Paylaş
Birbirinden değerli ressam sanatçılarımıza bugünleri ve karantinadan sonra nelerin değişeceğini sordum. Hepsine bir kez daha huzurlarınızda teşekkür ediyorum…
DENİZ SAY: Pandemi süreci ile birlikte online sergiler, canlı atölye ziyaretleri, online sanat sohbetleri girdi hayatımıza. Ben sanat eseriyle kurulan fiziksel ilişkinin yerini sanal ilişkinin tutamayacağını düşünüyorum, fakat hiç yoktan iyidir diye bakıyorum yine de. Sanat "sanal" da olsa insanların ruhlarını güzelleştiriyor bu süreçte, birleştirici ve iyileştirici olmaya devam ediyor.
Neler değişecek?: Bir süre sonra galerilerin gerekli tedbirleri alarak yavaş yavaş açılacaklarını düşünüyorum, çünkü online sergiler, izleyicinin sanat eseriyle aynı fiziksel ortamda bulunma tecrübesinin yerini alamayacaklardır. Tabii ki dijital sanat ortamı yine var olacak, hatta daha da gelişmiş, ilerlemiş olarak devam edecek. Fakat bizler her zaman sanat eseriyle birebir iletişim içinde olmak isteyeceğiz. Sanatçıların bu süreci avantaja çevirebileceklerini, kendi kabuklarına çekilip, kendilerini dinleme fırsatı bulabileceklerini ve yepyeni eserler üretebileceklerini düşünüyorum. Zaten sanatçılar bunu biraz da içgüdüsel olarak, ihtiyaç duydukları için yapacaklardır.
LEVENT ERKÖK: 10 Mart öncesi ülkemizin ressamların çoğu resim üretmenin yanı sıra özel resim kursları ve workshop programları ile hayatlarına devam ettikleri için her sektörde olduğu gibi çok ciddi ekonomik krizler ile karşılaştılar. Ülkemizde resim sanatına, küçük elit bir kesim dışında henüz yatırım aracı olarak bakılmıyor. Mahalledeki kitapçıdan kütüphanemize kitap seçer gibi, mütevazı bütçeler ile galeriden orijinal bir tablo alıp “evimin duvarını şenlendireyim” kültürünü genele yamak üzerine ressam arkadaşlar ile bir süredir fikirler geliştiriyorduk. Yeni evlenen çiftlere, yeni ev arkadaşlarına güzel bir tablo hediyesini çevremizde kabullendirmeye başlamıştık. (Önce sadece bir duvara resim asılır ise diğer duvarların ne kadar boş olduğu anlaşılır.)
Karantina psikolojisinden kurtulmak için her gün bir eser hedefi ile çizmeye devam ediyordum. Ancak piyasanın durduğu şu günlerde eşimin “çoluğun çocuğun rızkını kağıda boyaya yatırıyorsun” uyarısı bazı bütçelerde kısıntıya gittiğim evde, resmin bir kumar gibi algılanmaya başladığını gördüm:)
Son iki ayda sağ olsunlar sağlıkçılar kadar sürece katkımız olmasa da sosyal platformlarda bu sıkıntılı süreçlerde toplumda gönüllü çalışan vakıf ve derneklere (miktarı önemli değil) bağış yapmış kişiler dekontu gönderdiği taktirde online resim kursuma katılma hakkı kazandı. Çöp adam bile çizemem diyerek başladığımız arkadaşlar ile şu anda çok keyifli eserler çıkarmaya başladık. Sadece sanatsal eserleri sergilemek için değil, sosyalleşmek için de yapılan sergi ve organizasyonların kıymeti 10 Mart’tan hemen sonra 11 Mart’ta hissedilmeye başlandı. Tahminim 1 yıl kadar da bunun etkilerini yaşayacağız.
Neler değişecek?: Ben eskiye göre umutluyum. Son zamanlarda online sergi ve müzayedeler ile daha çok karşılaşacağız. Bunlar içinde de sanatçıyı ve müşteriyi daha güvenli ortamda birleştiren, esere gerekli kıymeti verip iyi pazarlayabilen galeriler önce çıkacak. Artık herkesin saatlerini harcadığı internet ortamında resim konusu eskisinden daha fazla anılmaya başlanacak. İnsanlar internetten alışveriş yapmaya sanki yeni başladılar. Artık internetten vida, dübel , mala siparişi veren halkımıza bir tablo satamaz isek bu da bizim ayıbımız. :)
MÜCELLA BALYEMEZ: Covid 19 sonrası birçok sektörün etkilendiği gibi sanat dünyası da dar boğaza girecek. Önemli olan bu dar boğazı nasıl geçeceğimiz. Evet virüs sanatı öldürmez . Hali hazırda Mart ayının 14. gününden beri kapalıyız ve bu süreç ne kadar devam edecek bu tüm dünyada bilinmiyor. Korona hayatımızdan tamamıyla çıkmadan hiçbir şey eskisi gibi olmayacak maalesef. Sanatçılar sanatın özgürlüğünden doğasından uzaklaşsalar da üretmeye devam edecek.
