Kafadar’ın ‘Kafadarca Arabesk’ini Çok Seveceksiniz

Timur Atasever, Hüseyin Pulant ve Özgen Güneş’in kurduğu Kafadar yayınladıkları çalışmalarla hem sanatçıların hem de müzikseverlerin desteğini alarak listelerdeki yükselişlerini sürdürüyor. Sevgili Timur, Hüseyin ve Özgen sorularıma o kadar içtenlikle yanıt verdiler ki ben de kendimi bir an ekibin bir ‘kafadar’ı olarak hissettim…

Sevgili Kafadar bu röportaja hikayenizi öğrenerek başlayabilir miyiz?

Timur Atasever: Biz Hüseyin’le konservatuvardan arkadaşız. İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarını bitirdik. O zamandan beri Hüseyin’le görüşüyoruz. Aynı zamanda birçok sahnede ortak yerlerde karşılaşıyorduk. Özgen’le de Kafadar’ı kurduktan bir zaman sonra; bir ekstra işimizde bir arkadaşımız o zaman gelememişti, Özgen de gelince Hüseyin’le dedik ki üçüncü kafadarımız da belli oldu. Bizimle müzik yapmak isterse biz de onunla olmak istediğimizi söyledik ve böylelikle bir araya geldik.

18-19 ay oldu. Pandemide hepimiz müzisyen olarak evden kayıtlara gittik kayıtlar yaptık birçok işimizi evden yapabildik. Kimseye de gidemediğimiz için Hüseyin’le görüntülü arıyorduk birbirimizi böyle bir şeyler yapalım mı diye heyecanlandık. Öyle küçük küçük demo kayıtlar almaya başladık. Baktık oluyor bir şekilde arkadaşlarımız da buna destek veriyor diğer müzisyen arkadaşlarımız da yapın arkanızdayız derken böyle bir oluşum içine girdik.

Hüseyin Pulant: Timur Abi aradığında hadi başlayalım mı dediğinde doğru insandan böyle bir şey gelince çok mutlu oluyor insan. Devamlı beraber vakit geçirmeye başladık eski tanışıyoruz ama son zamanlarda her gün beraberiz. Ayrılıyoruz gece telefonla görüşmeler devam ediyor. Hayatınızda yanınızda güvenilir insanlar olması çok önemli o yüzden hadi dediğinde çok mutlu olmuştum.

Aslında en başında iki ‘kafadar’ vardı Özgen tam olarak ne zaman dahil oldu?

Timur Atasever: Bir yıl sonra dahil oldu.

Özgen Güneş: Hatta şöyle oldu Timur Abi aradı beni, dedi ki bizimle çalışmak ister misin? Dedim abi nasıl bir soru bu. Siz benimle çalışmak ister misiniz?

Timur Atasever: Her şeye rağmen ortak bir müzik yapıyorsunuz ve müziğinize dahil olacak kişi gerçekten çok önemli. Biz para odaklı değil de duygu odaklı bu işi yapıyoruz. Her şey önce duygu. 35 yıl olmuş benim, hala bile müzik adına bir şeyler yapmak istiyoruz. İnşallah gönüllere girebiliyoruzdur amacımız onların evine girebilmek.

Bence giriyorsunuz, ortada 30 yıllık bir tecrübe var bu tecrübe Kafadar’ın müziğine nasıl yansıyor?

Timur Atasever: Biz birçok sanatçının albümlerine de çalıyoruz. Kendime ait bir yaylı grubum var, Türk müzik sektörünün yüzde doksanın albüm kayıtlarını biz çalıyoruz. Artık öyle bir tecrübe olmuş ki. Tarkan’ın, Sezen Aksu’nun, İbrahim Tatlıses’in, Orhan Gencebay’ın rahmetli Müslüm Gürses’in, Ebru Gündeş’in, Gökhan Tepe’nin albümü… O kadar çok çalmışız ki çala çala kendi müziğimizi yapmaya başlarken artık bir şeylere daha rahat karar veriyoruz. Tecrübe orda ortaya çıkıyor. Hep diyoruz ya ‘kafadarca arabesk’

Kafadar ismi nerden çıktı?

