Paylaş
Bugünlerde yine dinlemeyi çok sevdiğim bir Tuna Kiremitçi şarkısı var ‘Aşkınla Her Şey Oldum’. Bu şarkı 29 Ocak’ta yayınlanan ‘On Numara Olaylar’ albümünde yer alıyor. Ruhumuz bu şarkının ruhuyla bir oluyor. İşte şarkıyla ilgili bahsettiğim his böyle bir his. ‘On Numara Olaylar’la ilgili “Dinleyenlere üç kuruşluk mutluluk verebilirse ne mutlu” diyen sevgili Tuna Kiremitçi’yle ‘on numara bir röportaj’ yaptık.
Sevgili Tuna, ‘On Numara Olaylar’la karşımızdasın. 8 şarkılık yeni bir albüm yaptın ve 29 Ocak’ta yayınladın. Albüme ismini de veren ‘On Numara Olaylar’a tatlı bir klip çektin. Bu şarkı oynak ritimli bir şarkı olsa da adeta tek tek sıraladığın maddelerle güleriz ağlanacak halimize hissiyatı yaşatıyor. Benim için en acıklı satırlar da şunlar oldu: “Üç kuruşluk mutluluk uğruna dört bir yanı kollayan.” Bu tespit çok doğru ve bazen bu uğurda sanki hayatın kendisini bile kaçırıyoruz. Seni böyle düşünmeye ve bu sözleri yazmaya götüren ne oldu?
Bir arkadaşım ne zaman arka arkaya terslikler yaşasa gülerek “On numara olaylar!” der. Onun bu tavrına bayılırım. Bir gün bunun bir şarkı olabileceği fikri aklıma geldi ve olaylar gelişti. Sahiden de bir “Güleriz ağlanacak halimize” şarkısı. Bir de yine bir Balkan havası yapmak istiyordum. Seviyorum bizim oraların müziğini. Balkan müziği de tarih boyunca orada yaşananlara inat neşeli ve hayata bağlıdır. Şöyle Rumeli düğünlerinde çalınacak ama zekice sözleri olan bir şarkı yapayım istedim. Dinleyenlere üç kuruşluk mutluluk verebilirse ne mutlu.
‘Aşkınla Her Şey Oldum’ bu albümde en sevdiğim şarkı oldu. Bu şarkıya bir klip gelecekmiş gibi hissediyorum. ‘Aşkınla Her Şey Oldum’ çok samimi ve sahici satırlar. Bu şarkıyı dinlerken evet işte aşıkken yaşadığımız duygu bu diye düşünüyorum. Ama “Dünyadaki zehre inat kendime kumdan kaleler kurdum” diyorsun ya sanki bu vaziyet aşkın karşısında ne kadar savunmasız olduğumuzu da hatırlatıyor. Ne dersin?
O şarkı çok zamanımı aldı. Sonunda hem mecazi hem de ilahi aşkı anlatmak isteyen bir beste oldu. İlahi aşkta yaratıcıyla bir olmak, sonunda her şey olmak niyeti vardır, biliyorsun. Kendi benliğinin ötesine geçmek. Bektaşi geleneğine bağlıyım o yüzden benim için anlamlı. Ayrıca günlük hayatta birine aşık olduğumuz zaman da kendimizden taşıp o insanla bir olmak isteriz. Kumdan kale yapmak gibi işte. Önemli olan yıkılabileceğini bile bile yapmak. O cesaret. Doğru düşünmüşsün, en kuvvetli ikinci klip adayımız o.
Öğrencilik yıllarında kurduğun grubun ismi ‘Kumdan Kaleler’ ilk grubundu ve ‘kumdan kaleler’e şarkı sözlerinde de rastlıyoruz. ‘kumdan kale’ senin için ne ifade ediyor?
Orada kendi müzikal köklerime selam yollamak istedim evet. O yıllarda konserlere başlarken “Kumdan kaleler gelen ilk büyük dalgayla yıkılırlar ama önemli olan yine de tekrar tekrar yapmaktır” diye küçük bir konuşma yapardım. Benim sanat hayatım aslında da tam öyle geçti. Kendimi ve müziğimi hep yeniden inşa ederek. Sürekli öğrenerek. Pes etmeyerek. Hiçbir şeye kolay yoldan ulaşmadım. İlk tutan albümümü yaptığımda 43 yaşındaydım mesela. Başkası olsa çoktan vazgeçerdi. Demek ki hayırlısı böyleymiş.
90’ların başında başlayan müzik çalışmaların bugünlerde yani 2021’lerde devam ediyor. Asırlar geçmiş gibi hissediyor musun? İki dönemi karşılaştırır mısın hiç? 90’larda müzik yapmakla 2000’lerde hatta 2020’lerde müzik yapmak nasıl bir his? Müziğin, sözlerin zamanın akışından etkilenir mi?
