Paylaş
Geçtiğimiz günlerde otobüse bebeği ve bebek arabası ile binen kadının üzerine yürüyen otobüs şoförü gündem oldu.
Söz konusu olayda Gebze’de bir kadın bebeği ve bebeğinin arabası ile otobüse bindi. Şoför yolcu kadını bebek arabasını katlaması konusunda uyardı. Kadın oturan bebeğini alıp arabayı katlamak istemeyince bir gerginlik yaşandı.
Şoför otobüsü durdurdu ve kadının yanına giderek tartışmaya başladı. Çok öfkelenen şoför, kadını araçtan indireceğini de söyledi. Araçtaki diğer yolcuların araya girmesi ile sakinleşen şoför yoluna devam etti. Başka bir yolcu tarafından kameraya alınan o anlardan geriye şoförün bağırışlarından maalesef çok korkan bebeğin yüz ifadesi kaldı.
BEBEK ARABASI İÇİN EKSTRA PARA İSTEDİ
Buna benzer bir başka olay da Kartal’da meydana geldi. Bir çift bebeği ve bebek arabası ile minibüse binmek istedi ancak şoför kabul etmedi. Bebek arabası ile binmek isteyen çiftten bir yolcu parası daha isteyen şoför ile aile arasında çıkan kavga yine başka bir yolcunun videoya çekmesi ile gündeme taşındı. Baba, şoföre, "Yaptığın yanlış, haram para yiyorsunuz" sözleriyle tepki gösterdi.
HESAP SORAN VATANDAŞA CEVAP: SEN AVUKATI MISIN?
Geçtiğimiz ay da İstanbul’da Boğazköy-Bakırköy seferini yapan otobüs şoförü aynı tavrı sergiledi. Bebek arabalı bir yolcuya otobüsün kapılarını açmayan şoför, verdiği cevaplarla da şaşkına uğrattı.
Yaşananlara tepki gösteren bir başka yolcu, havanın soğuk olduğunu ve bebek arabalı vatandaşın otobüse alınması gerektiğini söyleyince şoförün, “Sen avukatı mısın?” cevabıyla karşılaştı.
Bebek arabalı yolcuların otobüse binmesinin yasak olduğunu ısrarla savunan şoför, kimin yasakladığı sorulunca da “Nenen” diyerek deyim yerindeyse dalga geçti.
10 Haziran 2017’de Adapazarı’nda bir anne ve tekerlekli sandalyede oturan oğlu, otobüste engelliler için ayrılan yer dolu olduğu için otobüse binememişti. Çünkü araçta engelliler için ayrılan yerde başka bir anne ve bebek arabasında uyuyan bebeği vardı. Kadın bebeği uyuduğu için bulunduğu yerden ayrılmayı reddetmişti. Bunun üzerine büyükşehir belediyesi, engellilerin hakkını korumak amacıyla mecburi bir karar almış ve bebek arabaları kapatılmadığı takdirde otobüse binişe izin verilmeyeceğini açıklamıştı. O dönem bu kararı beğenen de olmuştu, tepki gösteren de.
Bu olaylar işin sadece medyaya yansıyan kısmı. Bebek arabasıyla toplu taşımaya binmek istediğinde sorun yaşayan pek çok kişi var.
Ben de önce o annelerden birinin hikâyesini kendi ağzından dinledim, ardından yıllardır İstanbul'da direksiyon sallayan bir otobüs şoförüne konu hakkındaki görüşlerini sordum. En sonunda da Avukat Elvan Kılıç'tan meselenin hukukî çerçevesini çizmesini istedim. İşte anlattıkları...
