Paylaş
Toplumsal cinsiyet eşitliği diye çırpındığımız, reklamcıların ve reklam verenlerin entelektüel seviyeleri konusunda hem fikir olduğumuz bu çağda, reklam dış sesinin yüzde 89 oranında erkek olması nasıl savunulabilir? Sadece dış sesle yetinmeyip, bu aralar sık dönen bir reklamda görüldüğü üzere; evde TV karşısında ailece keyif yapılırken, cipsleri bile kadının mutfaktan taşıyor olması hangi mantıkla açıklanabilir!
Salim kafayla dönüp baktığımızda reklam metin yazarlarının, kreatif direktörlerin büyük bir çoğunluğunun erkek olduğu ilk anda anlaşılıyor. Yanı sıra reklam verenlerin yöneticileri de erkek. O zaman yayınlanmak üzere onay verdikleri her iş onlara son derece normal gözüküyor.
Toplumsal barışın önündeki engel; reklamcılar!
Reklamda erkek konuştuğu zaman o ürün ya da markaya karşı ekstra bir güven mi gelişiyor? Ya da sürekli gizliden gizliye “kadınları biz yönetiyoruz” alt mesajı mı veriliyor? Kadınlar, genç kızlar, çocuklar neden dış ses olamıyor? Tüketici beklentileri bu yönde değilken, her reklam arasında evleri farklı erkek seslerinin doldurması, çocukları da yanlış yönlendirmiyor mu?
Reklamda konu iş dünyası ise başrollerin erkek olması, kadınların sadece yüzde 10 oranında çalışırken görüntülenmesi, evi çekip çeviren ve eşine yardımcı olan erkek rollerinin sadece yüzde 10 oranında kalması, otomobil reklamlarında kadınların esamesinin okunmaması, reklamların hayatın gerçeklerinden ne kadar uzakta olduklarını da kanıtlamıyor mu?
Son notum reklam şirketlerine ve reklam verenlere; metin yazarlarınız, kreatif direktörleriniz ve tabii yöneticileriniz toplumsal cinsiyet eşitliğinden bu kadar uzaktayken nasıl hazırlanıyorsunuz 21. yy’a? Çocuklar ve gençler üzerindeki etkilerinizin ne derece farkındasınız? Erkek egemen karar vericilerinizi kadınlarla değiştirmeye ne dersiniz? Belki böylece ulaşırsınız gerçekliğe ve arzuladığımız geleceğe?
YASEMİN CANDEMİR
Paylaş