Paylaş
Hislerimiz, düşüncelerimiz, yaşadıklarımız rapçilerin kelimeleri vasıtasıyla muhatabına gidiyor. Dinlerken deşarj oluyor rahatlıyoruz. Sadece şarkıya eşlik etmekte zorlanıyoruz ya da ben zorlanıyorum tamamen benim yeteneksizliğim de olabilir. Son günlerde benim de çok dinlediğim bir şarkı var. Hatta trend videolar arasına da girdi. Tepki & Ceza işbirliğiyle ortaya çıkan ‘Yak’ çok sevildi çok dinleniyor, gerçekten de “ateş olup karanlığı yakıp geçiyor” bu şarkı.
Tepki’yle bu muhteşem şarkı vesilesi ile hem ‘Yak’ı hem rap müziği hem de daha neler yapacağını konuştuk.
Sevgili Tepki 31 Temmuz’da Ceza’yla beraber ‘Yak’ şarkısını müzikseverlerle buluşturdunuz. Şarkıyı çok sevdim ve bir kere dinlemeye başlayınca birkaç kere üst üste dinlemeden bırakamıyorum. Zaten şarkının ne kadar sevildiğini dinlenme grafiğine bakıldığında da görüyoruz ortalığı ‘Yak’ıp geçiyorsunuz. Öncelikle bu ikilinin bir araya gelme ve ‘Yak’ın ortaya çıkma hikayesini bilmek isterim.
Ceza ile uzun süredir tanışıyorduk ama bu sene ilk defa ‘Vio’nun albümünde beraber bir operasyon yürütme sansımız oldu. Bu pandemi sürecinde üretmeye çok kanalize olduğumuz bir dönemde Ceza’ya bir şarkı yapmak istediğimi söyledim ve kendisi de “neden olmasın” dedi. Bunun üzerine stüdyoya kapandık ve tam Ceza ile yapılabilecek bir şarkı yapalım diye ‘Yak’ı ortaya çıkardık. O da çok beğendi ve bir anda bu karşınızdaki olay oldu.
‘Yak’ elbette mesajını veriyor ama bir de sanatçısı tarafından bu mesajı öğrenmek ve belki kaçırdığımız bir noktayı yakalamak isteriz.
Aslında ‘Yak’ın mesajı çok açık. “Ateş ol karanlığı yak” diyoruz. Yani burada bir şeyleri deforme etmekten ya da bir şeyleri yok etmekten değil, tam tersi parıldamaktan ve karanlıkta kendini göstermekten bahsediyoruz. Aslında gençlerin şu anda bu kadar karanlık ve bu kadar depresif olduğu bir dönemde tam tersi bu yeni normale alışıp bir şekilde hayatla mücadele etmesi gerektiğini vurguluyoruz.
Tepki & Ceza bu ikili olmuş. İkinizin enerjisi şarkının enerjisini daha da yükseltmiş. Şarkıyı yapıp klibi ortaya çıkarana kadar böyle bir uyum yakalayacağınızı öngörmüş müydünüz?
Açıkcası bu uyumu daha şarkıyı yapmaya başlarken hissetmeye başladık. Zaten bana sorarsanız ikimizin de hip hop’a bakış açısı bir perspektifte aynı. Video klipte de çok yüksek bir enerji yakaladık ve ortaya böyle bir sonuç çıktı. Üç aşağı beş yukarı beklediğim şey buydu zaten ama tam istediğim gibi olması beni çok mutlu etti.
İkinizi yeni bir şarkıyla daha yan yana görme ihtimalimiz var mı?
Tabii ki görebiliriz. Ben Bilgin Abi’yle çalışmaktan her zaman mutluluk duyarım. Umarım tekrar tekrar yeni şarkılarla buluşuruz.
‘Yak’ şarkısı, Old School Hip Hop ruhunun modern bir sound'la harmanlanması olarak tanımlanıyor bize biraz daha açar mısın bu tanımı?
Aslında, günümüzde bu tip altyapıların üzerine daha az kelimeyle yapılan trap müzik dediğimiz, biraz daha ‘cathcy’ kelimelerin art arda gelmesiyle yavaş yavaş söylenen bir stil düşünülüyordu. Ama biz dedik ki beat’te boş yer bırakmayalım ve bir anda böyle çok gerilla bir şey çıktı ortaya. Sonuç ortada.
Çok sık kullanılan bir ‘Z Kuşağı’ gerçeği var, rap bu kuşağa ulaşmanın en kestirme yolu mu ya da bu kuşakla iletişim kurmanın en etkili yollarından biri mi? Neden?
