Paylaş
Son yıllarda moda dünyasında çok fazla tüketim ve bunu karşılayabilmek için de çok fazla üretimin olduğu bir dönem yaşadık. Her şeyin hızlı tüketilmesi tasarımcıları, ihtiyacı karşılayabilmek için çok sayıda koleksiyon ve model hazırlamaya itti.
Covid-19 öncesi yeni aldığınız kıyafetimizi 1-2 kez giydikten sonra, sıkılıp vitrinlerde yeni modeller arıyorduk.
Peki evde kaldığımız bu süreçte neler oldu? Bir grup hiç alışveriş yapmadı, diğer grup online alışverişlerle ihtiyaçlarını karşıladı.
Bu süreç bize tüketim alışkanlıklarımızın ihtiyacımızın ne kadar ötesinde olduğunu gösterdi. Ayrıca bu hızlı üretim ve tüketim süreciyle doğaya verdiğimiz zararın farkına vardık.
Peki bundan sonra modayı neler bekliyor?
Ekonomilerdeki küçülmeye paralel olarak, harcamalarda kısıtlamalar olacak. Daha az koleksiyon tasarlanacak ve daha az model üretilecek.
Büyük bütçeli moda haftaları ve defileler digital platformlara taşınacak, böylece hem daha ekonomik hem de virüs açısından daha güvenli olacak.
Aldığımız ürünlerin, daha uzun kullanabileceğimiz, kaliteli ve stilimizi yansıtan zamansız parçalardan olmasına özen göstereceğiz. Daha çok kombin yapabileceğimiz. Daha çok kullanabileceğimiz parçaları almayı tercih edeceğiz. Kısacası az ve öz alacağız.
Çok pahalı markalardan çok, fiyatın ve kalitenin dengeli olduğu markalar tercih edilecek.
Online alışverişe talep giderek artacak. Digitalde bazı programlar geliştirilerek, markalar bize alışveriş konusunda daha çok destek sağlayabilecek. Ancak yine de mağazaya gitmeden alışveriş yapamayan kişiler için mağazalar önemini koruyacak.
Güvenli alışveriş hizmeti ve styling desteği verebilen markalar tercih edilecek. Satışlarını arttırabilecek.
Üretimde, eco- friendly denilen doğaya dost, enerji tüketimi az, sağlıklı üretim şeklini ön planda tutarak, doğayı korumaya özen göstereceğiz.
İkinci el ürün kullanımı daha çok talep görmeye başlayacak.
Sosyal medyanın ve influencer pazarlamanın gücü moda üzerinde artarak devam edecek.
Dermatolog Uzm. Dr. Şale Kutsal Yılmaz
Paylaş