Zayıflama kahvesi sağlığı tehdit ediyor!

Güncelleme Tarihi:

Zayıflama kahvesi sağlığı tehdit ediyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2010 06:00

Güzel olmayı, zayıf ve formda görünmeyi kim istemez? Ancak zayıf olma uğruna kimi zaman sonu ölümle biten bir maceranın kahramanı olmayı, herhalde kimse istemez!

Haberin Devamı

Ülkemiz de dâhil, dünyanın birçok köşesinden gelen haberler, zayıflama ve diyet ürünlerinden mağdur olmuş kadınları anlatıyor. Kimileri erken alınan önlemlerle sağlıklarına kavuşabilirken, kimileri de bu ürünleri kullanmanın bedelini canlarıyla ödüyor.


Adı kahve ama...
Diyet ürünleri; toz, tablet ya da başka formlarda olabiliyor. Bunların en yenisi ise 'sözde' zayıflama kahvesi.

Kahvenin ve kafeinin, metabolizmanın çalışmasını hızlandırarak zayıflamaya yardımcı olduğunu biliyoruz. Bu haberlerden yola çıkanlar, şimdi de kahveye el attı. Ama sözü edilenler, marketlerde satılan ya da bir kafede sipariş ettiğimiz zaman önümüze gelen türden kahveler değil. Zayıflama kahvesi Türkiye'de yeni yeni satılıyor. Ancak hızlı etkisi ve çabuk kilo verdirmesiyle fısıltı gazetesinin manşetine çıktı bile. Bu uğurda sağlığını yitiren onlarca hemcinsinin varlığını bilmelerine rağmen, kilo vermenin dayanılmaz hazzını yaşayan kadınlar kendilerini ateşe atmaktan kaçınmıyor.

Zayıflama kahvesinin içinde ne var?
Zayıflama kahvesi hakkında görüşlerini aldığımız Memorial Hastanesi'nden Uzm. Dr. Murat Görgülü ise bu ürünlerin birçoğunun içinde kahve dahi olmadığını söylüyor: "Son dönemde zayıflama kahvesi diye bazı şeyler duyuyoruz. Bunların birkaç türü var. Kimi sadece bitki özleriyle beraber, kavrulmuş ve dövülmüş nohut tozundan oluşuyor; kimi de kafeini artırılmış, bildiğimiz kahveden. Bazıları yalnızca kahve ve birtakım vitaminler ile ginseng gibi vücut direncini artırıcı ürünlerden oluşuyor. Rezene ve yeşil çay gibi idrar söktürücü bitkisel destekli ürünler içeren karışımlar olarak sunulanlar dahi var."

Zayıflamanın sırrı
Zayıflama deyince, dengeli ve uygun kalori ile beslenme ve bir takım desteklerle kilo vermeye yardımcı olma kavramı akla geliyor. Dr. Görgülü, zayıflamaya desteğin nasıl olması gerektiğini, "Düşük kalorili ve uygun beslenme yanında yapılacak olan desteği; ilaç, yan ürün ve zayıflama amacıyla piyasaya verilmiş ürünler olarak görmemek gerekiyor. Kastettiğimiz destek, bir egzersiz ve spor programı. Zayıflamak için uygun içerikli diyet ile egzersiz, bilimsel olarak kanıtlanmış tek yöntemdir" sözleriyle açıklıyor.

Sağlığın kontrolü kimde?
Birçok zayıflama ve diyet ürünü piyasada rahatlıkla bulunuyor. Bunların büyük çoğunluğu Tarım Bakanlığı'ndan onay almış, tamamen bitkisel içerikli olarak sunulan ürünler. Kimi zaman Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsatlı resmi ürünlere de rastlanıyor. Söz gelimi, ilaç olarak satılan tek zayıflama ürünü, mekanik özelliği olan bir ilaç. Dr. Görgülü bu ürünün yalnızca bağırsaktaki yağın emilimini azalttığını belirtiyor. Bu sayede alınan gıdadaki yağın emilemediğini ve kalori açığının ortaya çıktığını da söylüyor ve ekliyor: "Ancak bu ilacı aldıktan sonra da uygun diyetle beslenilmezse, yağlar emilemediği için makattan yağ damlaması, karın ağrısı, şişkinlik, bağırsak bakteri florasında değişikliğe bağlı sürekli ishal gibi durumlar oluşuyor."

Ayrıca, geçmişte tamamen doğal, bitkisel; yosun, yeşil çay ya da biberli olduğu söylenen ilaçların içinde, sibutraminin ilkel formlarının olduğu ortaya çıktı. Son derece zararlı bu maddelerin yan etkileri, karaciğer ve böbrek bozukluklarına yol açıyor. Bu ilaçlar özellikle kalp, tansiyon, kalp ritim bozukluğu ve guatr hastalarında; ani tansiyon yükselmelerinden çarpıntı nöbetlerine, akut kalp krizlerinden ölüme dek uzanan hasarlara neden olabiliyor.

İlaçların yan etkilerini unutmayın!
Hiçbir ilaç ya da bitkinin yan etki-yapmadan kişiyi zayıflatmasının mümkün olmadığını belirten Uzm. Dr. Görgülü, "Bir ilacın ne kadar etkisi varsa, unutmayın ki o kadar da yan etkisi vardır. Bu ürünlerin, deniz ya da doğal kaynaklı diye yan etkisi olmaması mümkün değil" diyor. Batı ülkelerinde bu ürünlerin yasaklandığına da sıkça tanık oluyoruz.

Kanada'da zayıflama kahvesi adıyla piyasaya sürülen bir ürünü kullananların şikâyeti üzerine yapılan bir analizde, içinde sibutramin maddesi tespit edilerek, piyasadan toplatıldı. Gelişmiş sağlık ve tarım politikaları olan ülkelerde üretimine izin dahi verilmeyen bu ürünlerin neredeyse tümü Uzakdoğu kökenli. Uzm. Dr. Murat Görgülü, tüm bu uyarılara rağmen piyasada satılan bir zayıflama ürününü alanlara bir hekime ya da diyetisyene danışmalarını öneriyor.

Kalp atımını artırıyor!
Zayıflama ve diyet ürünleri, merkezi sinir sistemindeki tokluk merkezini uyararak, sürekli tokluk hali yaratıyor. Bunun yanında tansiyon yükseltici, kalbin atımını artırıcı ve kalbin merkezini uyana etkileri de var. Sonuçta da çarpıntı, tansiyon yükselmesi, ağız kuruması, titreme, terleme ve sinirlilik gibi birçok yan etki görülebiliyor.

Son pişmanlık
Dr. Murat Görgülü, kahve, çay ya da kapsül biçimindeki zayıflama ve diyet ürünlerinin zayıflatıcı hiçbir etkisi olmadığını belirtiyor. Etkileri kısa süreli olmakla beraber, eğer karaciğer ya da böbreğe bir hasar vermişse, bunun kişi tarafından fark edilmeyeceğini söyleyen Dr. Görgülü, aşağıdaki belirtilerin görüldüğü kişilerin bir doktora görünmesi gerektiğini belirtiyor.

• Ağız kuruması
• Çarpıntı
• Tansiyon yükselmesi
• Sıkıntı ve fenalık hali
• Terleme
• Daha çabuk sinirlenme
• Uykusuzluk ya da uyku eğiliminin artması
• Çok fazla idrara çıkma

Kaynak: Formsante

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!