20'li yaşlarının başında meme kanseri olduğunu öğrendi, altı tur kemoterapi aldı ama iyileşemedi

Ailesinde hastalık geçmişi olmaması rağmen henüz 23 yaşındayken meme kanseri teşhisi konan genç kadın, hastalığı keşif sürecini anlattı.

Haberin Devamı

NEDEN BEN?

Ekim ayında meme kanseri teşhisi kondu. Teşhisi aldığımda 23 yaşındaydım. İlk sorum şuydu: Neden?

Benim yaşımdaki insanların meme kanserine yakalanmadığını sanıyordum. Ailemde bu hastalıkla ilgili bir geçmişim yok. Meme ve yumurtalık kanseri riskini artıran BRCA gen mutasyonları için yapılan testlerim negatif çıktı.

Çok mu şeker yedim? Çok fazla plastiğe mi maruz kaldım? İnsanlar bana doğum kontrol hapı kullanmak ya da telefonumu sütyenimde saklamak gibi kendi teorilerini anlatmaya başladılar. Etrafımdaki herkes bunun benim yaşımdaki birinin başına nasıl gelebileceğini anlamaya çalışıyor. Çünkü benim başıma geldiyse onların da başına gelebilir.

DOKTORA GÖRE BU 'KÖTÜ ŞANS'

Bu soruyu doktora sorduğumda, cevabı sadece “Kötü şans” oldu. Hayat rastlantısaldır. Yaptığım ya da yapabileceğim hiçbir şey olmayabilir. Ancak bu, benim ya da kendilerini giderek daha fazla bu durumda bulan diğer genç yetişkinler için daha az tedirgin edici hale getirmiyor.

Haberin Devamı

2022 yılında, invaziv meme kanseri teşhislerinin yalnızca yüzde 4'ü 40 yaşın altındaki ABD'li kadınlar arasındaydı. Ancak son çalışmalar, meme kanseri de dahil olmak üzere daha fazla gencin kansere yakalandığını gösteriyor. Benim gibi genç hastalar için, tüm bunların rastlantısallığını zihnimize yerleştirmek zor.

Meme kanseri kadın cinsiyet içinde en sık görülen solid kanser tipi olup, kansere bağlı ölümlerde 3. sırada yer tutmuyor. En sık görülme yaş aralığı 40 ila 60 yaş grubudur. Son yıllarda ise meme kanseri hastalığında yaş konusunda ortalama yaş halen bu aralıkta olmasına rağmen, yaş grubu 40 yaşa doğru evrildi. Meme kanseri görülme yaşındaki bu düşüş 30’lu yaşların başına dek uzanıyor ve hatta sıklıkla bu yaş grubunda görülen meme kanseri biyolojileri de belirgin şekilde agresif oluyor. Bu nedenle günümüzde tarama programları da 25 yaşından itibaren kendi kendine meme muayenesi, 30 yaşından itibaren yıllık hekim muayenesi, 35 yaşından itibaren de yıllık meme ultrason kontrolü şeklinde yeniden düzenlendi.

Genel Cerrahi-Meme Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Pelin Basım

BİR YUMRU BULMAK, ARDINDAN TEŞHİS KOYMAK

Duş alırken göğsümde büyük bir yumru fark ettiğimde 2023 yılının haziran ayıydı. İlk başta önemsemedim ama geçmeyince birinci basamak doktoruma endişelendiğimi söyledim. Bana ultrason için bir reçete yazdı, ancak Washington'dan randevu almak için üç ay beklemem gerekti.

İyi huylu kistlerin genç kadınlarda yaygın olduğunu duymuştum ama ultrasondan hemen sonra biyopsi için randevu verildi. Görüntüleme, daha ileri testler gerektiren anormal bir kitle göstermişti. Endişelenerek annemden Phoenix'ten uçakla gelip yanımda olmasını istedim.

Salı günü muayene odasına girdiğimde, evraklarıma bir göz attım, “Ön tanı: Kanser” yazıyordu. Birkaç gün sonra doktorum aradı ve ilk teşhisi koydu; yüksek dereceli invaziv duktal karsinom, hızlı büyüyen ve yayılma olasılığı daha yüksek olan bir kanser. Kitle yaklaşık beş santimetreydi. 2’ince evredeydi.

Haberin Devamı

Kitlenin bulunmasından ultrasona ve tanıya kadar geçen uzun gecikme, genç kanser hastalarının ciddiye alınmamasının yollarından sadece biri. Çok genç oldukları düşünüldüğü için doktorlarının mamografi istemediği kadınlar duydum. Kolon kanseri hastalarına bazen kanser yerine hemoroid teşhisi konuluyor.

Meme kanseri görülme yaşındaki bu düşüşün, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde daha belirgin olduğu saptandı. Dünya üzerinde görülen hastalık dağılımındaki bu farklılık Türkiye’yi de içine alan Avrupa ülkelerinde istatistiki olarak daha da belirgin. Son yapılan ve yayımlanmış bilimsel çalışmalarda bu lokalizasyon dağılımının çoğunlukla artan stres faktörleri, değişen beslenme alışkanlıkları, maruz kalınan radyasyon ve elekromanyetil alanın artışına ve sedanter hayat adı altında daha az spor yapıp daha çok oturarak çalışmaya bağlı olduğu yönünde kuvvetli veriler mevcut.