Hüseyin Pulant: Çok kolay bulundu isim aslında, buluştuk isim ne olacak diye sordum, kafa olsun mu dedi, dedim öyle bir dergi var kafa olmaz kafadar mı olsa dedim tamam kafadar güzelmiş dedi ve konu kapandı bitti. Daha sonra bu grup ismi üstüne konuşulur diye bekliyordum hiç konuşmadık bir daha.

Timur Atasever: Kimse ikiletmiyor.

Bu ekip genişler mi? Üç kişisiniz kafadarlar çoğalır mı?

Timur Atasever: Zaten sahnede toplam dokuz kişiyiz. Sahne üzerinde kalabalığız ama biz Kafadar grubu olarak üç kişiyiz ve böyle de devam edeceğiz çünkü artık bir şeyleri oturtmaya başladık bir şeyler çok hızlanmaya başladı üç kişi yeterlidir. Kim ne yapacağını biliyor. Ama sahne üzerinde dokuz kişiyiz.

Yorumladığınız şarkıları seçerken zorlandınız mı yoksa hep kafanızda var mıydı?

Timur Atasever: Çok zordu gerçekten şarkı seçimi çünkü kimse bu şarkı bu kadar dinlenecek diye bilmiyor ve gönül de bir noktada şarkıların milyonlara ulaşmasını diliyor. O noktada birazcık bazen şey olabiliyorsunuz acaba o şarkı olsa mı olmasa mı ama aslında gönlünüzün hissettiği her şeyi yapmalısınız. Çünkü bu belli olmayan ucu açık olan bir şey müziğin bir başı bir sonu yok.

Bir de daha öncesinde söylenmiş çok sevilmiş şarkılar

Timur Atasever: Tabi tabi

Hüseyin Pulant: Hit olmuş çok güzel yorumlanmış şarkılar.

İlk Kusura Bakma ile çıktınız bu şarkıyla çıkmanızın bir anlamı var mı?

Timur Atasever: İlk o şarkıyı bulmuştuk ilk o şarkıyı bulduktan sonra hadi bir başlayalım dedik. O şarkı sevgili Soner Han’ın bestesi, “abi okumanız bana şeref verir” dedi duygulandık çünkü belli bir zamandan sonra insanlardan tabi ki bir şey isteyebilirsiniz ama istediğiniz şeyi kalbi olarak size veriyorlar ya… Biz de Kusura Bakma ile başladık. Sonra Devran var Atakan Çelik’in. Üçüncü şarkımız Yalan Olur ve Suya Hapsettim.

Yeni çalışmalar yayınlamaya devam ediyorsunuz. Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Timur Atasever: Yaptığımız müziği çok seviyorlar. Her kesimden insanın bizi dinlemesi bizim için çok önemliydi.

En çok hangi yaş grubu dinliyor?

Timur Atasever: Konserlerden o nabzı görebiliyorsunuz. 25-35 yaş arası çünkü eğlenmeye gelen yaş grubu. Şarkıyı okuduğunuz zaman sizinle birlikte okuyorlar. Çok güzel dönüşler oluyor. Şarkımızı paylaştığımız gün Instagram’da acayip bir yoğunluk oluyor müzisyen arkadaşlarımız arasında.

Ben de dinliyorum her şeyi takip etmem gerekiyor ama şöyle bir şey vardır müzik göreceli bir şeydir ben beğenmediğim zaman beğenme butonuna dahi basmıyorum kötü tohumumu oraya bırakmıyorum. Kötü enerji bırakmaya gerek yok. Çünkü çok büyük emek var.

