Paylaş
Kendini o kadar çok sevmiştir ki orada kalakalır. Günlerce kendini seyretmekten ne yemek yer ne su içer ve bu durum onu günden güne ölüme götürür. Bu hikayeden de görüleceği üzere narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler kendilerini aşırı derecede beğenir ve hayranlık duyarlar. Bununla birlikte narsist kişiler kendilerini herkesten üstün görürler hatta başka insanların onlara hizmet etmeleri gerektiği kanısındadırlar. Kibirli ve kendini beğenmiş görünen bu kişiler eleştirilmeyi dahi kabul etmezler. Bu kişiler çevrelerinden yoğun bir sevgi ve ilgi beklentisindedirler ve böyle olduğuna inanırlar. Bu sebeple çok kolay hayal kırıklığına uğrarlar. Bu kişiler her konuda kendilerini yetkin görmelerine rağmen düşük bir benlik saygısına sahiptirler.
Narsistik kişilik bozukluğunun nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel faktörlerin yanı sıra psikologlara göre; erken çocukluk döneminde ebeveynlerin çocuklarının özelliklerine karşı yaptıkları aşırı yüceltmeler ve gerçek dünyada yeteri kadar düş kırıklıkları yaşamamış olmaları bu bozukluğun sebepleri arasında görülebilir.
Narsist kişilerin ilişkilerine bakacak olursak, ilişkiyi karşılıklı bir durumdan ziyade tek taraflı bir oyun gibi görürler. Partnerleri de onlar için adeta bir oyuncaktır. Narsist kişilerin ilişkileri belirli bir döngü içerisindedir ve aşamalar her zaman bellidir. Bu noktada narsist kişi öncelikle partnerinin kişiliğini analiz eder ve zaaflarını bulur. Bu zaafları kullanarak partnerini kendisine bağlar. Partnerini kendine bağlamasıyla birlikte partnerini istismar etmeye başlar ve onu değersizleştirir. En sonunda da onun terk eder. Bu döngüyü aynı partnerle birkaç kez daha yaşar. Ta ki partneri içinde bulunduğu oyunun farkına varana kadar… Narsist kişilerin ilişkilerinde kontrol tamamen onlardadır ve ilişkideki tüm kuralları kendileri koyarlar. Normal şartlarda her ilişkinin ayrı bir ruhu vardır ve bu ruhu iki kişi belirler. Fakat narsist kişiyle yaşanan hiçbir ilişkinin ayrı bir ruhu olmaz. Narsist kişiler için ilişkide tek bir ruh vardır ve ilişkinin başlangıcı, gelişmesi ve sonucu hep aynıdır. Kendi duygularının olmaması ile birlikte empati yoksunluğundan ötürü partnerinin de duygularını anlayabilecek kapasiteleri yoktur. Narsist kişiler için ilişkinin en önemli yanı kendisine sağladığı ego tatminidir ve bu tatmin sağlandıktan sonra partnerlerinden alacakları bir şey kalmadığında onları bir kenara atarlar.
Buraya kadar bir ilişkiyi narsist olan partner tarafından ele aldık; diğer taraf için ise ilişki oldukça farklı bir döngüde seyretmektedir. Narsist bir partnerle birlikte olan kişi partnerinin ona onun zaaflarını kullanarak yarattığı dünyada hayatının aşkını bulduğunu düşünür ve bu sayede narsist partnerine bağlanır. Bağlandıktan sonra narsist partner kendi ego tatminini karşılamak için kişiye kötü davranmaya başlar ve bu kişi bu kötü davranışların sebebi olarak kendisini görüp kendini suçlamaya başlar. Bu sebeple kişi bu ilişkiyi düzeltmek için narsist partneri ile sürekli ilgilenir, onun isteklerini yerine getirir ve bu ilişkinin düzelmesini umut eder. Farkında olmadığı nokta ise aslında partnerinin onu sömürdüğüdür. Narsist partner kişiyi terk ettikten sonra döngüyü tekrar başlatmak için geri döner ve kişi onun hayatının aşkı olduğu düşüncesiyle onu affeder ve döngü tekrar başlar.
Paylaş