Paylaş
Birbirimize en çok sevgi gösterdiğimiz zamanların özel günler ve zor zamanlar olduğunu fark etmişsinizdir. Bu durumlarda sevgimizi, sevdiğimiz kişilerin yanında olduğumuzu daha rahat ifade eder ve gösteririz. Sıradan günlerde ve zamanlarda ise çoğu kez günlük koşturmacanın içinde bunu atlarız. Çocuğumuza, sevgilimize, eşimize biraz daha sık ifade etmekle beraber ki bu durum da kişiden kişiye değişmektedir, hayatımızda yeri olan kişilere sevgimizi, duygularımızı gösterme ya da söyleme gereği duymayız.
Kimi zaman alışılmış, görülmüş ve öğrenilmiş sevgi gösterme şekli bu olduğu için, kimi zaman nasıl olsa biliyorlar diye düşündüğümüz için, kimi zaman önceliklerimiz başka olduğu için sevgimizi gösteremezken ya da göstermezken; bazen de sevgi göstermek sadece keyifli zamanımızda yapabileceğimiz bir durummuş gibi geldiği ya da çok emek ve zaman alan bir şeymiş gibi düşünüldüğü için böyle davranırız. Bunun sonucunda sevgisini içinde yaşayan, sevildiğinden emin olamayan; sevgisini paylaşma, arttırma, faydalarından yararlanma şansı bulamayan pek çok kişi sevgi arayışında ve farkında bile olmadığı sevgi paylaşımının azlığından kaynaklı olumsuz etkilerle yaşamaktadır.
Sevgi göstermek hem sanıldığından daha kolay hem de umulmadık kadar etkilidir.
Sevgi göstermek için her zaman geniş zamanlara, maddi imkanlara, büyük çabalara; her şeyin yolunda gitmesine, moralimizin yerinde olmasına; uygun şartlar yaratmaya, çeşitli sebeplerimizin olmasına gerek yoktur. Bunların hepsi zihnin ürettiği bahaneler, harekete geçmenizi erteleyen, engelleyen düşüncelerdir. Oysa sevgiyi göstermek için gerçekten hissedilerek söylenen sözler, içtenlikle ifade edilen duygular, sıkı bir sarılma, bir teşekkür, bir bakış bile çoğu zaman yeterlidir.
*Sevgiyi çeşitli bahanelerle ertelerken zamanın geçtiği, geçerken pek çok şeyi değiştirdiği gerçeğini atlıyoruz: Anı kaçırıyoruz, sevdiklerimizden olabiliyor, görebileceğimiz sevgilerden, yaşayacağımız güzel anılardan kendimizi yoksun bırakıyoruz.
*”Hayat zor, bunları düşünemem” diyerek hayatı daha da zorlaştırdığımızı fark etmiyoruz: Sevilmediğini düşünen kişilerin tepkileri, engelleri ya da karşılık olarak verdikleri sevgisizlikleri ile karşılaşıyoruz. Oluşan kısır döngülerden çıkamıyoruz.
*Öncelik sırasında arka plana atıp önemsizleştirdiğimiz bu konunun aslında öncelik verdiğimiz diğer konuların istediğimiz gibi şekillenmesinde inanılmaz bir itici güç olduğunu bilmiyoruz: Sevgi bu dünyadaki en güçlü enerjilerden biridir. Her şeyi dönüştürme ve iyileştirme kapasitesine sahiptir. Sevmek ve sevilmek insana kendini güçlü hissettirir, en zor durumlarda bile çözüm bulmak için gereken optimistliği, desteği ve motivasyonu sağlar.
Sevgi, sevmek ve sevilmek insan yaşamında en öncelikli gereksinimlerinden biridir. Siz siz olun zihninizin ürettiği bahanelerle kendinizi ve sevdiklerinizi bu en temel ihtiyaçtan, en büyük mutluluk kaynağından mahrum etmeyin. Elinizde olmayan sebeplerle mutsuz olup hayatınızı zorlaştırmak yerine elinizden gelen şekilde, ertelemeden sevginizi paylaşın ve hayatınızda inanılmaz dönüşümler yaşayın.
Paylaş