Doç. Dr. Pelin Basım

DOĞURGANLIK HAKKINDA KARAR VERME

Tedavi için ailemin yanına Arizona'ya taşınmaya karar verdim. Yeni hastanemde, kemoterapi ve hedefe yönelik tedavilere iyi yanıt veren üçlü pozitif meme kanseri olduğum gibi teşhisim hakkında daha fazla bilgi edindim. Ayrıca saçlarımı kurtarmak için cold-capping (saç derisi soğutma) adı verilen bir teknolojiyi kullanabileceğimi de öğrendim.

Haberin Devamı

Tedavim doğurganlığımı etkilediği için en çok baskıyı yumurtalarımı aldırmama kararım üzerinde hissettim. İstediğimin bu olmadığını hemen anladım. Kendimi daha müdahaleci tıbbi prosedürlere maruz bırakmak istemedim ve biyolojik çocuk sahibi olmak benim için hiçbir zaman önemli olmadı. Doktorlarım ve ailem kararımın ağırlığını tam olarak anlamamı istediler, fikrimi değiştirmem için bana birçok şans verdiler ama ben değiştirmedim.

Ayrıca saçlarımı kurtarmayı denemeye karar verdim. Tedavi, kemoterapi seansından önce, seans sırasında ve sonrasında kafaya yüzme bonesi gibi sıkıca takılan özel bir dondurulmuş bone gerektiriyor. Birçok insan soğuk başlığın acı verici olacağı konusunda beni uyardı, ancak ilk 10 dakikayı atlattıktan sonra o kadar da kötü bulmadım. Karda bere takmadan dolaşmak gibiydi. Kemoterapi seansları sırasında rahatsız ediciydi ama normallik hissini korumak için buna değerdi. Son tedavimden sonra en çok saçı ben kaybettim, ancak doktorlarım hala ne kadarını tutabildiğim konusunda bana iltifat ediyor.

Haberin Devamı

'HALA HAYATTAYIM' KULÜBÜNDE TESELLİ BULMAK

Benim gibi hastalar için genç yetişkin programı olan bir hastaneye gittiğim için minnettarım. Kemoterapi infüzyonlarını kolaylaştırmak için göğsüme bir port yerleştirme prosedürü geçirdiğimde, genç yetişkinler için uzman bir hemşire üzgün olduğumu gördü. İlk tedavimden önce beni nelerin beklediğini bilmem için boş kemoterapi koğuşunda bana rehberlik etti.

Tam tedavi planımı aldıktan sonra beni bir destek grubuyla da tanıştırdı. Arayı kapatmak için ayda bir buluşuyoruz. Bazı insanlar benim gibi yeni tanı almış ya da yeniden tanı almış, bazıları ise beş yıllık remisyon dönüm noktasına ulaşmış. Gruba katıldığımda kendimi daha az yalnız hissettim. Hepsinin benim yaşadığım yollardan geçtiğini biliyordum.

Haberin Devamı

Grup toplantılarında, çökmüş damarlar ve merkezi hat yerleştirmeleri gibi sinir bozucu hikayeleri veya iyi doktorlar ve erken hastane taburcuları gibi cesaret verici hikayeleri paylaşıyoruz. Dikkatimizi dağıtmak için Pokémon ve Sims oynamaktan bahsediyoruz. Birbirimizi Instagram'da takip ediyoruz.

Grup üyeleri ‘hala hayatta’ kulübünün bir parçası olmakla ve bunun asla ‘kansersiz’ değil, ‘kanser-sessiz’ olmasıyla ilgili şakalar yapıyor. Bu şakalar aslında sürekli kontroller ve devam eden semptomlarla uğraşırken hayatlarımızın asla tamamen kanserden arınmış olmayacağını söylemenin bir yolu.

Erken yaşlarda yakalanan meme kanserlerinin bir diğer nedeni de artış eğilimindeki ailevi ve/veya genetik meme kanserleridir. Bu nedenle ailesinde özellikle genç yaş meme kanseri hastası olan bireylerin sık takip edilmelerini ve mümkünse seçilmiş hasta gruplarında gen analizi yapılmasını da şiddetle öneriyoruz.

Doç. Dr. Pelin Basım

YOLCULUĞUM HENÜZ BİTMEDİ

Altı tur kemoterapiyi tamamlamış ve ameliyat geçirmiş olmama rağmen yolculuğum bitmedi. Hastalığın nüksetmesinden endişe ediyorum. Tüm bunların sonunda işimden izinli olarak ve Washington'daki hayatımdan çekilmiş olarak nerede olacağımı merak ediyorum. Kendi savaşlarını veren kanserli arkadaşlarım ve bunun neden başlarına geldiğini anlamaya çalışan diğer gençler için endişeleniyorum.

İlk MR çekimim için gittiğim zamanı hatırlıyorum. Test, kanserin başka bir yere yayılıp yayılmadığını belirleyecekti. Resepsiyondaki kadın bilekliğimin çıktısını almak için doğum tarihimi sordu.

“Doğum tarihimiz aynı” dedi. Ay, tarih, yıl, her şey.

Önce gülüp geçtim ama o an aklımdan çıkmıyor. Benimle aynı gün aynı yıl doğan bir kadın bankonun karşı tarafındaydı, ben ise öbür tarafında. Kanser olan bendim…

Yazarın Tüm Yazıları