Paylaş
Öncelikle, HPV virüsü cilt teması veya cinsel yolla kolaylıkla kişiden kişiye bulaşabilen bir virüstür. Cilt teması sonucunda, bir kişiden diğerine siğil yapan HPV tiplerinin bulaşabildiğini net olarak biliyoruz. Bu bulaş sonrasında, belli bir kuluçka periyodunu takiben (genellikle haftalar sonra) genital bölgede tek veya birden fazla siğiller oluşabilmektedir. Bu siğiller çoğalma eğiliminde olduklarından erken tanı konulup uygun şekilde tedavi sağlanması önemlidir.
HPV enfeksiyonunun diğer ve çok daha önemli bir riski, kanser oluşumuna zemin hazırlayabilmesidir. Kadınlarda en sık neden olduğu kanser tipi rahim ağzı kanseridir. Bu kansere dönüşebilecek kanser öncüsü hastalıkların oluşumunda HPV’nin yeri kesin ve nettir. Kanser gelişim süreci genellikle yıllar almaktadır. Bu nedenle HPV enfeksiyonunun erken tanınması ve kanser öncüsü durumların erken tedavisi hayati öneme sahiptir.
HPV’nin önemini kavradığımıza göre, bu enfeksiyondan nasıl korunabileceğimiz konusundaki önerilerimi sunmak isterim:
1. HPV aşısı olun
HPV virüsünün kapsid denilen dış protein kabuğu kullanılarak üretilen cansız bir virüs aşısı yaklaşık 15 yıldır dünyada pek çok ülkede kullanılmaktadır. Yapılan güvenlik ve etkinlik çalışmaları, yan etki profilinin oldukça güvenli ve etkinliğinin %100’e yakın olduğunu göstermiştir. Kadın ve erkeklerin, 9 yaş ile 45 yaş aralığında bu aşıyı toplam 3 doz yaptırarak enfeksiyon risklerini ciddi ölçüde azaltması mümkündür. Ne kadar erken aşılama yapılırsa, etkinlik o kadar yüksek olacaktır.
2. Düzenli jinekolog muayenenizi aksatmayın
Jinekolojik muayene rutin olarak yılda bir yapılmalıdır. Muayene ile doktorunuz mevcut bir genital siğil varsa bunu görecek ve uygun tedaviyi yapacaktır. Ayrıca rahim ağzı kanser tarama testi olan smear testi de bu muayene ile alınmaktadır. Daha önce cinsel birlikteliği olmamış hastalarımızda vajina içerisine herhangi bir müdahale veya smear alınması gerekmemektedir.
3. Partnerinizde HPV şüphesi varsa, tedavi olana kadar ilişkide bulunmayın.
Partnerinizde genital siğil şüphesi varsa (penis veya kasık bölgesinde pütürlü doku benzeri lezyonlar), bunların tanısı netleşinceye kadar ilişkide bulunmamak en doğrusudur. Çünkü sizin cildinizdeki çatlaklardan virüs bulaşması ve sonradan sizde siğile neden olması ihtimali vardır.
4. Olabildiğince bariyer korunma yöntemi tercih edin
HPV virüsünün kanser yapabilen türleri, erkeklerin penisi içerisindeki kanalda sessiz şekilde uzun süre kalabilmektedir. Erkekler bu durumda taşıyıcı olabilmektedirler. Vajinal ilişki sonucunda spermle birlikte HPV partikülleri de kadının rahim ağzına bulaşabilmektedir. Bulaşma riski azaltmanın en etkili yolu bariyer yöntem yani prezervatif kullanımıdır.
5. Vücut direncinizi yüksek tutun
Her enfeksiyonda olduğu gibi, vücut direnci ne kadar yüksek olursa, bakteri veya virüslerin enfeksiyon yapma şansları o kadar az olacaktır. Ayrıca olası bir enfeksiyon halinde bile bu mikropların vücuttan uzaklaştırılması, güçlü bir bünyede çok daha hızlı olmaktadır. Her zaman üzerinde durduğumuz şu noktalara hep özen göstermenizi öneririm: sigaradan uzak durmak, sağlıklı ve dengeli beslenmeye çalışmak ve hareketli bir yaşam sürmek. Bunlar sizi sadece HPV’den değil çoğu enfeksiyon ve hastalıktan koruyacaktır.
Paylaş