Valla hiç öyle “Nasıl da geçti hayat, daha dün gibi” diyenlerden değilim. Hatta bazen 350 yıldır falan yaşıyormuşum gibi geliyor. Şaka bir yana, hayatım üretmeye çalışarak geçti. Sonunda anladım ki meğerse bir çember tamamlanıyormuş. Lisedeyken gitar çalan edebiyatçı çocuktum. Şimdi yine gitar çalan edebiyatçı çocuk oldum. 90’larda Kral TV adında, parayı bastıranın şarkısını yayınlayıp en çok bastıranı bir numara yapan saçma sapan bir kanalın tekelinde bir müzik ortamı vardı. Bugün sosyal medya sayesinde gençler müziklerini dinleyicilerine rahatça ulaştırıyorlar. Bu iyi bir şey. Ama 90’lar ve 2000’ler çok ciddi bir müzikal miras bıraktı. O dönemi dinlerken hâlâ yeni şeyler keşfediyorum. Kendi yaptıklarım dahil.
Tuna Kiremitçi ve Arkadaşları projelerin çok sevildi, dinlendi. Albüm lansmanı daha dün gibi aklımda. Bu fikir nasıl çıktı, düet yaptığın isimlerle bir araya gelme sürecinden ve arkadaşlar projesinin devam edip etmeyeceğinden biraz bahseder misin? Mesela Vol 3 gelir mi? Şahsen uzun zamandır dinlemekten en keyif aldığım işlerden biri oldu bu proje.
Teşekkür ederim. O proje tamamen Pasaj Müzik’in sahibi Murat Doğan’ın fikri. Bir gün beraber çay içerken “Tuna sen yıllardır şarkılar yapar durursun. Gel sana şöyle özel bir proje yapalım” dedi. Kadın solist arkadaşlarımla düet yapmamı ve her ay bir şarkı yayınlamayı teklif etti. Sevinerek kabul ettim. Bunun için eski ve yeni bestelerimden bir seçme yaptık. 2016 Haziran’ında eski dostum Pamela’yla söylediğimiz ‘Uçmak İstiyorsan’ bestemle yolculuk başladı. Dinleyici de sevdi ve sahip çıktı. Bu sayede Altın Kelebek kazanan ikinci albümü de yaptık. Kısmetse bu yılın sonlarına doğru üçüncü düet serisine başlamak istiyoruz.
Tuna Kiremitçi hayatının nasıl bir döneminde, mutlu mu, hayatla meselesini halletmiş mi ya da huzursuz mu, kendinden memnun mu?
Bir düşüneyim… Eskiye göre çok daha huzurluyum galiba. Çok daha üretkenim. Beğenmediğim taraflarımı da kabul ettim sanki. Ne istediğimi ve ne istemediği aha iyi biliyorum. Kemale ermenin de böyle iyi tarafları varmış demek ki.
‘Hayallerin de Ömrü Var’ şarkını dinlemeden önce herhalde dedim hayallerin ömrü gerçek olana kadardır ya da ondan vazgeçene kadar. Meğer öyle değilmiş şöyleymiş: “Hayallerin de ömrü var bir gün terk eder seni, içindeki karanlığın korkusu eğer bulursa gerçeği.” Biraz üzüldüm bunu duyunca. Bu şarkıyla dinleyicilerini sarsmak mı istedin?
O şarkıyı rüyamda duydum. Melodisiyle, sözleriyle beraber. Uyanınca da elime gitarı alıp hemen kaydettim. Normalde böyle şeyler bana pek olmaz. Şarkıları uzun sürelerde bitiririm. Hatta bazen yılları bulur. Ama bu şarkı böyle gaipten geliverdi. Birisi bana söylüyordu sanki. İşin aslı ben de hâlâ sözlerin ne demek istediğini anlamaya çalışıyorum.
‘İçimdeki Karantina’ herhalde karantina günlerimizi hatırlayalım diye yapılmış bir şarkı. Sen bugünleri nasıl geçirdin neler hissettin?
Evet tatlı bir karantina hatırası olsun istedim. İlk bir ay herkes gibi ben de şok yaşadım. Sonra çocuklarımla zaman geçirmek iyi geldi. Bu sayede tekrar gitarın ya da piyanonun başına geçip şarkı yazmaya başladım. Böylece dengemi iyi kötü bulmayı başardım. Sonunda 5-6 şarkı taslağı oluştu. Daha önceden de bir gün solo albüm yaparsam kullanırım diye kenara koyduğum şarkılar vardı. Hepsinden bir seçme yaptık ve ‘On Numara Olaylar’ albümü ortaya çıktı.
Paylaş