Paylaş
Sevgili Dedublüman, geçen sene Gamzedeyim Deva Bulmam yorumunuza bayılmam dolayısıyla sizinle bu köşe için ilk röportajımızı yapmıştık. O yorumunuzun üzerinden çok zaman geçti ve elbette daha birçok çalışmaya imza attınız. Bu zaman zarfında grup olarak neler yaşadınız bilinirliğinizin ve popülerliğiniz artmasının size yansımalarından bahseder misiniz?
Bizim için en güzel ve en ayırt edici yansımalar konserlerde oluyor. Eşlikler, istekler, arkadaşlarımızla tanıştığımız zamanlarda onlarda gördüğümüz heyecan ve mutluluk bizler için çok değerli.
Belki şarkınız bütün listelerde fırtınalar estiriyor. Belki’nin bu kadar çok sevilip sahiplenilmesinin sizin tarafınızdan bakılınca sırrı nedir?
Her zaman içimizden geleni yapmaya gayret ettik. Arkadaşlarımızın takdir ettiği noktalar bazen sözlerimiz bazen müziğimiz oluyor. Sanıyoruz ki Belki’de güçlü bir kombinasyon oldu.
Yine Belki’yle ilgili bir soruyla devam edeceğim. Bu kadar sevilen şarkıların hikayelerini hep ilk ağızdan bilmek isterim. Bu şarkının doğuş öyküsünü paylaşır mısınız?
Biz şarkıların doğuş öykülerinden ziyade inşaa ettiğimiz kısımları paylaşmayı seviyoruz. Zaten ortaya koyduğumuz şarkı sözlerinde de mevzuları dolaylı yollardan anlatmayı tercih ediyoruz. Fakat ilginç bir hikaye olarak şunu söyleyebiliriz ki planımız sadece Mavzer versiyonunu çıkarmaktı. Parça henüz çıkmamıştı, kuliste hadi çalalım dedik ve Çağrı klarnet çalsın, Besim Ud çalsın tepkiyi görelim diye karar verdik. Oldukça beğenmişiz ki o versiyonu, o gece 4-5 saat yol gidip hiç uyumadan stüdyoya girip akustik versiyonu tamamladık. Ertesi gün de şarkıyı teslim ettik. Yani anlayacağınız Belki (Akustik) 1 günde kaydedilip düzenlendi.
Gamzedeyim Deva Bulmam yorumunuz çok sevildi ve bu yorum gruba güzel bir yol da açtı. Bu şarkıyı coverlarken bu kadar sevileceğini tahmin ettiniz mi?
Aslında bu sorunun da güzel bir hikayesi var. O zamanlar Papatyalar’ı kaydediyorduk. Parçaya oldukça güveniyorduk ve beğeniyorduk. Bu yüzden Papatyalar çıkmadan başka bir parça daha kaydedip yayınlamak istedik. Hangi şarkı olacağı çok önemli değildi. Görevi bir trafik yaratmaktı, medyalarda aktif olabilmekti. Hatta Papatyalar’dan sonra bu parçayı her yerden silecektik. İşler öyle olmadı tabii, o parça Gamzedeyim Deva Bulmam’dı ve asla silinmedi.
Müziğinizin en temel enstrümanı olan klarnet şarkılarınıza nasıl bir güç katıyor?
Aslında müziğimizin en temel enstrümanının klarnet olduğunu düşünmüyoruz. Genelde gitar ve davul üstüne inşaa ediliyor bütün parçalar. İçimize en çok sinen enstrümanı da lead seçiyoruz. Diskografimize şöyle bir uzaktan bakılınca yıldız enstrümanların çeşitliliği görülebiliyor. Yaylı tambur ve keman sıkça kullanıyoruz. Bunun dışında gitar, bağlama, çello, piano hatta esraj bile lead enstrüman olabilmiş. Ama tabii en güçlü olduğumuz ve bir fark yaratabildiğimiz eserlerde klarnetin olması tesadüf değil. Duyguyu net bir şekilde aktarabilmesi ve yüksek oktavlarda güzel tınlaması klarnetin bize kattığı en büyük güç diyebiliriz. Tabii Çağrı’nın da duygusu ve teknik kabiliyetleri gücümüze güç katıyor.
Şarkılarınızın başarısı yeni üretimler yaparken üstünüzde bir baskı oluşturuyor mu? Mesela Belki’den sonra gelecek şarkı Belki kadar sevilir mi dinlenir mi kaygısı yaşatır mı?
Belki’nin üstüne çıkmak ya da hep altında kalacak olmak bizim için bir baskı unsuru değil aslında. Bizim ödülümüz ya da başarı kıstasımız dijital dinlenmeler değil de konserlerin dolu geçmesi, parçalara eşlik edilmesi olduğu için böyle bir kaygı gütmüyoruz. Fakat bir kıvılcım olarak da kalmak istemiyoruz. Müziği öğrendiğimiz abilerimiz gibi kalıcı olabilmenin peşindeyiz.
Sizce dinleyici sizi neden bu kadar sevdi?
Samimiyetimizi ve onlarla hemhal oluşumuzu sevdiler. Bizi kusurlarımızla kabul ettiler. Biz de yaptığımız sentezlerle dinleyicinin kulağındaki bir boşluğu doldurduk. Böylelikle sevildik, sevdik.
Grup olarak biraz da aranızdaki ilişkiden bahseder misiniz? Her gün buluşur konuşur musunuz sadece konserler ve çalışmalar için mi bir araya gelirsiniz biraz rutininizi anlatır mısınız?
Konser takvimlerimize bakacak olursak, zaten birbirimizden başka pek kimseyi görecek vakit bulamıyoruz. Şu süreçte hayatımız yollarda ve sahnelerde geçiyor. Haliyle, bu kadar fazla birlikte vakit geçiren insanlar, bir süre sonra aile gibi oluyor. Her ailede olduğu gibi bizde de bazen sert.
Yeni şarkı var mı yakınlarda ya da belki bir cover?
9 Aralık’ta tekrar beraberiz. Umuyoruz ki yine hep beraber bağıra bağıra söylediğimiz bir parça olacak.
Paylaş