Paylaş
Hyaluronik asit cildin pürüzsüz, elastik ve genç görünmesinde görevli olup 30’lu yaşların sonunda azalma gösterir. Estetik dolgu uygulamalarında diğer maddeler ile vücuda enjekte edilen Hyaluronik asit hem doğal görünmeyi sağlar hem de gençleştirir. Ağırlıklı yüz ve boyun bölgesinde uygulanan hyalüronik asit içeren estetik dolgular burun estetiğinde, eldeki kırışıklıkları gidermek, meme bölgesinde, kol ve bacakların düzleştirilmesi amacıyla da kullanılabilir.
Dolgunun en sık kullanıldığı bölge yüz bölgesidir. Yüzümüzde diri bir görünüm sağlamak, hacim kazandırmak ve doğal görünümü korumak amacı ile en sık uygulanan bölgeler dudak bölgesi, nazolabial oluklar ve marionette dediğimiz ağızdan çeneye uzanan çizgi ve sarkmalar, hollywood yanağı dediğimiz elmacık kemiği bölgesidir. Yaşla birlikte hacim kaybı ve yer çekimin etkisine bağlı oluşan sarkmalar, çene ve Jawline hattının yüz ovalite kaybının düzeltilmesinde, yüz şekillendirilmesinde kullanılır.
Ayrıca hyaluronik asit dolguları sayesinde göz altı morluk ve çukurlarının tedavisi, kaşların kaldırılması, ameliyatsız burun eğriliğinin düzeltilmesi, çene hacminin artırılması ve botoksla açılmayan derin kırışıklıkların, yara izlerinin düzeltilmesi sağlanabilir.
Hyaluronik asit içermeyen dolgular sağlık açısından tercih edilmemelidir. Hyaluronik asit içeren dolgular ise şeker türevi bir madde olduğundan cildin yapım ve yenilenme aşamasında dokuyla uyumludur. Hayvansal kökenli olmadığından, uygulama öncesi test yapmaya gerek yoktur. Hyaluronik asit dolgusu içerdiği hyaluronik asit yoğunluğuna göre 6 ile 2 yıl kalıcı etki sağlar. Hyaluronik asit dışında kalıcı tabir edilen diğer dolgu ürünleri ise ciltle uyumlu olmadıkları için zaman içinde sıklıkla iltihap, şişme gibi yabancı cisim reaksiyonuna bağlı komplikasyonlara neden olacaktır.
Dolgu uygulamasını bu konuda deneyimli olan dermatoloji ve estetik hekimleri tarafından yapılmalıdır. Estetik hekim olmayan deneyimsiz kişilerce yapılması istenmeyen veya abartılı sonuçlar yaratabilir. Dolgu yaparken, dolgunun uygun alanlara ve yüz orantısını bozmayacak şekilde uygulanması gerekir. Çok ince iğneler aracılığı ile gerçekleştirilen bu işlem ortalama yarım saat sürer. Kişi günlük hayatına hemen geri döner. Uygulama sonrası kızarıklık, morluk ve ödem oluşabilir. Bunlar 2 ile 7 gün içerisinde ortadan kalkar.
Paylaş