Paylaş
Eskiden Viyana’ya kadar yaslanabilmişlerdi şimdi de arada bir Hollywood’a kadar gelip dayanabiliyorlar. İçeriye sızmaya çalışanlar oluyor ama maalesef. Burada da fazla ileri gidemiyorlar.
Dönemsel olarak mutlaka bir ünlümüz ya orada devasa bütçeli bir filmde oynayacak oluyor ya da artık Hollywood’un düşmüş aktörleri gelip burada Mahsun Kırmızıgül filmlerinde falan rol alıyorlar. Ama ‘Anne bak ben de global oldum’ mesajları pek sık. Pek şeker. Rengarenk ve hayat paylaşınca güzel.
Yeni uluslararası starı adayımız ise Yavuz Bingöl. Kendisinin bir Spileberg ve Tom Hanks ortak yapımı filmde oynayacağı haberi geçtiğimiz günlerde medyada kendine yer buldu. Göğsüm kabardı. Bir yerel ünlü bıyığımızın daha evrensel ünlü olabilme ihtimalini sevdim. Tıpkı Yılmaz Erdoğan’ın Nur Bilge’li Cannes macerasından sonra Avrupa sinemasında temsili bıyık olabilme ihtimali gibi.
Yavuz Bingöl bir Spielberg filminde… Her orta yaş erkeğinin rüyalarını süsleyebilecek proje. Filmin konusu İsrail-Filistin savaşını anlatacakmış ve Yavuz Bingöl hangi rolde olacakmış?
Bir şehit.
Bundan sonrasını düşününce ise biraz tereddüt ettim açıkçası. Çünkü Spileberg ve Tom Hanks filmlerine baktığımızda özellikle savaşlı falan olanlarda şehit kullanımında pek cimri davranmıyorlar. O kadroda aşırı derecede figürana ihtiyaçları var. Yani evet bir Hanks-Spilberg filminde rol alabilirsin ama bunun hangi rolde olacağı da biraz önemli değil mi?
Er Ryan’da ki çıkarmasında suya atlayan, arkalarda ve yüzünü hiç göremeden iki saniye içinde öldürülen askerlerden biri mi olacaksın? Yoksa Schinedler’in listesinde toplama kampına gönderilen, trendeki on beş bin kişiden biri mi?
Bir Spielberg filminde şehit rolü geldiği için Bingöl pek heyecanlıymış ‘ Başıma talih kuşlu kondu’ diyormuş. (Çok haklı. Belki bundan da 2. Avatar’da baş rolü alır). Esmerlerin ülkesi Arabistan’da insanların sarışın Kıvanç Tatlıtuğ için birbirini kestiği bir dönemde, Yavuz Bingöl’ün şehit asker performansını heyecanla bekliyorum. O filme gidip, orada ölen askerler arasından umarım yüzünü görebiliriz. Hatta çok şanslıysak bir ‘Hey Joe. Stop’ repliği de duyabiliriz.
Başarılı Türkler beni hep gururlandırmıştır.
Yazan: Yiğit Karaahmet
Paylaş