Hüseyin Pulant: Sabah stüdyodan çıktığımızda insanlar işe gitmeye başlıyor biz stüdyodan artık eve iki üç saat gidip dinlenelim diye dönerken. Biz dört şarkı yaptık yaklaşık 3 ay stüdyoda sabahladık. Her şeyini bitirdik. Timur Abi dedi ki bize bir hafta stüdyoya da gelmek yok tatil yapacağız ama yarın ofise geliyoruz 4 tane şarkıyı herkese dinleteceğiz bütün ekip toplandık burada şarkıları açtığımızda ekipteki insanların yüzündeki mutluluğu gördükten sonra ertesi gün stüdyodayız yeni şarkıya başlıyoruz.

Bu işi sürdürmenizdeki en büyük motivasyon insanların yüzündeki mutluluk mudur?

Hüseyin Pulant: Ne yorgunluk kalıyor ne stres hiçbir şey kalmıyor.

Timur Atasever: Samimi söyleyeyim herkesin bir kere gelip oradaki emeği görmesini isterdim. Kafadar’ın müziği sadece duygu odaklı. Kalbinizin ekmeğini yersin derler ya. Dinlediğin müzik eğer senin kalbine dokunuyorsa o bence doğru iştir. Çok dinlenir az dinlenir o tartışılır ama biz üçümüz Kafadar olarak yaptık bitti dinledik birbirimizin yüzüne baktık güldük ya…

Hüseyin Pulant: Müzisyen arkadaşlarımızdan aldığımız destek bize o kadar güç veriyor ki inanılmaz. Bir beste için aradığımızda şöyle bir şey söylüyorlar hangisini isterseniz. Düetlerimiz de olacak onları da hazırladık.

Kimlerle olacak düetler ve hangi şarkılar?

Timur Atasever: Şu anda isim veremiyoruz. Çok güzel ters köşeler var. Ayda bir tane şarkı yayınlayacağız. Şu anda hazırladığımız sekiz taneye yakın şarkı var.

Hepsi cover mı olacak?

Timur Atasever: İki tane sıfır, altı tane cover.

İkisi sizin besteniz mi başka isimlere mi ait?

Timur Atasever: Çok kıymetli iki tane abimizin. 14 Şubat Sevgililer Günü’ne çok özel bir hediyemiz var, çok güzel bir düet var.

‘Kafadarca arabesk’ yapıyorsunuz biz ‘damarı’ niye bu kadar seviyoruz?

Timur Atasever: Günün sonu gerçeği o. Sahne aldığımızda da hep öyle oluyor. Ne kadar eğlenirsek eğlenelim hadi artık gir şu damarlara deniyor. Girdiğiniz zaman zaten size okutmuyorlar da. Bizim ülkemizde bu çok seviliyor. Halk ve Sanat Müziğini dışında tutalım ama diğer müziklerin hepsinin içinde hiçbir şey duymasanız bile bir arabesk keman duyuyorsunuz. Arabesk yaşamakla arabesk söylemek arasında çok büyük fark vardır.

Yaşamak ve söylemek arasındaki fark nedir?

Timur Atasever: Arabesk yaşamak biraz ağlak bir söylemdir, ağlak bir türdür. İnsanın duygularına hitap eder sizi bir anda duygusal bir moda da sokabilir gerekirse de ağlayabilirsiniz. Ama normal hayatta her şeyin hayatın içinde olduğuna inanırım. Ve yaşadığımız tüm zorluklara rağmen her şey insanlar içindir daha olgunlukla bakıyorum. Ama arabesk söyler miyiz herkes arabesk söyler.

Sizin söylemekten çok keyif aldığınız bir listeniz var mı? Kendiniz için söylediğinizde en çok neyi söylemeyi seviyorsunuz?

Hüseyin Pulant: Müslüm Gürses şarkılarına bayılırım çocukluğumdan beri. Sahnede Timur Abi söylediğinde de inanılmaz keyif alıyorum benim açık ara Müslüm Gürses şarkılarıdır.

