Paylaş
Bazı zamanlar, onları mutlu edecek her şeye sahip olmalarına rağmen mütemadiyen çökkün ve kötü alışkanlıklar batağındaki varlıklı insanların haberlerini okuyup hayret ederiz. Mutluluğun maddiyatla ölçüldüğü bu yanılsama ise bizleri, günlük koşuşturma içinde biraz yavaşlayıp güzellikleri görmek yerine, hayatımızda eksik olan her yeni şeyin peşinden koşmaya iten kısır bir döngüye sürükler. Israrla deneyimlediğimiz ama mutlulukla ilgisi olmadığının farkına çok zor vardığımız bu çaba, etrafımızdaki birçok örnekle de birleşince bize çok önemli bir gerçeği hatırlatır. Herkesin her an sahip olabileceği minnettarlık, mutluluğa giden en kral yoldur.
Kısaca minnettarlık, dünyada sahip olduğunuz, deneyimlediğiniz, gözlemlediğiniz durumlara dair odağınızı pozitif tarafta tutarak bunlara dair farkındalık geliştirmektir. Çünkü lütuf olarak kabul ettiğimiz şeyler, gerçekte nasıl olduklarından çok, bizim onları ne şekilde algıladığımızla belirlenirler. Bu, hayatınızdaki her şeyin iyi gittiği yönünde kendinizi inandırma çabasından farklıdır. Kastedilen minnettarlığın, daha iyilerinin sizi bulması için hareket edilen ‘karşılıklılık’ hissiyle bir ilgisi yoktur. ‘Yokluk’ hissindense ‘Var olana’ odaklanarak iyi şeylerin de olduğunun bilinçli farkındalığını yaşamaya verilen duygusal bir tepkidir. Şükran duygusuna sahip olmak, hayatta her şeyi kendi başınıza elde edemeyeceğiniz gerçeğinin farkında olup, hayatın size sunduklarını bilinçlilikle kabul edebilmektir. Bu tutumun, depresyondan kaygıya, hayat doyumundan sosyal ilişkilere kadar uzanan çok geniş bir yelpazede hayat kalitesini arttırdığı araştırmalarla desteklenmektedir.
Minnettarlık Nasıl Geliştirilir?
Daha müteşekkir bir insan olmaya dair tutumların en güzel yanı ise öğrenilebilir olmaları. Düzenli olarak ve vakit harcamadan yapacağınız basit egzersizler ile bunun hem kendiniz hem çevreniz üzerindeki olumlu etkilerini zamanla görebilirsiniz. Sayısız faydasına ek olarak, kendi hayatımızdan doyum alır hale geldiğimiz için bizleri, başkalarına karşı çok daha empatik ve yardımsever olmaya iten bu tutumdan bir an önce faydalanabilmek için birkaç pratiğe göz atalım.
1) Minnettarlık günlüğü tutun.
Her akşam, o gün içerisinde müteşekkir olduğunuz birkaç şeyi not edin. Bunlar, elbette hayatınızdaki çok büyük gelişmeler olmak zorunda değil. Yürüyüş yaparken ilkbaharın ılık rüzgârını teninizde hissetmek, süper market çalışanının size sıcak bir gülümsemesi, o gün hiçbir fiziksel rahatsızlık hissetmemiş olmak, lezzetli bir yemek tatmak gibi ufak, ama farkındalık geliştirilince büyük değişimler yaratabilecek şeyler de olabilir. Bir ay gibi bir sürenin sonunda bile bu günlüğe dönüp baktığınızda, hayattaki zevkleri ve ruh halinizdeki olumlu değişimi nasıl keşfettiğinize siz de şaşıracaksınız.
2) Şükran mektubu yazın.
Hayatınızda önemli yerleri olan ve somut bir teşekkür etme fırsatı bulamadığınız kişilere size kattıkları için minnettar olduğunuzu ifade eden mektuplar yazın. Elbette etkileri, bu mektuptan ona yazılan kişinin de haberi olduğunda katbekat artacak ve güzelliği çok geniş bir çerçevede hissedilecektir.
3) Durun ve dikkatli bakın.
Birçoğumuz İstiklal Caddesi’nde defalarca yürümemize rağmen, çok azımız durup yukarı bakarak, binaların tarihi dış cephelerinin kendisine zamanda şairane bir yolculuk yaptırdığını fark etmiştir. Günlük hayatın koşuşturmacası içinde yavaşlayabilmek, sıradan ayrıntıların içindeki güzellikleri fark edip minnettar hissedebilmenizin olmazsa olmazıdır.
4) Başkalarını da dahil edin.
Minnettarlık günlüğünü ailenizle akşam yemeği yerken keyifli bir muhabbete dönüştürmek de faydalı pratikler arasında. Eşinizle, çocuğunuzla ya da bir arkadaşınızla o gün neler için minnet duyduğunuzu karşılıklı olarak paylaşabilir, bunu düzenli hale getirdiğinizde hayatlarına dokunduracağınız muhteşem bir değerin keyfini sürebilirsiniz.
Ve son ufak bir hatırlatma… Bizim için nelerin çok kıymetli olduğunu kaçınılmaz olarak anlayacağımız vakit, muhtemelen dünyada bize ayrılan zamanın sonuna gelmiş olacağız. Umarım, bunu daha huzurlu hale getirmenin -yukarıda da birkaçını saydığım- sayısız yollarından birini zamanında keşfedebiliriz.
Psikolog Merve Nur Çimen
Paylaş