Paylaş
Peki bu kelimelerin ardında yatan o binlerce mesajı sayıyor muyuz? Peki ya duygular? Bir kadının o binlerce kelimelerinin ardında yatan bir de yüz binlerce düşünce vardır. O düşünceler kadının mimiklerinde, ses tonunda, dokunuşunda ve sevgisinde yer alır. O düşünceler aksileşti mi anlarsınız hemen sessizliğinden.
“Kadınlar susarak gider.” der Cemal Süreya.
En acısı da budur, bir kadının verebileceği en büyük ceza aslında sessizliğidir. Tek bir kelimesi bile o kadar değerlidir ki kadınların. Sessizliği geldi mi tek bir kelimesi için gözünün içine bakarsınız.
Kadın konuşurken güzeldir, çünkü bir tek dudaklarında değildir o hareket. Dudakları bir tek orkestra şefidir, bütün diğer müzisyenler yüzünün diğer kalanıdır. Hepsinin uyumu ile çalar sadece o güzel ve özel melodi...
Kadınlarımız konuşsun. Hiç susmasınlar, HİÇ SUSTURULMASINLAR. Söyleyecekleri her söz ve ardındaki her düşünce bir eser oluşturur.
“Şuna inanmak lazımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.” Der Mustafa Kemal ATATÜRK.
Kadın olmak; herhangi bir anda, kendine ait boyalar ile tuvaldeki her rengi değiştirebilmektir.
Girdiği ortamı baştan yaratır, kendi iç yaşantısı dışarıyı sarsar ya da sarmalar. Sevgisiyle büyüler, umuduyla yeşertir, azmiyle güçlendirir.
Hele de bir anne oldu mu gözündeki tüm yaşları gözlerinin arkasındaki okyanusun dibine sığındırır. Gerekse nefes alamadığı gün bile nefesini uzun uzadıya tutarak yaşar, karşılıksız sevginin tanımını yazar.
Anlayacağınız kadın olmak cesaret gerektirir.
Kendi kalkanını ister,
Güçlülük ister,
Azim ister,
Kararlılık ister,
Koskocaman bir kalp ister.
Kadınlarımızı bir gün değil, her gün dinleyin.
Bir gün değil, her gün sevin.
Bir gün değil, her gün sayın…
Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun!
Melisa Darmar
Instagram: Femmelle.tr
Paylaş