Paylaş
Covid-19’un ilk çıktığı günlerden beri uymamız gereken kurallar; kendimizi korumak, bağışıklığımızı güçlendirmek için yapabileceklerimiz, alabileceğimiz önlemler uzmanlar tarafından uzun uzun anlatılıyor. Maskelerimizi takıyor, ellerimizi yıkıyor, sosyal mesafe kurallarına uyuyor, pek çok şeye dikkat ediyor ama konu ruh halimize geldiğinde uzmanlar kronik stresin bağışıklığın baş düşmanı olduğunun altını çizmesine rağmen büyük bir çoğunluğumuz söylenenleri duymazdan geliyoruz!
Bu sadece Covid-19 için de geçerli değil aslına bakarsanız. Uzun yıllardır uzmanlar, kronik stresin hastalıklarla bağlantısını gündeme getiriyorlar ancak yine de duruma yeterince dikkat çekilebildiğini, bu uyarıların insanları harekete geçirmeye yettiğini düşünmüyorum.
Bunun sebebini de çoğu kişinin “stresi” içinde yaşadığımız dünyanın doğal ve çözümsüz bir sonucu olarak görmesine bağlıyorum. Tam da bu sebeple çoğu zaman yaptıklarımızın, düşündüklerimizin stres yarattığını ya da arttırdığını bile fark etmeden, stresin sadece dış kaynaklı olduğuna, çözemeyeceğimize inanarak herhangi bir eyleme geçmiyoruz.
Oysa stresi yöneterek bağışıklığımızı kuvvetlendirmek bizim elimizde
Dikkatli olmak, bize söylenen önlemleri almak kendimizi hastalığa karşı korumada büyük önem taşıyor. Ancak kurallara uymamak, Covid-19’u önemsememek ne kadar tehlikeliyse Covid-19’u hayatımızın tek gerçeği haline getirmek, takıntılı boyuta gelmek, sürekli bu konuya odaklanmak da bir o kadar tehlike arz ediyor. Bu noktada dengeyi tutturmak yaşamsal bir önem taşıyor.
Bir yandan önlemlerimizi alıp, kurallara uyarken diğer yandan lütfen tüm bunları stres seviyemizi arttıracak boyuta taşımayalım. Bu konuya ayırdığımız süreyi kısıtlayıp, bilgi için güvenli kaynakları tercih edelim. Hayatın, yeni dönemin, hastalığın ne kadar zor, kötü olduğu hakkında konuşmaktan; felaket senaryolarına takılarak enerjimizi düşürmekten kaçınalım.
Bunların yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü de stresi azaltmak için, nefes ve düşünceler üzerine farkındalık çalışmaları yapmamızı; yakınlarımızla iletişime önem vermemizi ve duygularımızı paylaşmamızı; kendimize pratik sağlık rutinleri belirlememizi; kendimize ve çevremize karşı nezaket göstermemizi, kendimizi zorlamamamızı, başkalarına yardım etmemizi ve gerekli gördüğümüz noktalarda çekinmeden destek istememizi, yardım almamızı öneriyor. Bu önerilerin her biri stres seviyelerini düşürmekte önemli bir rol oynuyor.
Hayatımızda başımıza gelen, bizde stres yaratan durumu değiştiremediğimizde bile seçimlerimizde yapacağımız değişiklikler; uyacağımız bu tavsiyeler stres seviyemizi düşürüp bağışıklık sistemimizi güçlendirecektir. Daha güçlü, daha sağlıklı bir “biz” için bunu göz ardı etmeyelim, ruh sağlığımızı ihmal etmeyelim.
Paylaş