Merkezden kaçış modası

ÖNCE Karadağ kararını verdi. Mayıs ayı sonundaki referandumda Sırbistan’da ayrılık onaylandı.

Ardından Katalonya. Geçen hafta bölge halkı daha fazla özerklik için oy kullandı.

Bugün de İtalya’da referandum var.

İtalyanlar, merkezi devleti küçültüp, bölge yönetimlerini güçlendirmeyi öngören reform tasarısı için bugün sandık başına gidecekler.

Neler oluyor Avrupa’da?

Büyük devletler parçalanma sürecine mi girdi?

***

İTALYA
’ya bir göz atalım.

Bugün İtalya’da yapılacak olan referandum, hem sağ hem de sol tarafından iyice siyasallaştırıldı.

Anayasa değişikliği değil de sanki hükümete güvenoyu referanduma sunuluyormuş havası var.

Sol, İtalya’nın kurucularının hazırladığı 1948 anayasası ve merkezi devletin gücünün korunması için "hayır", sağ partiler ise sistemi değiştirecek reformlar için "evet" diyor.

Prodi, sıkı bir "hayır"cı, Berlusconi ise "evet" diyor. Eğer evet çıkarsa hükümetin istifa etmesi gerektiğini söylüyor sağ siyasetçiler.

Referanduma sunulan tasarı eğitim ve sağlık politikalarını bölge yönetimlerine bırakıyor. Bölgeler kendi güvenlik güçlerini de oluşturabilecek.

Parlamenter sayısı yüzde yirmi azalacak ve seçilme yaşı indirilecek. Böylece sağ ve soldaki küçük partilerin parlamentoya girme olasılığı azalacak. Ayrıca Başbakanın yetkileri artacak.

Eğer bugün başlayıp yarın sonuçlanacak olan referandumdan "evet" çıkarsa İtalya federasyonu konuşmaya başlayacak.

Ama, hayır çıkarsa da konuşacak gibi görünüyor.

Kuzey Ligi’nin lideri Bossi, "En azından kuzeyde ’evet’ler kazanmalı. Böylece halk olarak haklarımızı ve özgürlüğümüzü elde etmek için Birleşmiş Milletler’e başvurma olanağına kavuşuruz" diyordu Libero’ya verdiği demeçte.

***

İSPANYA
geçen hafta Katalonya’nın daha fazla özerkliği için oy kullandı. Başbakan Zapatero’nun, "Özerklikler İspanyası’na bir adım daha sözleriyle hükümetin başarısı olarak ortaya koyduğu sonuç, sağcı partiler ve bazı generaller tarafından, ülkenin parçalanması" olarak kınandı.

Tam bağımsızlıktan yana olanlar ise bu uzlaşmayı çok geri buldular.

Ama, sonuçta bu bir uzlaşmaydı. Bağımsızlık isteyenler ile merkezi hükümetin yetkilerinin bir kısmını devrederek ülke bütünlüğünün güçlendirileceğine inanan iktidar arasındaki uzlaşma sonuç verdi.

Bu bağımsızlaşma sürecine merkezi devlet ne kadar dayanabilir? Süreç, İspanya’yı bölünmeye götürür mü?

Bağımsızlık yanlısı siyasi hareketler bu sonucu elde etmek için sonuna kadar zorlayacaklar.

Ancak, şiddetin yerini diyalog ve uzlaşma alıyor. Bu bir dönüm noktası.

Bu uzlaşma sürecinde, ayrılık bir hedef olarak kalacak mı? Ben sanmıyorum.

Avrupa Birliği’nin bir parçası olan bu ülkeler ayrıldıklarında, yeniden birliğe girmek için başvurmaları gerekecek. O zaman Fransa ya da İspanya’nın, eğer bir uzlaşma yok ise, bu başvuruyu kabul etmeleri mümkün mü? Tabii ki hayır.

***

GELİŞMELERİ
alt alta sıralayıp, "Avrupa bağımsızlık taleplerine yeşil ışık yakıyor" sonucuna varmak için erken.

Her olayı kendi gerçekleri içinde değerlendirmek gerekiyor.

Yine de, bu gelişmelerin ortak bir özelliği var. Farklılıkların kendilerini ifade olanağı bulduğu bir diyalog süreci teşvik ediliyor. Bunun için de uluslararası kabul gören tek bir koşul var. Şiddet ve dayatmacılığa son vermek.
Yazarın Tüm Yazıları