Paylaş
Mesele birbirinden iki zıt markanın Seda Sayan ve Marie Claire’in söylentilere aldırmadan birliktelik yaşaması. Ne işi var bir Kadırgalı’nın dünyanın en ünlü moda dergilerinin birinin kapağında? Düşük? Basit? Çirkin?
Ben açıkçası böyle düşünmeyenlerdenim. Ve bu hamleyi hem çok sevdim, hem de çok doğru buldum. Uzun süredir piyasadaki güçlü rakipleri kadar kendinden söz ettiremeyen Mari Claire dergisi bu atağıyla sürekli gündemde. Bizim sektörde kendinden konuşturmadığın sürece yoksun. Kimse seni hatırlamaz, o gül yüzlü imajına rağmen. Bu algıyı kırmakta ancak güçlü bir hamleyle mümkündür. Marie Claire’ciler de eminim çoook uzun ve deli didişmeli geçen bir editoryal toplantıdan sonra buna karar verdiler. Ne de iyi ettiler.
Seda Sayan şu anda kendi şovu da dahil bulduğu her kameraya bu çekimi, orada yaptığı açıklamaları, güzellik sırlarını anlatıyor. Bu da abartılı söylemezsem eğer televizyonun da gücüyle yaklaşık 20 milyon kadına ulaşması demek. E, kabul edelim harika bir halkla ilişkiler ve basın elçisi olmuş.
Kapağa yönelik itirazlarım yok mu? Elbette var. Öncelikli olarak Sayan’ın saçları neden kısa? Magazinde yakaladığıma göre Seda Sayan baya lepiska sarısı saçlarla takılıyor. Neden uzun saçlarını kısaltma gereği duymuşlar? Daha az tanınsın diye mi?
Seda Sayan'ın mayolu fotoğrafları için tıklayın!
İkinci olarak geçen Paris Vogue’un kapağında giyilen Prada mayonun aynısını giydirmekte biraz olmamış gibi. Yani bir modelin üstünde görülen mayoyla, bir model olmayan ünlünün üstünde görülen mayonun taşıyan açısından büyük farkı hemen anlaşılıyor. Seda Sayan’ın bacakları biraz aşağıdan börtlemiş. Üstelik Paris Vogue’un kapağındaki model de kısa saçlı. Bu yüzden mi kesildi güzelim kaynak saçlar?
Üçüncü olarak da kapakta Seda Sayan’ın tam kafasının yanına estetik mucizesi spotunun gelmesi de zihinlerde Freudyen bir kaymaya yol açıp, çok komik durmuş.
Hazır bu kapak ataktan bahsederken artık tarihin tozlu sayfalarına gömmemiz gereken bir histerimizden de vazgeçmenin zamanı geldi. Hanımlar, dünya üzerinde çıkan her derginin kapak fotoğrafında ve içerideki fotoğraflarında fotoşop vardır. Bu kadınların yazları bikini giymesi, terleyince su içmemiz ve Kenan Doğulu’nun boyunun kısa olması kadar sıradan bir durum. Ve her kapak fotoğrafında fotoşoplu mu değil mi tartışması yapmak aptallıktan başka bir şey değil. Elbette fotoşop olacak kapakta. Dergi kapağından bahsediyoruz, Zümrüt’te çektirilen vesikalıklarda bile fotoşop var artık.
Bu aptalca tartışmaları bırakalım artık ne olur. Fotoğrafın tadını çıkarın. Birde Seda sayan’ın olağan üstü ‘Ben blue jean gibi kadınım, her şeyin altına uyarım’ açıklamalarının…
Neyin altına uyuyorsa artık.
Yazan: Yiğit Karaahmet
Paylaş