Paylaş
Hiçbir öneriyi herkesin uygulayabileceği standart hale getiremeyiz. Örneğin: tüm dünyadaki insanların uygulayıp, sağlıklı kalabileceği bir diyet kitabı yazamazsınız. İşin aslını merak ediyorsanız; yıllardır diyetisyenlik mesleğini icra ediyoruz ve bildiğimiz en gerçek şey şu: “Diyet önerileri kişiye özeldir.”
Dr Mehmet Öz: “Kahvaltıya ihtiyacımız olduğunu sananlar olabilir. En akıllıca şeyin kahvaltı yapmadan doğrudan öğle yemeği yemek” demiş. “Akıllıca” dediğinizde, başka birileri için hayati olan şey aptalca mı oluyor?.. Çok saygı değer bir mesleği var. Keşke sadece kendi işini yapsa... ABD toplum sağlığını tehdit eden önerilerde bulunduğu için çok ağır ceza aldı. Dukan diyeti… Dukan’ın Fransa’da sağlık bakanlığı diplomasını elinden aldı, ülkemizde hala Dukan diyeti yapanlar var. M.Kuşan’ın sağlık bakanlığı kampını kapattı. Karatay’a işyeri kapatma cezası verildi.
Milattan önceki insan bedenine ve yaşam koşullarına uygun önerileri; 2020 yılında yaşayan insanlara dayatarak bir kalıba sokmaya çalışmanın gereği yok. Uygulamayı başarsanız bile sürdüremeyeceğiniz diyet modellerini sırf moda oldu diye zorlamayın.
Sonra “çok acıkınca yemek” deniliyor… Peki ya zaten sabah da acıkıyorsanız… Birçok insan 2 öğün beslenip, çok acıkınca yemeye başladığında frenleri tutmayıp, bunun onlara nihai olarak iyi gelmediğini görüyor. Zihinsel performansınız, iş performansınız demektir. Eminim itirazı olan yok… Kahvaltının zihinsel fonksiyonlara olumlu katkısına yönelik sayısız bilimsel araştırma var. Önemli olan ne yediğinizdir. Kahvaltı deyince de illa ki aklınıza çatır çutur kedi maması gibi sütlü gevrekler veya serpme kahvaltı gelmesin. Size her bakımdan en uygun içecek ve/veya yiyecek seçimi için diyetisyeninize danışın.
“18.00’ den sonra yenilmez, kahvaltı yapmak yasaklansın. Acıkınca yenilir ama saat: 18:00 dışında da acıkmayın lütfen” diyenler, diyenler, susmayanlar… Dünyanın öbür ucunda 6 ay gece 6 ay gündüz yaşayanlar var. Güneş ışığına endeksli değildir beslenme…
Gündüz uyuyup, gece vardiyasında çalışanlar ne yapacak o halde… Vardiyalı çalışıyorsanız öğün saatleriniz değişir. 2 ana öğün, 2 ara öğün yaparak da sağlıklı ve formda olabilirsiniz, gece vardiyasında saat: 03.00’te kahvaltı yaparak da sağlıklı, formda olabilirsiniz.
Efendim; “Ben kahvaltıyı kestim, kahvaltı yapmadığımda zayıflıyorum”lar… Bu illa ki sağlıklı bir şey yaptığınız anlamına gelmez. Sizin için uygun ve sağlıklı olan bir şey başkasına uygun olmaz.
Sabah spor sonra acıkınca kahvaltı … Peki ya hipogliseminiz varsa… Aç karnına koşarken kan şekeriniz düştüğü anda koşu bandı sizi sırtından atarsa…
Bir başka örnek: Diyabetiniz varsa oruç bile tutmak zorunda değilsiniz mesela… Diyabetikler için de kahvaltı zorunludur. Tüm toplum geneline yasak koymak nasıl bir iştir?
Öğün sayısı konusunda esas olan “sürekli olarak zihninizin yeme içme düşünüyor olmaması”dır.
Kaç saat uyanık kaldığınız, kaç saat aktif çalıştığınıza göre öğün sayısı ve öğün adları değişir. Her yaşam koşuluna özel farklı öğün sayısı önerilebilir. Bu şekilde kişiye özel beslenerek sağlıklı, formda olur kilo verirsiniz. Herkes birbirinden farklı ve siz de farklısınız. Mehmet Öz’ün söylediğinin aksine; tüm yaşam koşullarınız, bedensel, genetik özelliklerinizle “en akıllıca olan” size özel bir program oluşturulmasıdır. Uygulanabilir ve sürdürülebilir bir program… Siz siz olun: Kalbinizi kardiyoloğa, beslenmenizi beslenme ve diyet uzmanlarına emanet edin. Sağlığınız, performansınız kahvaltıdan ve beslenme biliminden bağımsız bir konu değildir. Size en uygun en az 50 kcal.lik düşük glisemik indeks değerinde bir kahvaltıyı da ihmal etmeyin.
Paylaş