Paylaş
‘Walking with a Ghost’ şarkınızdan beridir Türkiye’de de özel bir dinleyici ve takipçi kitleniz oluştu. Bu sevginin sonucunda İstanbul’da konser verdiniz. Sizce sizin müziğinizi bizim dinleyicimiz neden bu kadar çok sevdi?
Oldukça fazla seyahat ettim ve Türkiye ile özel bir ilişkim olduğu doğru. Ülkenizde kendimi iyi hissediyorum, kültürel çeşitliliğini ve özellikle Türk müziğini seviyorum. Çok sayıda geleneği ve moderniteyi harmanlamanız hoşuma gidiyor. Bu kavramı çok önemli buluyorum ve müziğimde de aynısını yapmaya çalışıyorum.
Kadebostany kadrosunun güncel durumundan bahseder misiniz? Grup şu an kimlerle yol alıyor ve grupta zaman zaman olan değişiklikler müziğinize nasıl yansıyor?
Hem stüdyoda hem de sahnede birçok farklı sanatçıyla çalıştığım doğru. Bu çeşitliliği seviyorum, bana ilham veren insanlarla çalışmamı sağlıyor ve beni her seferinde kendimi aşmaya itiyor. Şu sıralar yepyeni bir şovla turneye çıkıyorum. 2 ana vokalden oluşan tamamen yeni bir kadro (Poseidona ve Fang The Great). Kornalardan oluşan bir bölüm var, modüler synthesizer ve sampler (ses örnekleyici) da bende. Gösterinin yarısı yeni şarkılardan, diğer yarısı ise heyecan verici bir şekilde yeniden düzenlenen klasik Kadebostany şarkılarından oluşuyor.
Kurulduğunuz 2008’den bugüne müzik yapma anlayışınızda değişiklik oldu mu? Biraz daha açacak olursam geçen zaman, dünyadaki değişimler müziğinize yansır mı? Yola çıktığınız günden bugüne bir değerlendirme yapacak olursanız bize neler söylemek istersiniz?
Gerçekten güzel bir soru. Müzikal yolculuğum bence oldukça özgün çünkü bir bakıma dış dünyadan ve yaşadıklarımdan aşırı derecede etkilendiğimi söyleyebilirim ama öte yandan çok tekil ve kişisel bir müzik yapmaya çalışıyorum. Beste yaparken öncelikle kendimi tatmin etmeye çalışıyorum. Müzikal yolculuğumu özetlemem gerekirse, ülkemin (Kadebostany Cumhuriyeti) ‘ARAŞTIRMA VE KEŞİF’ mottosunu kullanırdım.
‘Wild in Secret'i 19 Kasım’da yayınladınız. Diğer şarkılarınızda olduğu gibi bu şarkınızda da vokal öne çıkıyor. Vokalin bir şarkının ruhuna kattıkları hakkında neler söylemek istersiniz?
Şarkıyı film gibi düşünürüm. Kompozisyon senaryodur, vokal ise filmin kahramanı. İnsan sesi sihirdir ve bence müzikteki en güçlü enstrümanlardan biridir.
Türkiye’den Barış Demirel’le ortak bir çalışma yapmıştınız onun albümü için? Mahmut Orhan’la bir remix var. Bu işbirlikleri nasıl gerçekleşti? Sizi, Türk sanatçılarla yeniden bir ortak çalışmada dinleme şansımız olacak mı?
Ben her zaman spontane, her zaman hissederek çalıştım. Birinin müziğini beğendiğimde ve birlikte ilginç bir şeyler yaratabileceğimizi hissettiğimde onunla iletişime geçiyorum. Şu anda Sena Şener'in yer aldığı bir parçayı tamamlıyorum ve aynı zamanda Barış Demirel ile de çalışıyorum.
Sizin, Türkiye’den takip ettiğiniz dinlediğiniz sanatçılar var mı? Kimler?
Şüphesiz ki yukarıda bahsettiğimiz isimler. Akhustikhane Stüdyosu’nda biraz zaman geçirmiştim, oradaki atmosferi ve insanları sevdim. Türk sanatçılarla iş birliği yapmak ve yeni şarkılar yaratmak için İstanbul'a daha sık gelmek istiyorum.
Tüm dünya bir pandemiden geçiyor, bu süreç sizi nasıl etkiledi/etkiliyor?
KADEBOSTANY TV kanalımı oluşturma fırsatı buldum ve yeni single olan ‘WILD IN SECRET’ gibi birçok yeni şarkı yazdım. Genelde kötü şeyleri iyi şeylere dönüştürmeye çalışırım!
Paylaş