Paylaş
Hastalık kaynağının yasa dışı satılan vahşi hayvalar (büyük olasılıkla yarasalar) olduğu, insana bulaşmasından sonra hastalığın diğer insanlara yayıldığı düşünülmektedir. Kısa süre içinde hastalık hızla yayılmaya başladı. Hastalığın hızla yayılması ve ölümcül olması, başta Çin’de olmak üzere ülkemizin de olduğu pek çok ülkede karantinaya varan tedbirlerin alınmasına neden oldu.
Yayılma; öksürük veya hapşırık ile mikrobun havaya yayılması ve bu havanın sağlıklı insanlar tarafından teneffüs edilmesi veya hasta olan kişilerin mikroplu elleriyle dokundukları yerlere dokunulması sonrasında ellerin yıkanmadan ağız, burun veya göze sürülmesi ile olmaktadır.
Genellikle 3 ile 14 gün arasında olduğu düşünülen kuluçka süresi sonrasında beliren hastalık bulguları; yüksek ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı, öksürük, nefes darlığı olup düzelmez ise zamanla solunum ve böbrek yetmezliği nedeniyle hayatın kaybedilmesine neden olmaktadır.
Hastalık vücut direnci iyi olanlarda kendiliğinden düzelmektedir. Ancak kanser hastaları gibi vücut direnci düşük kişilerde, bağışıklık sistemindeki baskılanma nedeniyle enfeksiyon daha tehlikeli olabilmektedir.
Kanser hastaları, hastalığa yönelik ne yapmalılar;
Hastalığa yönelik geliştirilmiş bir tedavi yöntemi olmadığından, hastalıkla iki yöntem ile mücadele yapılabilir;
1-Hastalığın bulaşmasının önlenmesi: Hastalık bulaşma yolları havadan veya hastalık bulaşmış yer ve kişilere temas ile olduğundan;
a. Kalabaklık yerlerde hasta insanların bulunabileceği düşünülerek mümkün olduğunca buralardan uzak durmak. Kalabalık ortamlarda bulunma zorunluluğu var ise maske takmak
b. Ateş ve öksürüğü olan insanlarla temastan uzak durmak, temas oldu ise elleri bol su ve sabun ile en az 30 saniye yıkamak veya dezenfektanlar ile dezenfekte etmek
c. İnsanların genel kullanımında olan kapı kolu, telefon gibi yer ve eşyalara temastan sonra hemen elleri bol su ve sabunla en az 30 saniye yıkmak
c. Ağız, yüz, burun ve göze elleri yıkamadan dokunmamak
2-Hastalığa karşı vücut direncini arttırmak:
a. Beslenme: Anti-oksidanlar özelliği olan besinlerin fazlaca tüketilmesi bu dönemde önemlidir. Bunlar arasında; yaban mersini, nar (Bazı kanser hastalarında kullanımı uygun değildir, onkologunuza danışınız), kurt üzümü (goji berry), elma, narenciye meyveler (portakal, mandalina, ilaç kullanmayan kanser hastalarında greyfurt), limon, avakado, papaya, kivi gibi tropikal meyveler, zerdeçal (Bazı kanser hastalarında zerdeçal kullanımı uygun değildir, onkologunuza danışınız), zencefil, propolis (Bazı onkoloji hastalarına uygun değildir, onkoloğunuza danışınız), Bazı sebzeler de farklı mekanizmalar ile bağışklık sistemini uyarmaktadır. Bunlar arasında; brokoli karnıbahar, brüksel lahanası, pırasa, maydanoz (bazı onkoloji hastalarında fazla tüketilmesi sorun olabilir, onkologunuza danışınız), soğan, sarmısak, havuç (Akciğer kanseri hastalarının fazla miktarda havuç suyu tüketmeleri uygun değildir), ıspanak sayılabilir. Günlük en az 2 bardak yoğurt tüketilmelidir. Haftada 2 gün balık muhakkak yenilmelidir. Kuruyemişlerden ceviz ve badem tüketilmelidir. Günde 2 litre su içmek çok önemlidir, ihmal edilmemelidir.
b. Bitkisel takviyeler: Ekinezya 15 gün süreyle çay olarak tüketilmesi bağışıklık sistemini uyaracaktır (Bazı kanser hastalarının kullnaması uygun değildir, onkoloğunuza danışınız). Ada çayı (Sara nöbeti geçirenlerin ve bazı kanser hastalarının kullanması uygun değildir, onkoloğunuza danışınız), papatya ve melissa çayı (2 barak suya 1 kaşık papatya, 1 kaşık melissa konup 10 dakika demleyip içiniz, melissa bazı kanser hastalarında dikkatli kullanılmalı) meyan kökü (Günde 1 bardak içilmeli, kemoterapi alan hastalarda ve kalp yetmezliği ve hipertansiyonu olup ilaç kullanan hastalarda kullanılması sakıncalıdır, onkoloğunuza danışınız). Reishi mantarı kapsülü (Bazı kanser hastalarında ve kemoterapi alan hastalarda kullanılması sakıncalıdır, onkoloğunuza danışınız) günde 1 tane. Kore ginsengi kapsülü günde bir tane (Kan sulandırı ilaç kullananlarda, tiroid bezi problemi olanlarda, beraberinde fazla çay veya kahve içiminde, bazı anti-depresan ilaç kullanlarda, kemoterapi ile beraber kullanılması sakıncalıdır, onkologunuza danışınız).
c. Uyku düzeni: Uyku bağışıklık sisteminin güçlenmesi için en önemli faktörlerden biridir. Özellikle en geç saat 23.30’da yatılması önerilir.
d. Günlük en az 20 dakikalık hafif bir egzersiz veya yürüyüş muhakkak yapılmalıdır.
PROF.DR.HAKAN KARAGÖL
Tıbbi Onkoloji, İç Hastalıkları ve Fitoterapi (Bitkisel Tedavi) Uzmanı
Web: www.hakankaragol.com
Intagram: prof.dr.hakankaragol
Twitter: DrHakanKaragol
Facebook: Prof.Dr.HakanKaragol
Paylaş