Paylaş
Keşke bu kadar yayılmasaymış konu.
Yayılmakta iken, “kadınlık vurgusu” yapılmasaymış keşke.
Memleket kaynarken, keşke “mağdur kadın” halleriyle gündemi işgal etmeseymiş...
Bunu bir köşe yazısı gibi yazmasaymışım...
Haberin ertesi gününde “uçaklar sevişme arzusunu artırıyor” haberi ve bacak okşama fotoğrafıyla verilmeseymiş.
Belki daha farklı olurdu.
Ya da olmazdı, bilmiyorum.
*
Neden yazdım bu yazıyı?
Tacizden sonra yaşadıklarımı yazmakla, havayollarının bu tür durumlarda devreye sokacakları davranış politikası konusunda örnek bir vaka olur diye düşünmüştüm.
Taciz karşısında sessiz kalmak korkmaktır, davranış altında ezilmektir, susmak, kabullenmektir diye düşünmüş, sesimi yükseltmek istemiştim.
Yanlış yapmışım.
Bu yaşayacaklarımı bilseydim, yazmazdım.
*
Size bugüne kadar neler olduğunu anlatayım.
Öncelikle, konuyu dile getiriş şeklimden rahatsız olup hakaret edenler, meseleyi, hikayeleştirme, şiirselleştirme çabası olduğumu ve yalan söylediğimi düşünenler bir yana, memlekette ne kadar sapık, karanlık adam varsa üzerime çekmiş bulundum.
Genç yaştaki erkeklere meraklı olduğumu söyleyenler mi dersiniz...
Mailine “fahişe” diye başlayanlar, parmaklarımı keseceğini, kafamı beyzbol sopasıyla patlatacağını söyleyenler mi dersiniz...
“16 yaşındaki bir adama diz çöktürdüğün için memnun musun” diye soranlar mı dersiniz...
Beni “az sevişmiş olmakla” suçlayanlar mı dersiniz...
“Kezbanizm” yaptığımı söyleyen, hazır ağzından köpükler saçmaya başlamışken “Bunu erkek sanmışlardır” yazan Ekşi Sözlük’çüler mi dersiniz... (ayrıca bkz: Bir insana “bu” demek)
*
Neyse, uzatmayayım.
İçimden nasıl geldiyse öyle yazdım.
Ne varsa, ne olduysa, ne hissettiysem anlattım.
Yanlış yapmışım.
Memlekette bu kadar ağzında köpükler saçarak, “Olay var, haydi saldır” diye bekleyen bu kadar vicdansız adam olduğunu bilseydim...
Yazmazdım.
*
Memlekette bu kadar olay varken, başıma gelen bir taciz vakasını anlattığım, gündemi bununla işgal ettiğim için çok üzgünüm.
Ne deseniz haklısınız.
Paylaş