Paylaş
Onu Tuna Kiremitçi ve arkadaşları Projesi’nde Tuna Kiremitçi ile düet yaptığı ‘Balkan Kızı’ şarkısıyla tanıdım. O nasıl güzel bir ses o nasıl bir tatlılık. Zaten kendisi de bir ‘Balkan Kızı’. Bir şarkı bir insana bu kadar yakışabilir. Bu şarkıyı dinlerken Tuna Kiremitçi ve Elis Dubaz’ın bir ‘Balkan Şarkıları Projesi’ yapmalarını çok istedim.
Kendisinin ayrıca bir ‘Ederlezi’ ve ‘Yalan’ yorumu var üstüne tanımam. Dinleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız. Opera okumuş, dünya müzikleri yapan ve bugünlerde ‘Git İşine’ ‘tekli’siyle bize 70’lerin o tatlı romantizmini yaşatan Elis’le bu tatlı söyleşiden müziğin 50 tonunu da bulacaksınız.
Mahmure: Seni Tuna Kiremitçi ile söylediğiniz ‘Balkan Kızı’ ile tanıdım. Daha önce neler yapıyordun nerelerdeydin biz senin gibi muhteşem bir sesi neden bu kadar geç tanıdık?
Elis Dubaz: 18 yıldır bu piyasanın içindeyim. Ben liseden beri müzikle uğraşıyorum. Anadolu Üniversitesi Opera Bölümü’nü bitirdim. Klasik bir gitarcı olan Ricardo Moyano ile dünya müzikleri yapıyorduk. Hala da yapmaya devam ediyoruz. Sonrasında ben Adana Hayal Kahvesi’nde çalıştım. İstanbul’dan 2.5 sene kadar Adana’ya gidip geldim. Adana Hayal Kahvesi’nden ayrılınca Tuna Kiremitçi’nin albümünde de imzası olan Efe Demiryoğuran sayesinde Tuna’yla tanıştık. Birlikte çalışmaya başladık. Bütün sahnelerde Tuna’yla bir arada olunca da artık sanki bir düet yapma zamanı geldi diye düşündük. Tuna da sağ olsun böyle bir çalışma yaptık.
Mahmure: ‘Balkan Kızı’ düetini yapmadan önce sahnede birlikte şarkı söylüyordunuz.
Elis Dubaz: Biz toplamda 2.5 yıl oldu Tuna’yla tanışalı. Onun öncesinde bir yıl kadar aynı sahnede çıktık birinci yılın sonunda da artık birlikte devam edeceğimize kanaat getirdik. Sonrasında da 2018’de ‘Balkan Kızı’nı yaptık.
Mahmure: O projede benim en beğendiğim düet seninle yaptığı ‘Balkan Kızı’ şarkısı oldu. Müzik senin hayatına ne zaman girdi? Opera okumuşsun onun öncesi de var mı?
Elis Dubaz: Bizim aile müzikle çok iç içeydi. Göçmenlerde müzik hep hayatlarının içerisindedir. Kapı gıcırtısına oynayan bir milletiz. Annem de zaten cazla ilgileniyordu. Evde caz şarkıları söylenir dinlenirken babam Balkan Müziği’ni dinlerdi. Gırnatalar, ev partileri hayatımızın fonundaydı. Bir taraf caz bir taraf daha geleneksel müziklerin olduğu bir ortamdı. Ben de zaten hep çocukluğumdan beri sesi güzel olan kız çocuğu olarak okul müsamerelerinde şarkılar söylüyordum. Lisede gitar kursuna başladım. Orayla birlikte biraz gitar öğrendim. Sonra dedim ki bunu biraz daha ilerleteyim. Acaba müzik öğretmeni olabilir miyim olamaz mıyım derken Çorlu’da sahne almaya başladım. 2008’de üniversiteye hazırlandım. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Opera Bölümü’nü kazandım. Müzik tamamen hayatımın içerisine girdi ve mesleğim oldu.
Mahmure: Şu anda müzik öğretmenliği yapıyor musun?
Elis Dubaz: Evet şan öğrencilerim var. Tiyatroya hazırlanan öğrencilere ses eğitimi veriyorum. Aynı zamanda da kayıt koçluğu yapıyorum. Çeşitli vokal problemleri olan öğrencilerim oluyor vokal problemlerinin düzeltilmesiyle ilgili çeşitli teknik çalıştırmalar yaptırıyorum. Aynı zamanda şan hocalığı yapıyorum.
Mahmure: Bir single yaptın ve bir Nilüfer şarkısı olan ‘Git İşine’yi cover’ladın. Nilüfer 74’teki albümden bu şarkıyı seçmende ne etkili oldu?
Elis Dubaz: Nilüfer’i hep çok severim. Bir de Nilüfer’le bütün şarkılarımız aynı tonda. ‘Git İşine’yi benim için hareketli bir parça olması ve Nilüfer’i çok sevmemden dolayı seçtim. Aslında birkaç tane öneriyle gittim müzisyen arkadaşlarıma, onların içerisinden seçip birlikte karar verdik. Yapım şirketi, müzisyen arkadaşlarımız ve ben olmak üzere hep beraber şarkı seçimini yaptık. En sonunda ‘Git İşine’yi seçtik ve onu düzenlemeye karar verdik.