Neler değişecek?: Galeriler bir yandan maddesel bir yandan insanların pandemi süresince kapalı mekanlara girmek konusundaki tedirginlikleri yüzünden bu tür sanatsal faaliyetler durma noktasına gelecek. En çok da sanat eğitimi veren yerler galerilerin etkileneceğini düşünüyorum. Maddi gücü kuvvetli olan galeriler ayakta kalmayı başarıp diğer yerler kapanma noktasına gelecek. Sanatçılar ve sanat galerileri etkinlikleri sanal ortamda yürütmeye çalışarak gitgide dijital bir dünyaya adım atmaya başlasa da bu tür sanal çalışmaların uzun vadede maddi bir kazanç sağlamayacağını düşünüyorum . Bununla birlikte sanat payından küçük çaplı galerilerin yok oluşu olacak. Pandeminin en kısa sürede dünyadan yok olup yolumuza sağlık ve sanat dolu günlerle devam etmeyi diliyoruz…
MÜRÜVVET DURAK: Covid 19’lu günler öncesi sanat eserlerinde piyasadaki durum şimdiki dönemden daha da durgun olacağını düşünüyorum. Galerideki sergilerin durumunda ise daha çok online olarak yayınlanmasına ağırlık verilerek, sanatseverlere ve koleksiyonerlere ulaşması için çalışmalar yoğunlaştırılabilir. Temmuz ayında Selçuk Müzesi’nde onaylanan sergim var, ben de ne olacağını bilemiyorum. Sanatsal malzemelerdeki doların da artışıyla daha da pahalılaşması sanatçıları etkileyecektir. Sanatçıların bu anlamda desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Neler değişecek?: Küresel sorunlarda en fazla ilk olarak sanat ve sanatçı etkileniyor. Sanatçılar online olarak daha çok paylaşımda bulunarak eserlerini tanıtması alıcıya ulaşması için çabası ve eserleri ulaştırma kaygısı biraz daha bu durumu zorlaştıracaktır. Atölyede üretmek açısından mekansal açıdan sanatçılar için değişen bir şey olmasa da sanat eserlerini sergileme noktasında kaygı artacaktır. Umarım her şey yoluna girer biz de sanatsal üretimlerimizi, eserlerimizi özgürce icra eder ve sanatseverlerimize sunabiliriz…
SALİHA GÜMÜŞ: Hayatımıza, hayallerimize dokunan her şeyin artık eskisi gibi olamayacağı günlerin başlangıcı… Bundan en çok etkilenen sanatın en önemli dallarından olan biri olan resim sanatı. Bence en güzeli; daha fazla sanal galerilerin açılması. “Sanal sanat” galerilerini herkes istediği zamanda, evinden gezebilir ve bu galerilerde online üzerinden resim satışları da olur.
Neler değişecek?: Sergi açılımları azalacak. Açılan sergilerin ziyaretçileri, galerilerin büyüklüğüne göre az sayıda kişiyle buluşacak. Belki de ziyaretçiler randevuyla sergiyi gezecekler. Dolayısıyla bu dönemde; galeri ziyaretleri ve resim satışları çok düşecek.
Sanatla, sanatçıyla dolu bir yaşam, her zaman güzeldir. Sağlıkla, sevgiyle, sanatla dolu güzel günler dileklerimle…
YUSUF AKTOPRAK: Artık alıştığımız bir süreç oldu bu ve biz de ister istemez buna ayak uydurmak zorunda kaldık ama bu zorundalık beni rahatsız etmiyor. Uzun zamandır kafa dinlemeye ihtiyacım vardı bu sayede kendime vakit ayırdığım için benim açımdan iyi geçiyor. Korona hayatın her alanına etki etti ve sanat da herhalde bu durumda en karlı çıkan mesleklerden biri, sanatçılar evlerinde kendi işlerini üretmeye ekstra çabalıyorlar sizin de dediğiniz gibi galeriler kendi misyonlarını biraz değiştirdi.
Neler değişecek?: Sanal sergiler, canlı yayınlarla konserler, seminerler vs. modernizmin ve post modernizmin getirmiş olduğu sanatın özgürlük alanı bu süreçte dijital ortama evrildi. Bu evrilmenin avantajları ve dezavantajları var; herkes artık ücretsiz istediği sanatçının konserine, sergisine, konferansına tek tıkla katılabiliyor bu iyi bir şey çünkü ister istemez kişisel haz eylemi insanlara motivasyon sağlıyor ve bu süreçte kültürlenmeye katkıda bulunuyor. Belki de bu durumun bir gün biteceğini düşündüğümüz için bunu keyif alır hale getiriyoruz. Eğer süreç uzarsa sonuçları farklı olabilir. Üretimde tüketimde biraz durabilir gibi geliyor bana. Kısa sürmesi ve tadında kalmasını temenni ediyorum…
ZAFER MALKOÇ: 10 mart öncesi ve sonrası açısından sürece baktığımızda, olumlu ve olumsuz getirileri açısından konuyu iki başlık altında ele alabiliriz. Sanatın en önemli ayaklarından biri olan etkilenim ve tabii ki üretim açısından sanatçı özellikle hız çağında yaşadığımız gerçeğini düşünürsek aradığı zamanı fazlasıyla bulmuştur. Diğer taraftan (ki bu meselenin olumsuz tarafıdır) bu zaman içinde üretilen eserlerin sanat alısıcısına / seyircisine arzı noktasında sanatçılar ve galericiler - en azından şimdilik - ne yapabilecekleri noktasında hayli düşünceli görünüyorlar.
Neler değişecek? Özellikle de genç kuşak sanatçılar, onların endişeleri daha büyük. Sanat tarihine dönüp baktığımızda başyapıtların çoğu zaman kitlelerin olumsuz etkileyen felaketlerin, yıkımların ortasında var olduğunu görürüz. 10 Mart belki de bir dönüm noktası olabilir.
Paylaş