Paylaş
Her şeyden önce salgın sürecinde güçlü bir bağışıklık sisteminin ne kadar önemli olduğunu kavradık ve bu yüzden yılbaşı yemeğimizde de bağışıklık sistemimizi olumsuz şekilde etkileyecek yeme alışkanlıklarından kaçınmayı unutmamalıyız.
Yılbaşı akşamı gece uzun süre yemek yenildiği düşünüldüğünde, hızlı ve bir anda yemek yerine, yavaş ve saatlere yayarak yemek hem gaz ve şişkinlik şikayetini azaltacak, hem de tansiyon ve kan şekerini normal seviyede tutacaktır.
Yemek öncesi tüketeceğiniz başlangıç tabağı, kuruyemiş (ceviz, badem, fındık), kuru meyve, zeytinyağlı sebze yemekleri, salata ve yoğurtlu mezeler (mayonezsiz) içermelidir. Ana yemek bir yılbaşı klasiği olan fırında hindi ve kestaneli pilav olacak ise yanında, diğer karbonhidrat çeşitleri olan, patates püresi, makarna veya ekmek tüketilmemelidir.
Yemek sonrası tatlı ile devam etmek yerine meyve veya meyve tatlıları tercihi kalori alımını azaltacaktır. Örneğin meyve tabağı ya da kabak veya ayva tatlıları gece boyunca kalori alımını dengeleyecektir.
Gece boyunca atıştırmalıklar, cips kuruyemiş, kanepe, kuru pasta gibi besinlerin tüketiminde dikkatli olunmalıdır. Küçük ama kalorisi yüksek olan bu besinler, ödem artışı yaşatacaktır.
Kronik hastalıkları (şeker hastalığı, hipertansiyon, yüksek kolesterol vb.) olan bireylerin, tuz alımı, karbonhidrat alımı ve salata gibi lifli gıda alımına özen göstermeleri gerekmektedir. Özellikle hipertansif diyabetikler, etin yanında salata ve yoğurtlu mezeleri tercih etmelidirler. Tuzlu kuruyemişlerin miktarı çok önemlidir.
Mide sağlığı için kızarmış yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
Yılbaşı gün boyunca kahvaltı ve öğlen yemeği daha hafif olmalıdır. Kahvaltıda sütlü yulaf ezmesi, aralarda bol su, öğlen yemeğinde ise, akşam et yenileceğin salata, çorba ve yoğurt tercih edilebilinir.
Ertesi gün su tüketimi en az 2 litre olmalıdır. Hafif bir kahvaltı edilmeli ve mutlaka yürüyüş yapılmalıdır. Kahvaltıda meyve yoğurt ve yulaf ezmesi yenilebilinir. Karbonhidrat (ekmek, simit, poğaça, açma) yerine bol peynirli bir salata veya menemen gibi sebze ve protein beraberliğinden faydalanılmalıdır.
Vücutta oluşabilecek yağlanmaya karşı vücudu korumak adına şeker ve şekerli ürünler alınmamalıdır. Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği, pilav makarna yerine de bulgur, karabuğday veya kinoa tercih edilmelidir. Meyve olarak 1 porsiyon meyve tüketilmesi doğrudur. Tüketilen bu meyvenin de ödem söktürmeye yönelik olması gerekmektedir. Ananas, mango, greyfurt gibi lif içeriği yüksek ödem atıcı meyveler tüketilmelidir.
Vücut dengesini korumak adına antioksidan sebzeler tercih edilmelidir. Likopen içeren domates, kükürtlü bileşikleri içeren lahana, pırasa gibi sebzelerden yapılmış çorbalar vücuttaki ödemin atılmasını hızlandırırken aynı zamanda karaciğeri koruyucu etki göstermektedirler. C ve E vitamininden zengin roka, tere, maydanoz gibi yeşillikler tüketilmelidir. Bu yeşillikle yapılan salatanın içine haşlanmış enginar veya kereviz de konulabilir. Özellikle enginar karaciğer enzimlerini düşürücü etkiye sahiptir.
Özellikle kahvaltıda poğaça, simit, açma, reçel, bal yerine lor peynirli yeşil bir salata ya da yulaf kepeği ve yoğurtla hazırlanmış bir kahvaltılık yeni yıl sabahı kahvaltı için uygun olacaktır. Öğlen ve akşam öğünlerinde sebze çorbası, zeytinyağlı sebze yemekleri, bulgurlu yeşil salata ve immün sistemi kuvvetlendirecek probiyotik bir içecek olan kefir tercih edilmelidir. Ara öğünlerde ananas gibi ödem söktüren meyveler ve bitki çayları tercih edilmelidir.
Demleme usulü yapılan bitki çayları tüketilmelidir. Vücuttan fazla suyu atabilmek için maydanoz, kiraz sapı, mısır püskülü, avokado yaprağı gibi 80 santigrat suyla demleme usulü yapılan çaylar tercih edilmelidir.
Paylaş