Paylaş
Saç dökülmesi günümüzde sık karşılaşılan bir sorundur. Özellikle kadınlarda saç dökülmesinin sıklığı giderek artmaktadır. Kadınlardaki saç dökülmesini hastalık seyrine göre aşağıdaki gibi gruplandırabiliriz.
1- İz (sikatris) bırakan dökülmeler: İz bırakan dökülmelerde hastanın enflamasyon ile seyreden sistemik bir hastalığı mevcut olup bu hastalığın saçlı deri tutulumuna ikincil olarak saç dökülmesi gözlenir. Bu tipte dökülmeler liken pilanopilaris, diskoid lupus eritematosus, santral santrifugal alopesi, frontal fibrozan alopesi, Brocq’un psödopeladı, akne keloidalis ve dissekan sellülittir. Bu tip dökülmelerde enflamasyonun kontrol altına alınması ile dökülme durdurulabilir veya hızı yavaşlatılabilir. Ancak bu dökülmede erken tedavi başlanmazsa saç kökleri kalıcı olarak ölür. Çoğu hastada tam bir kozmetik yanıt elde edilemez; bu nedenle iz bırakan dökülmeler olarak adlandırılırlar.
2- İz (sikatris) bırakmayan dökülmeler: Bu sınıf dökülmeler kendi içinde üç başlık altında incelenebilir: Saç kıran, erkek tipi saç dökülmesi ve telojen effluvium.
İz bırakan dökülmelere göre oldukça sık rastlanan bu grubun tedaviye yanıtı yüksektir. Saçlar incelir, seyrelir ve günlük dökülen tel sayısı 100'ün üzerindedir.
Saç kıran (alopesi areata): Para şeklinde, yuvarlak dökülmeler meydana gelir. Saçlı deride olabileceği gibi tüm vücut kıllarını da tutabilir. Yaygın tiplerinde, vücuttaki tüm kıllar dökülebilir. Kesin sebebi bilinmemektedir. Otoimmün bir olaydır. Vücudumuzun normal hücreleri, kendi kıl köklerini yabancı kabul ederek, ona saldırır. Dökülme olsa da, kıl kökleri sağlamdır. Tedaviyle veya tedavisiz kendiliğinden geri gelebilir. Ama iyileşme süresi bazen yılları bulabilmektedir. Stres en büyük faktörlerden biridir. Mutlaka diğer otoimmün hastalıklar açısından kan testleri yapılmalıdır.
Erkek tipi saç dökülmesi: Genetik tip dökülme de denir. Kadınlarda görülme sıklığı gittikçe artmaktadır. Farklı şekillerde dökülmeler olabilir. Bazı hastalarda ön saç çizgisi korunup tepe bölgesinde seyrelme olurken, diğerlerinde erkeklerdekine benzer şekilde şakaklardan açılma başlayabilir. Çam ağacı tarzında dökülmede ise seyrelme orta hattan başlayarak bir çam ağacı gibi genişler. Erkek tipi saç dökülmesi olan kadınlarda hormonal düzensizlikler eşlik edebilir. Bu hastalarda adet düzensizliği veya menopozal süreç, kıllanma artışı ve sivilcelenme mevcut olabilir. Bu nedenle adetin 3. veya 4. günü hormon düzeyleri bakılarak gereğinde hormonal tedaviler başlanabilir. Minoksidil onay almış bir tedavi yöntemi olup günde iki defa kuru saça uygulanır. Gıda takviyelerinin de erkek tipi saç dökülmesinde faydalı olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Bu takviyeler biotin, saw palmetto ekstresi, darı tohumu, vitamin B1, vitamin B2, vitamin B3, vitamin B5, vitamin B6, vitamin C, vitamin E ve demirdir.
Telojen effluviumda kıl köklerinin yaşam döngüsünde anormal bir hızlanma söz konusu olup saçlar hızlıca dökülürler. Telojen effluviumda saç yoğunluğunda azalma söz konusudur. Saçlar yumak yumak dökülür. Özellikle duş alırken, banyo giderinin tıkandığından bahsederler. Çoğu hasta bu saçları alıp, getirir ve bizlere gösterir. Günlük dökülen saç sayısı yüzün kat kat üstündedir. Hasta "kısa zamanda kel kalacağım" korkusuyla bizlere başvurur. Telojen effluvium sebepleri arasında akut/kronik sistemik hastalıklar, romatizmal hastalıklar, ateşli hastalıklar, büyük cerrahi işlemler, doğum, abartılı diyetler, vitamin, demir ve çinko eksiklikleri, hipotirodi veya hipertriodi, ilaçlar, stres yer alır. Aniden ve hızlı saç dökülmesi olan kişilerde tam kan sayımı, vitamin değerleri ve tiroid fonksiyon testleri yapılıp; altta yatan bir sebep saptanması durumunda tedavi edilmelidir. Altta yatan nedenin ortadan kaldırılmasını takiben normal bir saç döngüsü tamamlanınca saçlar eski hacmine kavuşur.
Doç. Dr Zekayi Kutlubay
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Paylaş