Paylaş
İngiltere, Swindon'da yaşayan Max, her zaman meşguldü. Çocuklarıyla ve eviyle ilgilenmenin yanı sıra kendi başarılı işini de yürütüyordu.
Bir kafe işleten Max'in sağlığı çok iyiydi ve çoğu gün spin, ağırlık ve HIIT dersleri alarak antrenman yapıyordu. 43 yaşındaki iki çocuk annesi, çalışmadığı ya da egzersiz yapmadığı zamanlarda kızları Frankie ve Georgie ile vakit geçiriyor, onları hobilerini uygulamaya ya da kamp gezilerine götürüyordu. Ayrıca kısa bir süre önce İngiliz İşaret Dili yeterliliğine kaydolmuş ve kafesinin kapalı olduğu kış aylarında işitme engelli çocuklara destek veren ikinci bir işte çalışmaya başlamıştı.
Ancak Kasım 2022'de bir spin dersinden sonra Max arkadaşları Jody, Kelly ve Kirsty ile kahve içerken aniden bir nöbet geçirdi. Kirsty ambulans çağırırken, Jody ise onu iyileşme pozisyonuna sokmaya çalıştı.
HASTANEYE NASIL GİTTİĞİNİ HATTA NÖBET GEÇİRDİĞİNİ HATIRLAMIYORDU
Max o anları şu sözlerle anlattı: “Ambulansta insanların adımı seslenmesiyle uyandım. Oraya nasıl geldiğimi bilmiyordum, nöbetin kendisini de hatırlamıyordum. Altımı ıslatmıştım, kendimi hasta ve şaşkın hissediyordum, bitkin ama gayet iyiydim ve bana bakıldığı için minnettardım.”
Böyle bir şey daha önce hiç yaşanmadığı için Max, nöbet önleyici ilaçlarla iyileşmesi için eve gönderilmeden önce hastanede taramadan geçirildi.
Max, “Arkadaşlarım çocuklarla tek başıma kalmamam gerektiğini düşündükleri için eski kocam Paul'ün yanına geri taşındım. Ama eve taşındığımı hatırlamıyorum. Baş ağrılarım olduğunu, kendimi iyi hissetmediğimi, biraz sinirli ve çok yorgun olduğumu hatırlıyorum. Sonunda ambulansı aradım ve bana hastaneye gitmemi söylediler. Bunu bir dizi test ve tarama takip etti ve sonunda şok edici bir teşhis aldım” dedi ve ekledi:
“Bir şeylerin doğru olmadığını biliyordum. Doktor beni Paul ile bir odaya çağırdı. Gözlerimi ve reflekslerimi kontrol etti, nasıl hissettiğimi sordu, ben de iyi hissettiğimi söyledim. Sonra dedi ki, ‘Korkarım beyninizde büyük bir kitle var.’ Bunun bir tümör olduğunu düşündüklerini söyledi. Her şeyden çok kopmuştum. İlaçlar yüzünden çok yorgun olduğumu ve neler olup bittiğinin pek farkında olmadığımı hatırlıyorum. Ama kendimi iyi ve sakin ve hissediyordum.”
'UYUYAMIYORDUM, ZİHNİM SÜREKLİ DÖNÜYORDU'
Max, beyin tümörleri hakkında Google'da herhangi bir araştırma yapmayı reddetti, ancak daha sonra beyin tümörü olan kişilerin yalnızca yaklaşık yüzde 50'sinin hayatta kaldığını öğrendi. Aralık 2022'deki ameliyatına giden yol zordu.
“Uyuyamıyordum, zihnim sürekli dönüyordu” diyen Max, ameliyat öncesi dönemi anlattı: “Çocuklar için evimi düzenlemem gerekiyordu ve Paul'ün her şeyin nerede olduğunu bildiğinden emin olmak istiyordum. Hepsine mektuplar yazdım. Kıyafetlerini düzenledim. Uyuyamadığım zamanlarda bütün gece el işlerini ve oyuncaklarını düzenliyor, evde bulabilecekleri eğlenceli şeyler yapıyordum.”
TÜMÖRDEN ÖNCE MİZAH EKİBİ
Max'in annesi Jan ve Paul kızlarına bakarken, Kelly de arkadaşına günün her saati destek olmak için bir ekip oluşturdu.
Max, “Pozitif kalmak ve gülmenin yollarını bulmak bana yardımcı oldu. Kendimize ‘tümörden önce mizah ekibi’ adını verdik. Arkadaşlarım neredeyse her gün beni görüntülü arıyorlardı. Bana saçma hediyeler gönderiyorlardı ve gülüyorduk” dedi.
