Güncelleme Tarihi:
Son yıllarda kullanımının artması ise ‘bilinçli tüketimi’ akıllara getirdi: “Mutfaktan mı çıkmalı, takviye mi olmalı?, amaç cilt sağlığı ve güzelliği mi, yaşlılıkta eklem ve kemiklere destek mi?, formu sıvı mı, toz mu, tablet veya kapsül mü olmalı? Sığırdan elde edilen mi, balık kaynaklı olan mı? kolay sindirilebilir mi, değil mi? bu kadar fazla detay olması konunun önemini yeterince açıklıyor. İstanbul Üniveristesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermotoloji Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Zekayi Kutlubay, kollajen hakkında merak edilenleri detaylıca aktardı.
Kollajen Nedir?
Vücudun yapısal bütünlüğünü oluşturan esas protein kollajendir. Vücutta en çok bulunan protein çeşididir. Deri altında bulunan bağ dokusunun ana elemanıdır. Temel özelliği dokulara destek sağlamak, doku ya da organların canlı ve esnek kalmasına yardımcı olmaktır. Bu özellikleri yanında yıpranan dokuların onarım ve yenilenmesinde, kemik dokunun ve derinin şekillenmesinde önemli görevler üstlenir. Yaş ilerledikçe vücutta üretimi ve miktarı azalır. Derimizdeki kollajen miktarı azalmaya başladığında deri elastikiyetini ve sıkılığını kaybetmeye başlar. Sonuç olarak, yaşımız ilerledikçe derimizde sarkmalar, kırışıklıklar ve kıvrımlar kaçınılmaz bir hale gelir.
Kollajen Çeşitleri Nelerdir?
Tip 1: Tüm kollajen tipleri arasında insan vücudunda en fazla miktarda bulunandır. Deriye gerginlik, sıkılık ve elastikiyet sağlar; kemikleri destekler ve dokuları bir arada tutar.
Tip 2: Bağ dokusunda kıkırdak yapımına katkıda bulunarak, eklem sağlığımızı gözetir.
Tip 3: Kalbi, kan damarlarını ve kan dokusunu oluşturma; deriye esneklik ve sıkılık kazandırma gibi pek çok görevi vardır.
Tip 4: Sindirim ve solunum organlarının yüzeylerini oluşturur. Organları çevreleyen tabakaların oluşumunda önemli bir rol oynar.
Tip 5: Plasentadaki doku ve hücre yüzeyinin oluşumundan sorumludur. Hamilelikte rahim içerisinde bebeğe oksijen ve besin sağlamak için gelişen organın yüzeyini yapar. Aynı zamanda atıkları da temizler.
Tip 10: Eklem kıkırdaklarının yanı sıra yeni kemiklerin oluşumunda da görev alır. Kemik kırıklarını iyileştirir ve eklemleri onarır.
Kollajen Eksikliği Nedenleri Nelerdir?
Kollajen kaybının asıl nedeni “yaşlanma”dır. Dış etkenlerden en önemlisi güneş ışığıdır. Güneşin birikim etkisinden dolayı, zamanla derimizdeki kollajan miktarı azalır. Cildimiz kabalaşır, rengi sarı, mat bir hal alır. Cildimiz kırışır, derin kıvrımlar gelişir ve sarkar. Buna fotoyaşlanma denir. Kollajen kaybına yol açan diğer faktörler; strese bağlı olarak vücut tarafından salgılanan kortizol miktarında artış, yanlış ve zayıf beslenme alışkanlığı, toksinlere maruz kalmak (çevre kirliliği vb.), kronik iltihaplanma, uyku düzensizliği, vücudumuzdaki serbest radikallerin miktarındaki artış, sigara, menapoz, vitamin ve minerallerin eksikliği gibi durumlardır.
Kollajen Hangi Gıdalarda Bulunur?
Kollajenin en çok bulunduğu gıdalar arasında kemik suyu ilk sırada yer alıyor. İkinci sırada et ve et ürünleri geliyor. Yeterli miktarda kollajen takviyesi sağlamak için haftada en az 3 kere et tüketilmelidir. Balık yiyerek de kollajen elde edilebilir. İnflamasyonu önleyen, deriye esneklik kazandıran balık ürünleri arasında özellikle somon tüketimi tavsiye edilmektedir. Kollajen içeren gıdalar arasında kereviz, yeşil zeytin, sarımsak, salatalık, muz gibi sülfür içeren maddeler ve lahana, patlıcan, ıspanak gibi sebzeler de yer almaktadır.
Kollajen takviyesi, vücutta eksilen kollajeni yerine koymak için teknolojik olarak geliştirilmiş gıda takviyesidir. Vücudumuz doğal olarak bu proteini kendisi üretir ancak yaşın ilerlemesi ve çeşitli nedenlerle zamanla kollajen üretimi yavaşlar ve yetersiz hale gelir. Son zamanlarda gıda ve ilaç teknolojilerinin gelişmesi ile çeşitli kollajen takviyeleri üretilmiştir. Bu kollajen takviyeleri deri kırışıklıklarını azaltmada, sıkılaşma ve lifting etkisi sağlamada faydalıdır. Vücuda kollajen desteği sağladığı için çeşitli kemik, kas ve eklem ağrılarına da iyi gelebilir. Kollajen takviyeleri sıvı, toz, tablet veya kapsül şeklinde olabilir. En iyi kollajen takviyesi, sindirimi kolay, allerjik olmayan, kokusuz ve tadı rahatsız etmeyen, içinde sağlık açısından toksik maddeler bulunmayan ürünlerdir.
Kollajen Takviyesi Alırken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Dikkat edilmesi gereken en önemli husus, alacağınız takviyenin sindirilebilirliğidir. Moleküler ağırlığı küçük olan kollajenler (hidrolize kollajen) vücut tarafından kolay sindirilirken, moleküler ağırlığı büyük olan kollajenler vücut tarafından tamemen sindirilemezler. Moleküler ağırlığı küçük olan 2,5 gr kollajen, moleküler ağırlığı büyük olan 15 gr kollajenden daha faydalı olabilir. Eğer amaç kırışıklıkların azaltılması ve sıkılaşma ise: Tip 1 ve Tip 3 kollajen bakımından zengin bir kollajen desteği almanız gerekir. Amaç eklem ve kemik sağılığı ise: Tip 2 kollajen bakımından zengin bir kollajen takviyesi alınmalıdır. Tabletlerdeki kollajen miktarı yeterli gelmeyebilir. Sıvı ve toz kollajen arasında tercih yapılırken ilk eleme moleküler ağırlığı olmalıdır. Moleküler ağırlıkları eşit ise, tadı ve kullanım kolaylığı dikkate alınmalıdır. Sığırdan elde edilen kollajenlerin içerisinde ağırlıklı olarak Tip 1 ve Tip 3 kollajen bulunurken, balık kaynaklı kollajenlerin içeriğinde Tip 1 kollajen mevcuttur. Deri için her ikisi de tercih edilebilir.