... Ne bilsinler! İşte senin bu davranışın, her can için çırpındığının bir örneği. Umarım "önce insan" diye bizlere kızanlar, biraz utanırlar. Evet biz hep koştururuz; ama bizim için ayırım yok; önce can var... Tanrı’nın yarattığı her can değerlidir.

Ben çok titizim ama eşim temizliğe önem vermiyor

Benim derdim daha farklı bir dert. Görünüşte belki, "Aman bu da sorun mu" diyecekler okuyanlar... Ama, inanın psikolojim bozuldu. Bir de kendilerini benim yerime koyarak düşünsünler...

Eşimle severek evlendik. Dış görünüşü temiz yakışıklı bir adamdı. Ancak evlendikten sonra onun ne yazık ki, göründüğü kadar düzgün biri olmadığını anladım. Eşim temizlikten anlamayan bir adam. Eşim banyo yapmayı, çamaşır değiştirmeyi sevmiyor... Haftada bir gömlek değiştirdiği için gömleklerini ne kadar yıkayıp, ütülesem de kir izleri gitmiyor... Evleneli 20 yıl oldu nerdeyse... Çıldırmak üzereyim. Dayanamıyorum. Bakıyorum, duş alıyor, kalkıp tekrar eski çamaşırlarını giyiyor. Başka hiçbir kötü huyu yok. Yine de seviyorum eşimi...

Aksi gibi ben de oldukça titiz, her gün duş alan, çamaşır değiştiren biriyim... Hatta bana; "Ne güzel mis gibi kokuyorsun", der. Arada şaka yollu söylemeye çalışıyorum. Onu kırmak istemiyorum... Her gün çarşaf yastık, yorgan yüzü değiştirmekten bıktım usandım... Eşimle beraber olurken onu çok sevmeme rağmen, ilişki bana azap oluyor... Sizin fikirlerinize ihtiyacım var...

RUMUZ: TİTİZ


Tamam kızım, haklısın; temiz bir insanın, biraz pasaklı ve yıkanmaya pek de meraklı olmayan biri ile birlikte bir evlilik sürdürmesi pek de kolay olmasa gerek.

Ancak bunun için bu kadar üzüntü, bu kadar acı çekmen gereksiz. İnan ne evlilikler var, ne acılar var, bilsen; eşinin kirli çamaşırlarını öpüp koklarsın.

Genellikle erkekler yıkanmak için biraz dürtülmek isterler, biraz üşengeçtirler. Temiz çamaşırlarını sen hazırlayıp, koyacaksın önüne... Yıkanması için yumuşaklıkla, tatlı tatlı razı edeceksin. Ancak seninki de biraz fazla, ne diye her Allah’ın günü çarşaf değiştiriyorsun ki? Aşırı titizlik de pek hoş bir şey değildir, inan.

Eşime internetten bir başkası gibi yaklaştım

İnternette eşimle bir yabancı gibi arkadaşlık kurdum. Randevu vererek bir başkasını gönderdim. O da meraktan bir arkadaşıyla buluşma yerine gelmiş. Ben de babam ve onun bir akrabasıyla gidip gördüm, ondan sonra da babamın evine döndüm. Uzun zaman olmasına rağmen hálá barışmak için peşimde dolaşıyor. Boşanma kararını temyize gönderdi. Barışmamakla doğru mu yapıyorum? Belki de yardım için bir uzman görüşüne ihtiyacım var.

RUMUZ: NEDENİM KUŞKU


Sevgili kızım, boşanmaya kalkışmadan önce adamı bir dinleseydin. Her insan biraz meraklıdır, kendisine yakınlık gösteren, ilgi gösteren birini merak edebilir. Bu illa aralarında bir ilişki var, ya da olacak demek değil ki. Bence biraz acele etmişsin. Karşılaştığın gerçek bir ihanet olsaydı ben de seninle beraberim. Yine de bu işi uzmanına bırakalım.
Yazarın Tüm Yazıları