Paylaş
"Kadınlar İnsan, bizler insanoğlu!" Neşet Ertaş
Bugün size Patria, Minerva, Maria Mirabel adlı üç kardeşten bahsedeceğim. Tesadüf eseri sosyal medya yönetimi için yaptığımız toplantıların birinde karşılaştım ben de bu üç kadınla…
Çok yakın tarihte adını birçoğumuzun yeni duyacağı bu 3 kadının, direnişlerinin bedelini canlarıyla ödedikleri hikayesinden birazcık bahsetmek isterim.
25 Kasım 1960'ta Dominik Cumhuriyeti'nde diktatörlüğe karşı mücadele eden üç kız kardeş Patria, Minerva, Maria Mirabel'in cesetleri bir uçurumun dibinde bulunmuş. Ertesi sabah birçok gazete bu ölümün bir kaza sonucu meydana geldiğini yazsa da kardeşlere tecavüz edilerek işkenceyle öldürüldüğü kısa zamanda ortaya çıkmış. Öldürüldükleri güne kadar üç kardeş Latin Amerikalı diktatör Rafael Leonidas Trujillo’ya meydan okumuş ve defalarca hapse girmiş. Diktatör Trujillo, üç kardeşin yılmazlığı karşısında, dirençlerini sadece onları öldürerek kırabileceğini düşünerek 3 kardeşi aynı gün birbirlerinin gözleri önünde vahşice katletmiştir.
Öldükten sonra Patria, Minerva, Maria Mirabel, kadına yönelik şiddetin sembolü olmuşlar ve 25 Kasım 1981'de Dominik'te toplanan Latin Amerika Kadın kurultayında, "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Ve Uluslararası Dayanışma Günü" 1985 yılında da BM tarafından "Kadına Yönelik Şiddetin Yok Edilmesi İçin Uluslararası Mücadele" günü ilan edilmiş.
3 kardeşin hikayesini öğrendikten sonra bir anda gözümden film şeridi gibi cinayete kurban gitmiş, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmış kadınlar geçti.
17 yaşında bir kız çocuğunun, iş bulma umuduyla gittiği otel odasında öldürüldüğünün haberi geldi aklıma…
Özgecanlar, Şule Çetler vs. acısı asla hafiflemeyecek kadınlar…
Evet, ülkemizde de kadın olmanın bedeli çok ağır, durum gerçekten çok vahim!
Türkiye, en son Dünya Ekonomik Forumu’nun açıkladığı 2020 Cinsiyet Eşitliği Raporu’nda 153 ülke arasından 130. sıraya yerleşebildi. Kadınların ekonomiye katılımı, fırsat eşitliği, eğitim imkanlarından yararlanma ve siyasi katılım oranlarını dikkate alarak oluşturulan bu raporda yer almayan ve ortalamaya etki dahi etmeyen kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet istatistikleri aslında ülkelerde kadın olarak yaşayabilmenin en acı karnesi…
Ne yalan söyleyeyim, böyle bir günün varlığı beni derinden sarstı.
Ancak unutmamalıyız, Neşet Baba’nın da dediği gibi, “Biz kadınlar, tastamam insanlarız ve taleplerimiz de çok haklıyız. Devam, tüm mücadelemize devam…
Paylaş