Özgen Güneş: Sezen Aksu’yu çok seviyorum bir de Timur abi okuyunca…

Timur Atasever: Ben de en çok Hakan Altun’u. Hakan Abi’nin bende özel bir yeri var.

Kafadar olarak yola çıkarken en temel hedefiniz neydi?

Timur Atasever: Biz Kafadar’ı yaptığımız zaman Hüseyin’e dedim ki Allah bize inşallah Harbiye Açıkhava’da, Bostancı’da konser vermeyi nasip etsin. Çünkü yıllardan beri Açıkhava’da, Bostancı’da çalıyoruz orda inanılmaz görüntülere şahit olduk. Sanatçıların neden böyle gözlerinin dolduğunu çok iyi anladık. Sahneden inmeden önce hep söylüyoruz dünyadaki tüm güzellikler sizin olsun ama dostluğunuz bizim olsun. Biz onların gerçekten dostu olmak istiyoruz. Onların grubu olmak istiyoruz.

Hüseyin Pulant: Yılardır bu işin mutfağındayız Allah bizi mahcup etmesin güzel müzik yapalım öncelikli hedefimiz sadece güzel müzik yapmak.

Özgen Güneş: Kafadar için içimizden geleni en iyi şekilde yapmak. Herkese hitap edelim ama içimizden geleni yapalım. Öncelikle bizim içimize sinsin zaten ondan sonra dinlemek isteyenler bir şekilde buluyor bizi dinliyor. Bence Kafadar’ın olayı bu ilk biz beğenelim ondan sonra çıkaralım.

Birbirinizle ilgili neler söylemek istersiniz. Yol arkadaşlığınızla alakalı?

Özgen Güneş: Öncelikle şunu söylemek isterim müzikten ziyade iki tane çok güzel abi kazandım. Çok sağ olsunlar her şekilde yanımdalar. Başım bir şeye sıkışsa Timur, Hüseyin Abiyi arıyorum. Aileyiz, müzikten öte. Onun haricinde sağ olsunlar her şekilde benim yanımdalar ben de kardeşleri olarak her zaman yanlarındayım.

Hüseyin Pulant: Ben bir dağ olarak görüyorum onları sırtımı yasladığım. Bazen şey düşünüyorum hiçbir şey artık üzemez incitemez çünkü yanımda çok güvendiğim iki dostum var. Özgen kardeşim Timur da abimdir. Zaten ilk başta bunu çok hayal ettik güzel müzik yapmak ve çok güzel bir arkadaşlık ilişkisi içinde olmak bunu sağladık çok mutluyuz.

Timur Atasever: Öyle bir şey yapmaya çalışıyoruz ki aramızda bir tane de vokal kızımız var bizim Nilay en büyük isteğim ne Nilay söyleyeyim mi dedim genel olarak insanlar orkestralarına birilerini aldıkları zaman orkestralarında yıllarca devam ederler ama dedim ki yarın bir gün her vokalistin günün sonunda yapmak istediği şey albümdür ve inşallah Allah bunu sana bizim yapmamızı nasip etsin. Kafadar olarak albümünü de biz yapalım.

Okulda da büyüklerimiz vardı paramız olmadığı zaman para verirlerdi bir şeyi yapamadığımız zaman hep yanımızda olurlardı. Kollarlardı bizi. Şimdi eğer abi diyorsan abinin anlamını yapamıyorsan ya abi olmayacaksın ya Timur Bey olacaksın ya da abi olarak gidip abiliğini yapacaksın. Her zaman yanlarındayım biliyorlar. Onun yanı sıra da bizi dinlemeye gelen insanların huzurla geldiği dinlediği bir grup olmak istiyorum. Girdiğimiz noktadan çıktığımız noktaya kadar her şeyimize dikkat ediyoruz. Yaptığımız her şeyde nazik kibarız çünkü duygusalız on dakika konuşsanız bizi ağlatabilirsiniz.