Yeşilden gelen güzellik!
"Çiçeklere, yapraklara, sebzeye ve yosuna rengini veren yeşil, aslında gerçek bir güzellik potansiyeline sahip..."
Daha fazla enerji, daha sağlıklı bir ışıltı ve güzel bir cildin kaynağı, son dönemde yeniden gün ışığına çıkıyor.
Yeşil, iç uyumun ve varoluşun rengi ama aynı zamanda yenilenmenin de sembolü... Asya'da yeşil, kadın prensibine yakın olan Yin'e uyarlanmıştır. Batıda ise yaşam gücünü sembolize eder. Son birkaç yıldır kozmetik dünyası da yeşil gücün iyileştirici ve bakım yapan özelliklerine kendini iyiden iyiye kaptırmış durumda.
Egzotik bitkilerden geliştirilen bakım kremleri, zeytin ekstresinin yaşlanmayı geciktirici etkisinden faydalanılan anti-aging ürünleri, botanik bitkilerin temizleyici özellikleri, yosunların cildi gerginleştirici ya da nane bitkisinin rahatlatıcı özellikleri artık kremlerle birlikte sunuluyor.
Nem deposu aloe vera
Bu bitki tam anlamıyla bir enerji bombası! Aloe veranın aylarca yağmur görmeyen topraklarda yetişiyor olmasına rağmen yapraklarındaki suyu depolama kapasitesi onun hayatta kalmasını sağlıyor. Buradan yola çıkan kozmetik markaları da aloe vera içeren bakım ürünlerinin cildimizin nem dengesini koruyacağını düşünerek içeriklerinde bu bitkiyi kullanıyorlar.
Yüzyıllardan bu yana hem vücut hem de cilt için bir güzellik iksiri olarak bilinen aloe vera bitkisi, gerçekten de ferahlatıcı, anti bakteriyel etkisi ve yatıştırıcı özellikleriyle öne çıkıyor. Jel formu ise güneş yanıklarında ve alerjik durumlarda yardımcı oluyor. Kremlerde başka içeriklerle bir araya geldiğinde ise bu egzotik bitki gençleştirici bir mucizeye dönüşüyor.
Pürüzsüz bir cilt için 20 öneri
Denizden gelen güzellik enerjisi
Denizden gelen nem deposu yosun ve balçık da kozmetik dünyasında oldukça değerli iki madde olarak öne çıkıyor. İçeriklerindeki zengin albümin, vitamin ve mineraller, onları gerçek birer güzellik iksiri haline getirmeye yetiyor.
Yeşil yosun ekstreleri göz çevresindeki ince kırışıklıkları pürüzsüzleştirirken, balçık, özellikle hassas ciltlerin yatıştırılması için gerekli maddeleri cilde taşıyor. Mükemmel bir dekolte için de kozmetikçilerin son keşfi yosun ve soya ikilisi..
Tom Ford'dan "Azuree" koleksiyonu.
Akdeniz'de efsanevi bir yerin adı olan "Azuree", başarılı tasarımcı Tom Ford'un ilham kaynağı oldu ve 70'li yıllara damgasını vuran tarzı, modern bir efsaneye dönüştü. Estee Lauder'ın bu yeni makyaj serisinin odak noktası özel görünüşler yaratmak.
Azuree tarzı, farklı şekillerde farklı duyguların ifadesini oluşturuyor. Bir gün pastel dudaklarla keskin hatlara sahip kadınlar, başka bir gün daha sade tonlarla bambaşka bir tarza kavuşabiliyorlar.
Tom Ford'un renk duygusu, değişik dokuları karşılaştırma ve birleştirme yeteneği, güçlü sezgileri ve kendine özgü stiliyle doğan Azuree, çarpıcı renkleriyle dikkat çekiyor. Koleksiyonun kilit noktası olan mercan ve mandalinanın tazeliğini alan turuncu ile hatların belirginleştirilmesini sağlayan kömür rengi, koleksiyona damgasını vuruyor. Azuree koleksiyonunun duruşunu ve tarzını yansıtan bej, altın ve turkuaz renkleri de yine ön planda tutuluyor.
Koleksiyonda odak noktasını gözler oluşturuyor. Gözler gururlu ve tutkulu, dudaklar ise 70'lerin tersine ince ve saydam bir görünüm için inci ve opaller kullanılarak sade ve çekici hale getiriliyor. 70'li yıllarda göz çevresinde ve elmacık kemiklerinde vurgu yapmak için kullanılan beyaz, seride yüzde, saçta ve boyunda kullanılabilen pudralarda ve dudak parlatıcılarında karşımıza çıkıyor.