Mahmure: Şarkı 70’lerden bir şarkı klipte de yine 70’ler havası var o döneme özel bir ilgin sevgin mi var?
Elis Dubaz: 1970’ler benim için daha organik bir dönem. Çiçek çocukların, özgürlüğün, bir sürü rengin bir arada olduğu bir dönem. Çok renkli bir dönem ve o dönemin organikliği beni çok çekti. Ben aslında çok romantik bir insan değilimdir ama hala Türk filmleri izleyip gözlerimin dolduğu anlar olur o yüzden kendi içimde bir romantizm büyütüyorum herhalde. O yüzden bir süre 1970’lerin konseptiyle gitmeyi istiyorum.
Mahmure: Başka single ya da albüm olacak mı?
Elis Dubaz: 70’ler konseptini çok seviyorum. Daha önce Adana Hayal Kahvesi’nde ilk bu konsepti yaptım. İnsanlar çok sevdi. Aslında sahneye koyma formumda biraz daha ‘kabaremsi’ bir durum var. Kabare diyemeyeceğimiz ama interaktif zaman zaman sahneden insanlara sataştığım bir sahne yapmıştım daha öncesinde. O yüzden bu konsepti devam ettirmek istiyorum.
Mahmure: 70’lerden hangi isimleri söylemeyi seviyorsun?
Elis Dubaz: Sezen Aksu, Marc Aryan, Ayla Algan, Şenay, Yeliz…
Mahmure: Yeliz’in ‘Yalan’ını çok iyi yorumlamışsın. Bu şarkı çok kişi tarafından söylenmiştir ama seninkinin üstüne tanımıyorum.
Elis Dubaz: Beni Adana’da meşhur eden şarkıdır. Sırf ‘Yalan’ı dinlemek için gelen insanlar oldu. Bundan sonraki çalışmaların da belli bir süre 1970’lerin şarkılarıyla gitmesini istiyorum. Çünkü bence şu anki dönemden oraya doğru bir özlem varmış gibi hissediyorum. Kendi içimde özlem duyduğum için o özlemi insanlarla paylaşmak istiyorum.
Sahnemde de 70’leri kullanacağım, genel olarak bir sonraki çalışmanın da böyle olmasını istiyorum. Birkaç tane single çalışması yaptıktan sonra albüme dönüştürürüz.
Mahmure: Yeni single çalışmaları için şarkı seçimlerini yaptın mı?
Elis Dubaz: Şu an çok netleşmedi. Yapım şirketiyle, müzisyen arkadaşlarımla konuştuğum benim de fikrimin olduğu böyle bir 10-15 şarkı belirledik ama içlerinden seçmemiz gerekiyor. Tahminin 3 ay içerisinde bir single daha çıkar diye düşünüyorum.
Mahmure: Kendi şarkılarını yapıyor musun?
Elis Dubaz: Deniyorum diyelim. Yaptığım şeyler var tabi ama ben bu anlamda sanırım daha mükemmeliyetçi biriyim. O yüzden kendi yaptığım şeylerin henüz daha istediğim kıvama geldiğini düşünmüyorum. Bir şeyler yazıp çiziyorum single çalışmalarının dışında bir performans gösterisi hazırlamaya çalışıyorum. Müzik, tiyatro ve dansın iç içe olduğu bir performans gösterisi hazırlıyorum eğer onu tamamlayabilirsem orada da ayrı bir performans sergileyeceğim. Aslında single’ın yanı sıra şu ara en çok çalıştığım şey bu gösteri. Tamamen ona yoğunlaştım.
Mahmure: Tuna Kiremitçi ile uyumunuz olağanüstü yeni çalışmalar olacak mı hiç bunu konuşuyor musunuz?
Elis Dubaz: Kendi aramızda konuştuğumuz oluyor ama önümüzdeki dönemde ne zaman bir daha çalışma yaparız ya da yapar mıyız bununla ilgili henüz karar verilmiş belli bir tarih ya da bir şarkı yok. Ama Tuna’yla çalışmayı çok seviyorum. Güzel bir ekip olduk diye düşünüyorum.
Mahmure: ‘Tuna Kiremitçi ve Arkadaşları Projesi’nde en sevdiğim şarkı sizinki oldu, ‘Balkan’ konsepti size çok yakıştı.
Elis Dubaz: Bunu zaman gösterecek. Tuna’nın şimdi bir EP’si çıkıyor. Ben de çok heyecanlıyım. Çıkacak olan yeni parçalarla ilgili. Özellikle ilk çıkacak olan parça çok güzel ve benim favorim.
Mahmure: Senin bir de efsane bir ‘Ederlezi’ yorumun var. Ancak sen Balkan şarkılarından çok dünya müzikleri söylüyorsun.