‘BEBEĞİM AĞLARKEN OTOBÜSTEN İNMEK ZORUNDA KALDIM’
Otobüse bebek arabası ile alınmama ‘zorbalığına’ ben de maruz kaldım. Bundan üç yıl önce, bebeğim henüz dört aylıkken otobüs ile bir yere gitmemiz gerekti. Bebeğim çok küçük olduğu için bebek arabasında yatıyordu. Zaten dışarıda sürekli ağlayan bir bebek değildi ve pusetinde uyuduğu için rahatça yolculuk yapabilirim diye düşünmüştüm. Otobüs durağa geldiğinde orta kapıdan bindim ve orta kısımda ayakta durdum. Bebeğimin arabası da yanımdaydı. Şoför önce oturduğu yerden arabayı kapatmamı söyledi. Ben de “Bebeğim çok küçük, kucağımda yolculuk yapmam güvenli olmaz. Zaten uyuyor, pusetinden alırsam ağlamaya başlayacak, dört durak sonra ineceğim” dedim.
Şoför bu cevabım üzerine sinirlendi ve asla bu şekilde yolculuk yapamayacağımı söyledi. Sinirlendiği için bağırıyordu. Otobüsü kullanmaya da devam ediyordu. Şoförün bağırması sebebiyle bebeğim ağlayarak uyandı. Anneler iyi bilir ki o kadar küçük bebek ağlama krizi yaşadığında susturmak çok zordur. Bebeğin ağlaması da şoförü susturamadı. Ben de sesimi yükseltip kızımı daha fazla korkutmak istemediğim için ilk durakta indim otobüsten. Plakasını alarak şikayet ettim. Sonrasında tarafıma herhangi bir bilgilendirme yapılmadığı için ceza alıp almadığını bilmiyorum ama o gün bugündür asla otobüse binmiyorum. Bebekli yolculara daha hassas ve yardımsever davranılması gerekirken böyle gereksiz bir öfkeye maruz kalmak o kadar anlamsız ki… Küçücük bebeğin arabası otobüste bir şekilde tolere edilemez mi? Anneyi bu kadar strese sokmanın bir anlamı var mı?
'BIRAKIN ARACA ALMAMAYI, İNİP YARDIM EDİYORUM'
Ben Beykoz’da doğdum, çocukluğum burada geçti, burada evlendim ve kendi çocuklarımı da burada büyütüyorum. Yirmi yıldır da Beykoz hattında otobüs şoförlüğü yapıyorum. İnanın bebekli insanlara yapılan bu şeyleri okudukça hayrete düşüyorum.
Ben çok uzun zamandır aynı hatta çalıştığım için artık otobüse binen insanları tanıyorum diyebilirim. Özellikle işe gidip gelenlerle ahbap olduk sayılır. Bazı yolcularla selamlaşırız, hâl hatır sorarız. Bebek arabası ile otobüse binmek isteyen yolcuyu almamam mümkün değil. Bilakis yardım edecek kimse yoksa otobüse binerken/inerken ben yardım ediyorum. Aynı şey engelli kardeşlerimiz için de geçerli.
Öte yandan bu zamana kadar bebek arabasının katlanmasını da hiç talep etmedim. Otobüs kalabalık dahi olsa herhangi bir yolcunun bebek arabasından rahatsız olduğuna hiç şahit olmadım. Bence ülkemizde bebekli insanlara anlayış ve yardım duygusu oldukça yüksek. Bebek arabalı insanlardan fazla para isteyen ya da araca almak istemeyenlerin sayısının ise bir elin parmağını geçmeyecek kadar az olduğuna inanıyorum.
* * * * *
Bebek arabalı yolcuların toplu taşıma araçlarına alınmak istenmemesi ya da şoförün öfkeli tavrıyla karşılaşması durumu sıklıkla yaşanıyor. Peki bu konunun hukuksal boyutu nedir?
Avukat Elvan Kılıç, “Gebze'de bir kadının bebek arabasıyla otobüse alınmamasının ardından Kartal'da da anne ile bebeğin minibüse alınmaması toplu taşıma araçlarında bebek arabalarının durumunu hukuki açıdan incelenmesi gereken bir sorun haline getirir” dedi.
