Paylaş
Sevgili Esra, Nazım Hikmet Ran’ın, Hasret isimli şiirinden uyarladığın şarkının video klibini, 58. ölüm yıl dönümüne özel yayınladın. Şarkı, Nazım Hikmet’in 60 yıl önce kendi sesiyle kaydettiği Hasret şiiri ile başlıyor. Şiir senin Fransızca söz uyarlaman, tercümen, besten ve yorumun ile buluştu. Bu çalışmanın dinleyici ile buluşmasının hikayesini anlatır mısın? Bir Nazım Hikmet şiirini senin müziğin ve yorumunla Fransızca dilinde buluşturan motivasyonun ne oldu?
Nazım Hikmet’in ölüm yıldönümü için düzenlenecek bir etkinlikte, online bir konser için bu projeyi hazırladım. Duyguyu müziğe aktarabilmek için, Yüzyıl (Hasret) şiirini Nazım’ın sesinden dinleyerek piyanoda melodilerle eşlik ettim. O esnada şarkıyı Fransızca yapmak ilk düşüncem değildi. Nazım’ın şiirlerinin birçoğu daha önce bestelenmişti. Ben de kendi katkımı en iyi becerdiğim işle yapmaya karar verdim. Bir Nazım şiiriyle bestelenmiş şarkıyı yabancı bir dilde, daha global bir müzikal düzenlemeyle, dünya dinleyicisine sunmalıydım. Denemelerle başladım ve gerçekten iyi olduğuna emin olduğumda etkinlikteki konserimin ardından bir demosunu YouTube kanalımda yayınladım. Kendi kitlemden aldığım beğeniler bu şarkıyı bir track haline getirmek, klibini çekmek, genel dinleyicinin önüne çıkarmak için motivasyonum oldu.
La Souffrance (Ahmet Kaya- Acılara Tutunmak), L’Amour (Özdemir Erdoğan – Bana Ellerini Ver), La Liberté (Zülfü Livaneli – Ey Özgürlük), La Solitude (Drama Köprüsü), Séduction (Seyyan Hanım- Siyah Gözlere) coverların mevcut. Bu şarkıları Fransızca söyleme fikri nasıl gelişti? Şarkının orijinalini Fransızcaya uyarlarken nelere dikkat ediyorsun?
Benim Fransızca dilinde güzel şarkı söylediğimi çevrem biliyordu. Arşivimde yazıp bestelediğim Fransızca şarkılarım da vardı. Bir arkadaşım bana bir gün Fransızca arabesk söylememin ilginç olabileceğine dair bir fikir verdi. Ben de hem sevdiğim hem de değer verdiğim şarkılara Fransızca söz yazıp, piyanoda söyleyip Instagram’a yükledim. Bu çalışmalar çok ilgi gördü. Sonradan talep gördükçe bu şarkıları kendi müzik anlayışıma göre düzenleyip, siyah beyaz klipler çekip sırayla YouToube’a yüklemeye başladım. Organik bir ilerlemeyle bu müziğin kendi dinleyicisi oluştu. Bir Türkçe temelli şarkının, türkü, arabesk veya tango olsun, Fransızca bir şarkıya dönüşebilmesi için şarkıyı tamamen farklı düşünüyorum. Türkçe halini unutuyorum. Prozodisine, ritmine, bazen akkorlarına kadar değiştiriyorum. Orijinal şarkıdan uzaklaşıyorum ve tamamen özgür bir alanda tasarım yapıyorum.
Bir önceki soruyla bağlantılı bir soru herkes tarafından bilinen sevilen bu şarkıları başka bir dilde yeniden yorumlamanın bir riski var mıdır bu durum sende bir korku ayrı bir sorumluluk duygusu yarattı mı hiç?
