Paylaş
“Bir şeylerin yolunda gitmediğini biliyordum ama böyle bir şey bulmalarını da beklemiyordum” diyen Maia için tümör haberi büyük şok olsa da aslında doktorlar bu tümörün kanserli olmadığını düşünüyorlardı. Tıpkı Kate Middleton’da olduğu gibi…
BAĞIRSAĞININ BİR KISMI ALINDI, GERÇEK AMELİYAT SONRASI ORTAYA ÇIKTI
Maia Kennedy, kolonoskopinin ardından şubat ayında bağırsağının bir kısmının alınması için ameliyata girdi. Ameliyat sonrası ise bir hafta hastanede kaldı. O sırada bağırsaktan alınan parça biyopsiye gönderildi.
Haftalar sonra, Maia daha iyileşme sürecindeyken biyopsi sonucuna dair bir telefon aldı; bağırsağındaki tümör kanserliydi. Biyopsi, birinci evre bağırsak kanseri olduğunu gösterdiği için kemoterapiye ihtiyacı yoktu.
Maia, “Her şey aralıktan marta kadar çok hızlı gelişti. Hastalık bir anda hayatımı ele geçirdi. Kanser olduğumu söylemek benim için çok gerçeküstü bir şey” dedi.
Şu anda remisyonda olan Maia, kendi deneyimini geçtiğimiz hafta kanser tedavisi gördüğünü açıklayan Galler Prensesi Kate Middleton’ın deneyimi ile çok benzetiyor.
KATE İLE ÇOK BENZİYORLAR... 'ONUN YAŞADIKLARINA EMPATİ DUYUYORUM'
Kate Middeleton uzun süredir sessizliğe gömülmüştü. Aralık ayından beri ortalarda görünmeyen, hiçbir etkinliğe katılmayan, tek bir kare görüntü vermeyen prenses hakkında kraliyet ailesi de hiçbir açıklama yapmayınca türlü iddialar da ortaya gezinmeye başlamıştı. Galler Prensesi ocak ayında planlı bir ameliyat için Londra'daki bir hastaneye yatırılmış ve iyileşmeye devam etmek üzere Windsor'daki evine dönmüştü. Ancak doktorlar ameliyattan sonra yapılan testlerde belirsiz bir kanser türüne rastladılar. Geçtiğimiz hafta Windsor'da çekilen duygusal bir video klipte 42 yaşındaki Kate, kendisine kanser teşhisi konduğunu, teşhisin 'büyük bir şok yarattığını' ancak şu anda önleyici kemoterapi tedavisinin 'erken aşamalarında' olduğunu açıkladı.
“Kate'in yaşadıklarına büyük bir empati duyuyorum, zor bir dönem, hele bir de göz önündeyseniz” diyen Maia, şunları söyledi:
“Benim yolculuğumun da onunkine benzediğini öğrenmek garip bir deneyimdi. Karın ameliyatı geçirdiğini duyduğumda düşüncelerim ona yöneldi. Bana çok benzediğini düşündüm. O zamanlar benimkinin kanser olduğunu söylemiyorlardı, tıpkı onunkinin ilk başta kanser olmadığını söyledikleri gibi. Herkesin onun hakkında konuşması, kendi yaşadıklarımla ilgili pek çok düşünceyi de aklıma getiriyor.”
HERKESİN BAŞINA GELEBİLİR, KRALİYET AİLESİNİN BİLE
Maia, şimdilerde gücünü yeniden toparlamak için fiziksel rehabilitasyon seanslarına devam ediyor. Ancak hala teşhisi ile duygusal olarak mücadele eden ve başkalarını semptomlara dikkat etmeleri konusunda uyarmak isteyen Maia, “Genç ve sağlıklı bir kadın olarak bunun başınıza geleceğini asla düşünmezsiniz. Ben de böyle bir şey olacağını hiç düşünmemiştim. Ama bu herkesin başına gelebilir, dünyanın en iyi tıbbi bakımına sahip kraliyet ailesinin bile. Semptomların farkında olmanız gerekiyor, çünkü ne kadar erken yakalarsanız o kadar iyi” dedi.
KATE MIDDLETON'IN AÇIKLAMASININ TAMAMI
Galler Prensesi Kate Middleton, kanser teşhisi aldığını açıkladığı videoda şu ifadelere yer vermişti:
“Tüm ailemiz için inanılmaz zor birkaç ay oldu, ancak benimle çok iyi ilgilenen harika bir sağlık ekibim vardı ve bunun için çok minnettarım. Ocak ayında Londra'da büyük bir karın ameliyatı geçirdim ve o sırada durumumun kanserli olmadığı düşünülüyordu. Ameliyat başarılı geçti. Ancak ameliyattan sonra yapılan testlerde kanser olduğu tespit edildi. Bu nedenle sağlık ekibim önleyici bir kemoterapi sürecine girmemi tavsiye etti ve şu anda bu tedavinin ilk aşamalarındayım.
Bu elbette büyük bir şok oldu, William ve ben genç ailemizin iyiliği için bunu özel olarak ele almak ve yönetmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Tedavime başlayabilmek için geçirdiğim büyük ameliyattan sonra iyileşmem zaman aldı. Ama en önemlisi, George, Charlotte ve Louis'e her şeyi onlara uygun bir şekilde açıklamak ve iyi olacağıma dair güvence vermek zamanımızı aldı.
Onlara da söylediğim gibi; iyiyim ve iyileşmeme yardımcı olacak şeylere odaklanarak her geçen gün daha da güçleniyorum; zihnimde, bedenimde ve ruhumda. William'ın yanımda olması da büyük bir rahatlık ve güvence kaynağı. Birçoğunuz tarafından gösterilen sevgi, destek ve nezaket de öyle. Bu ikimiz için de çok şey ifade ediyor.
Ben tedavimi tamamlarken aile olarak biraz zamana, alana ve mahremiyete ihtiyacımız olduğunu anlayışla karşılayacağınızı umuyoruz. İşim bana her zaman derin bir mutluluk duygusu vermiştir ve mümkün olduğumda geri dönmeyi dört gözle bekliyorum, ancak şimdilik tamamen iyileşmeye odaklanmalıyım.
Şu anda, hayatları kanserden etkilenen herkesi de düşünüyorum. Her ne şekilde olursa olsun bu hastalıkla karşı karşıya olan herkes için lütfen inancınızı ya da umudunuzu kaybetmeyin. Yalnız değilsiniz.”
Paylaş