YOLCU HAKLARI BİLDİRGESİ VAR
Kılıç'ın altını çizdiği üzere, İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri tarafından yayınlanan Yolcu Hakları Bildirgesi’nin yedinci maddesi konuyla ilgili şu düzenlemeye yer veriyor:
Güzergâh üzerindeki tüm duraklarda bebek arabalı yolcular araca kabul edilir. Bebek arabası ile yolculukta aracın orta kısmı kullanılabilir. Bebek arabası için ilave ücret alınmaz. Araç içerisindeki yoğunluğa göre şoför tarafından bebek arabasının katlanması istenebilir. Bu durumda yolculardan anlayışlı olmaları beklenir. Ayrıca, yolcu yoğunluğuna göre bebek arabası sayısı değişiklik gösterebilir.
Kılıç, Metro İstanbul’un da ‘Bebek arabası, tekerlekli sandalye ve bisiklet ile seyahat eden yolcularımızın, kendilerinin ve diğer yolcuların güvenliği için yürüyen merdivenleri kullanmaları yasaktır. Asansörlerin kullanımında bebek arabalı, tekerlekli sandalyeli, hamile, yaşlı ve engelli yolculara öncelik tanıyınız’ uyarıları bulunduğunun altını çizdi.
‘BEBEK ARABALI KİŞİLER ENGELLİ YOLCU KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLİR’
Yetkili birimlerin aldığı kararlar üzerinden yaşanan olumsuz olayları değerlendiren Elvan Kılıç, “Yolcu hakları bildirgesi üzerinden değerlendirildiğinde hukuki olarak bebek arabalarının toplu taşımalarda araç şoförleri tarafından kabul edilmesi gerekmektedir” dedi ve ekledi:
“İstanbul Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin 27.12.2022 tarihinde 2022/14-1 sayılı kararıyla ‘bebek arabalı (pusetli) yolcu ve engellilerin taşınması zorunlu kılınmış ve bunun yanında bebek arabalı kişilerin engelli yolcu kapsamında değerlendirileceği’ karara bağlanmıştır. Bu hususta her ne kadar taşınması zorunlu kılınmış ise de bebek arabalarının katlanılmasının istenebileceği yolcu hakları bildirgesinde açıkça ifade edilmiştir.”
“Peki ya bebek arabalı yolcuları araca kabul etmeyen ya da ekstra ücret talep eden şoförler için bir cezai yaptırım var mı?” diye sorduğumuz Kılıç, soruyu bir örnek ile cevapladı: “Bebek arabasını almayan bir minibüs şoförüne saygısızca araç kullanmaktan 198 TL ceza kesildiği kayıtlara geçmiştir.”
ŞOFÖRÜN SERT TAVRIYLA KARŞILAŞAN YOLCU NE YAPMALI?
Avukat Elvan Kılıç, bebekli ailelerin şoförün haksız tavrı karşısında anlık aksiyon almasının çok önemli olduğunun altını ısrarla çizdi ve yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
-- Öncelikle delil olması için plaka alınmalı
-- Mümkünse kolluk kuvvetleri çağırılmalı
-- Eğer araç beklemez ise plaka alınıp hemen polis çağırılmalı ve şikayet polise aktarılmalı. Sonrasında ise olaya savcılık el koyuyor
-- En önemli konu anlık aksiyon almaktır. Olay yaşandığı an harekete geçilmezse sonrasında delillere ulaşmak zorlaşıyor
-- Sertliğin dozuna göre darp raporu da alınabilir. Mesela şoför kişiyi kolundan tuttu ve dışarı attı diyelim. Bu fiziksel temastır ve vücutta herhangi bir morluk olmasa dahi suçtur. Böyle bir durumda darp raporu alınabilir. Darp raporunun alınması ilerideki hukuki ve cezai sürece ispat noktasında katkı sağlar.
Paylaş