Milli irade FIFA’ya mağlup

FIFA 2007 Mart ayında Türkiye’ye mektup yazıyor:

"Sizin ülkenizde Futbol Federasyonu genel kurulunda görevli, özellikle kulüpleri temsil eden delegelerin FIFA talimnamesine aykırı olarak, kendi haklarını uygulamakta sürekli baskı altında kaldıkları görülmektedir".

Bu uzun cümlenin Türkçesi, sizin federasyon özerk değil, siyasal etki altında, bunu değiştir, demek.

Bundan FIFA’ya ne? Bir ülkede futbol yönetimi özerk değilse, FIFA kuralına göre, o ülke uluslararası karşılaşmaların dışında tutuluyor. Avrupa ve Dünya Şampiyonaları, Şampiyon Kulüpler, UEFA şampiyonluğunda o ülke ve takımları dışlanıyor. Ülke küme düşüyor.

Bu tehlike karşısında, AKP Futbol Federasyonu’nun yapısını ve denetimini değiştiren yeni bir yasa hazırlıyor.

GENEL KURUL

Yeni yasa kuşbakışıyla futbolun yönetimini kulüplere bırakıyor gibi. FIFA’nın istediği yönde, siyaset futboldan elini çekiyor gibi.

Oysa, masum görünen yasa, tam tersine, federasyonu daha beter siyasal etki altına alıyor. Özerklik bir yana, AKP’nin futbolda egemenliğini ilan ediyor. Genel kurul üzerinden, AKP federasyonu ele geçiriyor.

Yasanın özü, genel kurulun yapısıyla bağlantılı. Genel kurul ne kadar bağımsız ise, federasyon o kadar özerk. Ancak, durum hiç öyle değil. Her ne kadar, spordan sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, yasayı ister istemez savunsa da, söyledikleri ne yazık ki, doğru değil.

ESKİ VE YENİ ORANLAR

Tasarı komisyonda görüşülürken, CHP Yalova milletvekili Muharrem İnce çarpıcı bir tespitte bulunuyor:

"Yürürlükteki yasada kulüplerden gelen delegelerin genel kuruldaki oranı yüzde 62. Yeni yasada kulüplerin delege oranı yüzde 88’e çıkıyor".

Fena mı? Federasyon yönetimi, Başesgioğlu’nun dediği gibi, kulüplere bırakılmıyor mu? Siyaset uzaklaşmıyor mu?

Kazık ayağı öyle değil. CHP’li İnce devam ediyor:

"Kulüplerin yüzde 60’ı belediyelerin elinde".

Belediyeler kimin elinde? Büyük çoğunlukla AKP’nin. Kulüplerin delege oranı artarken, aslında belediyeler yoluyla AKP’nin genel kuruldaki oranı yükselmiş oluyor. Bu da, Futbol Federasyonu’na siyaseten el koymaktan başka bir şey değil.

UZAKTAN KUMANDA

Bir, iki ve üçüncü lig kulüpleri genellikle o kentlerin belediyeleri tarafından besleniyor. Bu kulüpler belediyelerin yönetiminde.

Geçen yıl Yerel Yönetim Yasası’nda AKP, "belediye başkanları spor kulüplerinin başkanı olamaz" diye bir kural getiriyor. Bu göstermelik. Uzaktan kumanda ile bir, iki ve üçüncü lig takımları pratikte bal gibi, belediyelerin denetiminde. Belediyeler olmasa, o kulüplerin yaşaması güç.

Bu kulüplerden federasyon genel kuruluna gidecek delegeler, belediye başkanlarının, yani AKP’lilerin belirleyeceği kişiler.

Özerklikmiş, hıh, al sana siyaset, hem de en hasından. TBMM’den geçecek yasa, sonradan FIFA’ya takılıyor ve FIFA, "bu yasa olmaz" diyor.

Milli iradenin temsil edildiği Yüce Meclis FIFA’ya yeniliyor. Çok tatsız olmaz mı?

Belediyelere yüzde 20 ek kaynak

YENİ bir vergi tasarısı hazırlanıyor. Yerel yönetimleri güçlendiren bir tasarı.

Buna göre, belediyelerin vergi gelirlerinden aldığı pay yüzde 20 artıyor. Yerel yönetimlere ciddi kaynak aktarımı. Belediyeler bu ek geliri nasıl kullanacak? Tasarı bu soruya iki yönden yanıt getiriyor.

1-Belediye bütçesi içinde, personel harcamaları bütçenin yüzde 30’undan fazla olamaz. Bazı belediyeler biraz para buldu mu, bunu hemen personel alımında kullanıyor. Bu kural, bu isteği dizginliyor.

2-Belediye yatırımları İller Bankası süzgecinden geçiyor. Bu kural da, belediyelerin keyfi yatırım yapmasını engelliyor. Yatırımlara İller Bankası’nın rehberlik etmesi öngörülüyor.

Yerel yönetimlere, merkezden yönetimin azalması gerektiğine inanan bir vatandaş olarak, bu tasarıyı, en azından bu maddeler çerçevesinde, doğru buluyorum.
Yazarın Tüm Yazıları