Kötü tepkiler insanların en korktuğu oluyor. Birisi kötü düşünür, kötü söyler diye korkarak iş yapınca ne özgün oluyorsunuz ne de verimli. Bizim ülkemizde başkalarının ne düşündüğü çok önemli. Bu nedenlerle kültür sektörü ilerlemiyor. Benim inancım, biraz cahil cesaretine sahip olmak gerektiği yönünde. Risk almadan, tepki almadan sanatta yol alınmıyor. Ben her yayınladığım eserde bile bile bu riskleri alıyorum. Özgün bestecinin karşısında içim rahat, çünkü düzenlemelerimde ve şiirlerimde kaliteden hiç ödün vermiyorum. Bu çalışmaları negatif veya pozitif bütün eleştirilere açık, çıplak bir şekilde dinleyicinin karşısına çıkarıyorum. Sonuna kadar savunabileceğim argümanlarım da var. Yaptığım her çalışmanın bir konsepti bir hikayesi var. Bu şarkılarda ise dinleyici ben leb demeden leblebiyi anladı. Kimse beni sorguya çekmedi. Aaa ne güzel olmuş dediler, sonunda Türkçe şarkılar da uluslararası platformlarda dinlenecek dediler ve benim şarkılarımı listelerine eklediler.
Bundan sonraki çalışmalarında yine bildiğimiz şarkıların Fransızca yorumlarını dinleyecek miyiz? Bizimle paylaşabileceğin şarkılar var mıdır hali hazırda üzerine çalıştığın?
Aslında cover benim işim değil. Ben sanatımı kültür mirasımızla birleştirerek hem özgün hem de hikayesi olan eserler yaratmaya çalışıyorum. Bunu ilk başta bestecilerle yaptım, sonradan şairlerle yapmaya başladım. Aklıma çok değişik projeler gelmeye devam ediyor. Ama talep gördüğü için, takipçilerimi çok sevdiğim ve kıramadığım için Fransızca yorumlara devam edeceğim gibi gözüküyor. İlk olarak Hasret şarkısının kulüplerde çalınması için elektronik remix versiyonu geliyor. Temmuz ayının 22’sinde tüm dijital platformlarda yayınlıyorum. Kültür mirasımızı genç nesillere onların sevdiği tarz müziklerle aktarabiliriz. Cover olarak sırada bir Melih Kibar şarkısının Fransızcası var. Bir de yaz bitiminde bir Türkçe single yayınlayacağım. Bu şarkı hem sevimli hem umut dolu olacak.
Esra seni biraz daha yakından tanıyabilir miyiz? Fransızca coverlar yapıyorsun, bildiğimiz şarkıları Fransızca yorumluyorsun. Neden Fransızca? Başka bir dilde bize ait olan bir dünyayı anlatıyorsun. Yurt dışında bunun nasıl yansımaları oluyor?
Ben babamın mesleği dolayısıyla 11 yaşımda Fransa’da yaşamaya başladım. Fransa’da üniversitede mimarlık ve piyano okudum. Oranın kültürü içime işledi. Ama ana dilim Türkçe. Ben hakim olduğum dilleri çok düzgün yazıyorum ve konuşuyorum. Fransa’da büyüdüm diye Türkçem bozulmadı. Sizin karşınıza kırık bir Türkçe ile çıkmama nedenim, kendime eklediğim her şeyi en iyi şekilde yapmaya çalışmam. Bunun için mesai harcıyorum. Çift kültürlü olmamdan kaynaklı Fransızca yorumlar hem iyi hem de doğru yapabildiğim bir çalışma oldu. Bu şarkıları herkes daha önce Türkçe dinledi. Sözlerini ve müziklerini ezbere biliyorlar. Ben başka dilde sunduğumda, anlamadan dinlemek kimseyi rahatsız etmiyor. Hatta sevdikleri bir müziği yepyeni bir formda dinlemek, o aşinalık hissiyle sayesinde güzel geliyor. Benim sesim onlar için bir hikâye anlatımı gibi değil, duygulu bir enstrüman gibi geliyor. ‘Anlamasam da ne dediğini, hissedebiliyorum’ diyor dinleyicilerim.
Türkçe şarkıların yabancı versiyonları çalışmalarım daha dünyaya tanıtılmadı. Türkiye’de dinleniyor o da şimdilik niş bir kitle tarafından. Çevresi olanlara madem bu kadar seviyorsunuz neden paylaşmıyorsunuz diye sorduğumda: ‘Kendime saklıyorum’ cevabını alıyorum. Yabancı tanıdık çevrem ve yeni yeni ulaştığım uluslararası kitle müziğimi beğeniyor. Yaptığım işin global piyasada yeri olduğunu biliyorum. Dijital platformlarda çok farklı ülkelerden sabit dinleyicilerim olmaya başladı. Bu arada yurt dışından iş teklifleri de aldım ancak pandemi dolayısıyla şimdilik askıya aldık.
Paylaş