YEMEK YAPMAYI, DİŞLERİNİ FIRÇALAMAYI BİLE UNUTTU
Sonunda ameliyat günü geldi çattı. Beş saat süren ameliyat sırasında bir cerrah Max'in sol kulağından sağ kulağına doğru bir kesi yaptı, ardından kafatasını deldi ve tümöre ulaşmak için alnından kredi kartı büyüklüğünde bir kemik parçası aldı.
Ameliyat Max'e çok ağır geldi ve telefonunu açmak da dahil olmak üzere en temel görevleri nasıl yapacağını yeniden öğrenmek zorunda kaldı.
Max, “Nöbet geçirmeden önceki bir yıl boyunca yaptığım şeylerin çoğunu unuttum ve arkadaşlarımın beni bilgilendirmesi gerekti” dedi ve şunları söyledi:
“Yemek hazırlayamıyordum. Yıkanmayı ve hatta dişlerimi fırçalamayı bile unuttum. Bir tabak yıkamak bile devasa bir görev gibi geliyordu. Günler birbirine karıştı, zamanımı organize edemiyordum, düzenlemeleri unutuyordum. Arkadaşım ilaçlarımı almam için bana alarm bile kurmak zorunda kaldı.”
Nisan 2023'te yapılan taramanın ardından cerrahlar tümörün tamamının çıkarıldığını doğruladılar. Tümörü iyi huylu ve en az şiddetli olan 1. derece olarak sınıflandırdılar. Max, bunun 'çok büyük bir rahatlama' olduğunu söyledi.
Max Wrathall’ iyileşmesinin yaklaşık iki yıl alabileceği söylendi ve hala bir şeyleri hatırlamakta güçlük çekiyor.
'BAŞIM DÖNMEDEN YÜRÜYEMİYORUM'
Max, ameliyat sonrasında yaşadıklarını “Eskisi gibi yemek yapamıyorum. Nasıl pişireceğimi yeniden öğreniyorum ve çocuklarım hala saçımı yıkamam gerektiğini hatırlatıyor. Motor becerilerim geri gelmedi, biraz başım dönmeden aynı anda yürüyemiyorum ve konuşamıyorum, dengemi çok iyi sağlayamıyorum ve koordinasyonum bozuk” sözleriyle anlattı ve şunları ekledi:
“Beynim hala iyileşiyor. Yemek pişirmek ve temizlik yapmak gerçekten büyük bir çaba gerektiriyor, oysa daha önce tüm bunları her ebeveyn gibi bir çırpıda yapabiliyordum! Kalabalıklarla ya da parlak ışıklarla baş edemiyorum. Dünya hala çok hızlı hareket ediyormuş gibi geliyor ama uyum sağlıyorum. Beyin pilimi şarj etmek için dinlendiğim günler oluyor ve neredeyse her zaman kulak tıkacı takıyorum.”
Öte yandan Max için spora geri dönmek de çok önemliydi. Spor salonundaki arkadaşları hayatını kurtardı ve tekrar forma girmek onun için çok önemliydi. Bu yüzden üç ay sonra spor salonuna geri döndü.
Bazı duyusal ve yorgunluk sorunları olduğu için eskiden yaptığı tüm dersleri yapamadığını ama yine de uyum sağladığını ve elinden geleni yaptığını söyleyen Max, geçen yıl arkadaşları ve ailesiyle birlikte Beyin Tümörü Araştırmaları için para toplamak amacıyla yaklaşık 440 kilometre bisiklet sürdü. Bu yıl, 6 Ekim'de Principality Cardiff Yarı Maratonu'na katılarak hayır kurumu için bağış toplama çabalarına devam edecek.
Tüm bunlar hakkında Max şunları söyledi: “Önceden asla katılmazdım ama beyin tümörüne yakalandığımdan beri artık çok daha fazla şeye 'evet' diyorum. Bunun geri gelebileceğine dair bir his var içimde ama kesin olarak bilemiyorum. Hâlâ hayatta olduğum için çok minnettarım ve hayatımı boşa harcamak istemiyorum.
Ameliyathaneye götürülürken önümde tekerlekli arabada bir çocuk vardı ve şöyle düşündüm: 43 yaşındasın Max, buraya kadar geldiğin için minnettar olmalısın. Bu aklımdan çıkmadı. Her gün uyandığımda perdeleri açıyorum ve güneş ışığını gördüğüm için şükrediyorum. İnsanların hayatta kalma şanslarının artmasına yardımcı olmak için para toplamak istiyorum.”
Paylaş