Evet bence ‘Z Kuşağı’ için rap müzik WhatsApp gibi bir şey. Zaten listelerde ya da Youtube’da ya da gördüğünüz bütün platformlarda bu kendini defalarca kanıtladı. ‘Z Kuşağı’, biraz daha bir şeyler anlatan ve daha samimi bir müziği benimsedi ve rapte de bu var aslında. Aynı zamanda içeriği çok zengin, yani her şeyden bahsedebilen bir müzik tarzı bu da insanları daha özgür hissettirdi. Bu yüzden aramızda bir köprü kurdu.
‘Diss atmak’ konusuna sen nasıl bakıyorsun illa olmalı mı yoksa bu gelenekten uzak kalınarak da mesaj diğer rapçiye verilebilinir mi? Ya da belli bir ölçüsü olmalı mı? Mesela sen bir ‘diss’le karşı karşıya kaldığında ne düşünüyorsun ve nasıl tepki veriyorsun?
Açıkçası böyle şeylere bulaştığım zamanlar da oldu, bunu hip hop’ın bir rengi olarak düşündüğüm anlar da oldu, çok gereksiz bulduğum zamanlar da oldu. Bence yapılırken içindeki niyetle çok paralel. Bir de maalesef Türkiye’de çok objektif bir dinleyici kitlesi yok. Yani iki parçanın arasındaki rekabeti gerçek anlamda yorumlayabilecek bir kitlemiz olmadığı için ki biliyorsunuz ülkenin her yerinde fanatizm kol geziyor. Sanatta, sporda, siyasette...vs. Bu fanatizmle de çok objektif sonuçlar alamayacağımız bir atışmaya girmeye aslında gerek yok, bu şikeli bir maç gibi oluyor. O yüzden bence Türkiye’de çok karşılığını veremiyoruz bu işin.
Son yıllarda rap müzik ve rapçiler hem dinleniyor hem de konuşulup tartışılıyor her yıl gündemimizde ya bir rap şarkısı ya da rapçiler var. Bu yükseliş ve konuşulmayı neye bağlıyorsun?
Bence artık insanlar bir yenilik aradı ve gerçekten diğer müzik tarzlarının içeriği çok kısır kalmaya başladı. Yani, sürekli aşktan bahseden bir müzik tarzı insanın sadece tek bir duygusunu güdümlüyor ama günümüzde artık bana sorarsanız insanlar motive olmayı çok seviyor, düşünmeyi çok seviyor, enerjilerini yükseltmeyi çok seviyor ve rap müzik bu ihtiyaçların her birine karşılık olarak doğdu. İşte bu yüzden bence rap sürekli dilimizde ve uzun süre de dilimizden düşecek gibi durmuyor.
Bu arada karantina günleri yaşandı. Sen karantina sürecini nasıl geçirdin? Bu durum üretimine ve bakış açına nasıl yansıdı?
Açıkçası pandemi başladığında bir daha stüdyoya gidemem diye korkup eve bir stüdyo kurdum. Bu tabii ki her şeyi değiştirdi. Çünkü gerçekten o hiç dışarı çıkmadığımız, biraz daha tedbirli olmaya çalıştığımız gerçek pandemi döneminde evde bir tek mikrofon, ben ve sevgili nişanlım Asya vardı. Bu süreçte onun desteği beni daha çok müzik yapmaya itti ve gerçekten hip hop dolu günler geçirdik. Zaten bunun meyvelerini de ‘Yak’ ile ‘Sür’ ile ‘Merhem’ ile yiyoruz. Şimdi kocaman bir akustik albüm ve bunun arkasından da yepyeni bir debut albüm diyebileceğimiz ‘Şehir Efsanesi’ gelecek. Ve sürpriz bir sürü featuringimiz var. Şimdi eylül ayında Allame featuring’i var. Onun dışında Killa Hakan ile bir şeyler yapacağız. Yani durmadan üretmeye devam ediyoruz. Bunlar aslında pandeminin bize öğrettiği; “duvarlar sınırınız değil, evin içinde de harikalar yaratabilirsiniz” mesajı oldu. O yüzden hep üretken kalalım.
Son olarak seni daha yakından tanımak isteriz. ‘Tepki’ olmandaki süreci merak ediyoruz.
Aslında çok da anlatılacak bir şey yok. Küçük bir çocukken hayaller kurdum şimdi onların peşinden koşuyorum nitekim geldiğim noktaya şükürler olsun. Umarım çok daha iyilerine doğru ilerlerim. Bunun için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Mahallemi değiştirmeye çalışıyorum, çevremi değiştirmeye çalışıyorum. Birilerine bir şeyler katabiliyorsam ne mutlu bana. Unutmasınlar ki nerden başladığın önemli değil illa ki istediğin yere varıyorsun. Teşekkür ederim, kendinize iyi bakın.
Paylaş