Elis Dubaz: Dünya müzikleriyle uğraşıyorum. Ricardo Moyano’yla Gürcüce, Arapça, İspanyolca, İtalyanca, Yunanca, Bulgarca çalışmalar yapıyoruz. Bulgarca bunlardan bir tanesi ve tabi doğal olarak Balkan’lı olduğum için oranın gırtlağını daha iyi biliyorum. ‘Ederlezi’ daha üniversitede okurken yaptığım bir çalışmaydı ben de çok seviyorum oranın parçalarını ama özellikle ben ‘Balkan Müziği’ yapmak istiyorum dediğim bir an olmadı. Aslında orada kısıtlı kalmak istemiyorum sanırım.
Mahmure: Birçok dilde şarkı söylüyorsun ve çok daha geniş bir yelpazeye sahipsin.
Elis Dubaz: O yelpazenin genişliğini sanırım hep korumak istiyorum o yüzden belki ilerleyen zamanlarda bir tane de acaba ‘Balkan Projesi’ mi yapsak diyebiliriz ama henüz bu 1970’ler konseptini bitirmedim zaten bu proje daha yeni başladı.
Mahmure: Seni nerelerde dinleyebiliriz?
Elis Dubaz: Sabit çıktığım bir mekan yok. Tuna’nın konserlerinde birlikte çıkıyoruz onun dışında nadiren de olsa Ricardo’nun zamanı olduğu sürece birlikte arada bir dünya müzikleri konserleri yapıyoruz. Instagram hesabımdan duyuruyorum.
Mahmure: Bu ara ne tür müzik dinliyorsun kimler var kadrajında?
Elis Dubaz: Ben son bir yıldır ciddi cidi cazla ilgilenmeye başladım. Son bir yıldır kendimce ufak dinlemeler yapıyorum John Coltrane, Miles Davis gibi. Ama onun dışında Feyruz, Chevala Vargas eski isimlerden Müşerref Hanım var. Galiba biraz eskiciyim bu anlamda.
Mahmure: Eski şarkıları da çok güzel söylersin sesine çok yakışır.
Elis Dubaz: Dönem dönem söyleyebildiğim kadarıyla farklı farklı repertuarlar çalıştım. Bunlar kendim için yaptığım çalışmalar. Bir dönem gazellere sarmıştım internette de var merak edenler olursa. Hafız Sami’nin söylediği bir gazel vardı ‘Derdime Vakıf Değil Cananım Benin Handan Bilir’ diye onu söylemiştim. Bir ara sadece onlarla ilgilendim. Ondan sonra da eski İstanbul’da söylenen Türk Müzikleri üzerine bir repertuar oluşturdum. Şimdi de caz müziği üzerine biraz çalışıp onun üzerine bir repertuar oluşturmaya çalışıyorum ama bir yerde söylerim diye değil de tamamen keyfine yaptığım şeyler. Caz da, Türk Sanat Müziği de, Balkan Müziği de, resim de, heykel de, tiyatro da hepsi aslında birbirini destekliyor.
Mahmure: Çok eski şarkılar hatta gazeller seven birisi olarak internetle, teknolojiyle aran nasıl?
Elis Dubaz: İnternet dünyasıyla son beş yıldır birlikteyim hatta akıllı telefonum son 3 yıldır var çok aktif kullandığımı söyleyemeyeceğim. Elis Dubaz kanalımda, instagram hesabımda videolarım var. Instagram’ı da yeni yeni daha aktif kullanmaya çalışıyorum.
Şimdilik sadece single yapıp parçalara yoğunlaşıyorum bütün dikkatim bunun üzerinde. Kendimi geliştireyim başka neler yapabiliyorum onlara bakayım istiyorum. Tabi yeni dönem algısı da doğal olarak Youtube ve Instagram’ı istiyor. 1970’ler konsepti de yapmamdan anlayacağınız üzere çok fazla teknoloji ile aramın iyi olduğunu söyleyemeyeceğim.(gülüşmeler)
Mahmure: Kendine hedefler koyar mısın?
Elis Dubaz: Akışa bırakmayı tercih ediyorum ben çok hedef koyabilen biri değilim sanırım. Bir hedefe yönlenemiyorum. Bu biraz yaşadığımız dünyayla da ilgili sadece benimle ilgili değil. Biraz daha yatayda ilerlemeyi tercih eden biri oldum hep o yüzden belirgin bir hedeften bahsedemiyorum. Dünya benim merkezimse ve ben de oradan bir yere doğru yayılıyorsam; karşılaştığım cisimler, onlara çarpıp belki bir yerde yansıyıp belki bazen küçülüp belki bazen kapsayıp onlarla birlikte yol almayı tercih ediyorum. Tam da o anda karar veriyorum. Bu bir hedefse böyle bir hedefim var.
Mahmure: Dinleyicilerine kendin hakkında son bir şey söylemek ister misin?
Elis Dubaz: Tek bir türle hiçbir zaman ilgilenmedim sanırım hiçbir zaman da ilgilenmeyeceğim dinleyicilerimin bu anlamda kafalarının karışmamasını ümit ediyorum.
Paylaş