Paylaş
Ağız kokusunun sebebi büyük oranda diş ve dişeti problemleri olsa da ağzımız; kulak, burun, boğaz, mide hatta akciğerlerimizin birleşim yeri olduğu için çözüm için bazen geniş çapta araştırmalara ihtiyaç duyulur.
Ağız bölgesinde, özellikle anaerop bakteriler dediğimiz oksijensiz ortamda çoğalan mikro organizmalar bu duruma sebep olur. Kötü ağız hijyeni en yaygın sebeptir. Temizliği güç bölgelere ve dil yüzeyinin temizliğine dikkat etmek gerekir.
Çürük, kronik çürükler, diş eti enfeksiyonları, kök enfeksiyonları, yirmi yaş dişlerinin üzerinin bakteri girecek şekilde yarı kapalı olması ağız kokusunun en önemli sebepleridir. Bunun için öncelikle ağız hijyeni sağlanmalı, ağızdaki çürükler, diş eti enfeksiyonları tedavi edilmeli, kanal tedavisi gerektiren dişlerin tedavileri yapılmalıdır. Eski dolgu ve kuron köprü restorasyonları incelenmeli, gerekirse çıkartılarak temizlenmelidir.
Yirmi yaş dişleri bu açıdan değerlendirilmelidir. Diş taşı temizliği ve diş eti tedavisinden sonra ağız bakımı ile ilgili kişiye özel tavsiyeler gereklidir. Diş ve diş eti fırçalaması, diş aralarının diş ipi ve diş arası fırçaları ile temizlenmesi, dil yüzeyinin dil temizleyicilerle temizlenmesine özen göstermek gerekir. Ağız bakımı bir süre bakterileri baskılayıcı gargaralarla desteklendikten sonra ağızda normal bakteri florasının oluşması için ağız probiyotiği kullanılarak daha ideal bir sonuca ulaşılabilir.
Problem çözülmüyorsa ileri tetkiklere başvurulmalıdır. İkinci olarak incelediğimiz bölgeler, ağıza komşu olan boğaz, kulak, burun, mide bölgelerindeki enfeksiyonlardır. Sinüzitte, burun deviasyonlarında, burundan nefes almayı engelleyen durumlarda hem enfeksiyon hem de gece ağızdan solunum yapmak, burunu kullanamamak ağız kokusuna sebep olabilir. Kronik boğaz enfeksiyonları, midede bulunan helikobakter gibi mikroorganizmalar da ağız kokusuna sebep olur. Bu bölgelerin tetkik edilerek tedavileri yapılmalıdır.
Bunun dışında ağız kokusu, sistemik hastalıklar, tükürüğü etkileyen ilaçlar ve hormonal değişikliklerden de kaynaklanabilir. Bütün bunlar tükürüğün yapısını ve akışkanlığını etkilediği için ağzın doğal temizlenme mekanizmasını ve bakteri dengesini bozar.
Aynı zamanda ilaçlar ve sistemik rahatsızlıklarda kan dolaşımındaki bazı maddeler akciğerlerden nefesle atılır ve bu da ağız kokusuna sebep olur. Bu sistemik hastalıklar, diabetes mellitus, karaciğer yetmezliği, siroz, böbrek yetmezliği, üremi, skorbüt, pnomoni, gibi akciğer, karaciğer, böbreklerimizle ilgili veya hormonal rahatsızlıklardan kaynaklanır.
Bu ciddi tablolara rağmen çoğunlukla sebep ağız ortamındaki basit enfeksiyonlar ve kötü ağız hijyenidir. Bunun için temel enfeksiyon odakları kaldırıldıktan sonra günlük uygulayacağımız bakım ve düzenli diş hekimi kontrolü çoğunlukla sorunu çözmektedir. Sadece antiseptik gargaralar problemi çözmekte yetersiz kalır çünkü ağız kokusuna sebep olan bakteriler daha derin bölgelerde yerleşerek varlıklarını sürdürürler.
Ağız kokusunda sebep ortadan kaldırılır ağız hijyeni sürdürülebilir olursa bu kötü durumdan kaçınmış oluruz. Düzenli diş hekimi kontrolü ile problemleri büyümeden çözmek gerekir. Bu rahatsızlığın korkusu, insanları sosyal izolasyona itmekte ve öz güven eksikliğine sebep olmaktadır.
Paylaş