Paylaş
Lider kendisine neden özen göstermelidir?
İlkesel olarak hayalin kilit noktasında durup, uz görüsüyle dört boyut çerçevesindeki görüntüleri deşifre ederken, rolü gereği büyük, küçük stresten, liderliğin karanlık yüzlerinden kendini koruyabilmesi daha bir önem kazanır.
O halde kendine ve kimliğine nasıl özen göstermelidir?
Güvendiği bir yönder, mentör… Düzenli olarak işteki önemli meseleler hakkında danışma, sohbet etme, kişisel ve liderlik becerilerini derinleştirecek seminerlerden faydalanma, dahası etkili olacağına inandığı teknikleri içselleştirmek için harekete geçme, lider, huzuru yakaladığı bir ortamda düzenli aralıklarla inzivaya çekilme, burada yaşamsal tüm alanlarına bakma ve iş yaşamındaki genel gidiş üzerine beyin fırtınası yapma, eleştirileri, söylenenleri kişiliğe yönelik bir saldırı şeklinde algılamama, düzenli olarak spor yapma veya hobiyle uğraşma…
Bir yönetici, bir lider, bir takım kaptanı… Fiziksel büyümesini tamamlamış olabilir. Eğitim durumu, aldığı dereceler, sertifikaların bolluğu zihinsel yeteneğini bir anlamda somutlaştırır. Ama duygusal olgunluğunu gösterecek bir işareti görmek, liyakat çok daha önemlidir.
Naçizane ancak kırkımdan sonra kendime uyguladığım bazı yöntemlerimi paylaşmaktan mutlu olacağım. Bunlardan ilki ve en önemlisi güneşin doğuşu görmek; Bu doğuş, aynı zamanda ruhun, bedenin, yüreğin, zihnin esnemesine vesile olacak dua, meditasyon, nefes, basit fiziksel hareketlerle kutlanabilir. Bir sayfa el yazısıyla, o gecenin rüyasını yada o anki duygular eşliğinde günlüğe yazmak. Gün içersinde her hangi bir zaman diliminde mesleğinin zıttı farklı bir uğraş alanınla bir saat ilgilenmek. Öğle arası yarım saat yada bir saat şekerleme. Meslekteki dikey, yatay gelişimi destekleyecek, çalışmaları güçlendiren beyin fırtınaları yapmak… Bilgilerini deneyimlerini yazıya dökme, farklı deneyimler yaşama adına fuarlara katılma, sosyal etkinlikler içinde olma arkadaş sohbetleri…
Zihinde ilerlemeyi engelleyen düşünceyi yakalama, farklı bir anlam yükleme ve kararlılıkla eylem adımları oluşturup uygulama, ardı sıra sessizlik ve gözlemlemek. Duyguya dönüşen düşünceyi içselleştirmeden önce “ şu an ben ne yapıyorum ve daha farklı ne yapabilirim? Sorusunu gündemimde tutmaya çalışmak. “işimi nasıl kolaylaştırırım, önümü nasıl açarım” sorusunu yerine göre devreye sokmak. Duru zihin için öncelik belirleme ve gün planlaması yapmak. Gayretli davranışları engelleyecek gereksiz uğraşlardan kaçınmak. Olabildiğince kesin konuşmaktan sakınmak. “Evrende şamanların “niyet” dedikleri ölçülmez, tasvir edilemez bir güç vardır. Ve evrende var olan her şey birer bağ ile niyete bağlıdır. Ortalama bir insanın niyete bağı belirsizdir. Bu bağı canlandırmak için savaşçılar sert ve güçlü bir amaca gereksinim duyar” ( Costaneda)
Güven dolu bir ortamın oluşumunda ve korunmasında dikkat!
Organizasyondaki herkese duyulan içten güven nasıl oluşur?
Bir gün bir sohbette Hoca’ya sormuşlar. “Hocam adam olmanın yolu nedir?” Hoca düşünceli düşünceli, başını bir oyana bir buyana sallayarak, “söyleyen olursa dinlemeli, dinleyen olursa söylemeli” diye yanıtlamış.
Çalışanlara insani ve kimliklerine göre ayırt edilmeksizin saygı ve özenle yaklaşma,
Herkesin fikirlerinin önemli olduğunu bilerek dinleme,
Adil, nazik ve kibar olma halini her zaman koruyabilmek için bir ilke oluşturma,
Küçük düşürücü, incitici davranışlardan olabildiğince kaçınma,
Grubu koruma, grubun etrafına bir sınır çizme ve onları dış müdahalelere karşı savunma,
Gereksinim duyulan kaynaklara ulaşmak için ekip adına mücadele verme,
İnsanların hakkını aramada cesur ve dürüst yaklaşım sergileme,
Birinin günah keçisi ilan edilmesine izin vermeme,
Elemanların kişisel ve profesyonel gelişimlerini destekleme,
Grup içindeki bireylerin bir ekip olarak kaynaşmasına yardımcı olacak sanatsal veya kültürel organizasyonlar düzenleme…
Neden böylesi bir ortamı yaratılmalıdır? Gittikçe deneyimli ve üretken çalışanların çoğalması, güven dolu ve insani ihtiyaçlarının giderilmesiyle mümkün kılınır. Bir hayalin peşinden koştuklarının bilinci içersinde keyifli, yaratıcı bir atmosfer içinde sağlıklı beden, sağlıklı zihinle yollarına kolayca devam ederler. Böylece takım içersinde gelişen olaylara bakışta; Kişi değil davranış odaklı, ilkeli bir etkileşim hâkim olur. Bunun kazancıysa, konuya odaklanmaları kolaylaştığı gibi önceden olası sürtüşmelerin ortaya çıkması kontrol altına almada kolaylık sağlar.
Politik; “belli bir hedefe ulaşmak için uzlaşmayı, iyi geçinmeyi amaçlayan stratejilerin toplamıysa” bu olağanüstü güçle gelecekten bu güne bakıp hareket edebilme becerisi olan stratejik planlamayla kriz anları kolayca aşılır.
Emeği geçen insanlar nasıl motive edilir?
Liderin projeyi özenli bir şekilde yönetmesi birincil görevdir. Ama ondanda önemlisi çark misali bu işleyişte her dişli takımın kolayca bir birinin içinden geçerek dönmesini sağlayan yağsa inanç ve motivasyondur. Diğer bir deyişle, coşku ve berrak algının bir kombinasyonu (birleşimi) olan bu itici güç, organizmanın içindeki davranışı tetikler, yönlendirir ve sürdürür.
“…Gezginci bir şemsiye tamircisi yol kenarına oturmuş işini yapıyordu. Tamir edilecek yerleri ölçüyor, yama koyuyor, telleri teker teker deneyerek güçlendiriyor, kısa işini titizlikle yerine getiriyordu. Uzaktan kendini izleyen gencin farkında bile değildi. Bir süre sonra genç yanına yaklaştı ve hayranlık dolu bir ifadeyle, “işinizi çok iyi yapıyorsunuz” dedi. Tamirci elindeki işi bırakmadan, “evet ben her zaman işimi iyi yapmak için uğraşırım.” dedi. Genç, “Bu tarafa tekrar gelecek misiniz?” “hayır” “O halde bir şemsiye için neden bu kadar uğraşıyorsunuz? Hâlbuki işini hemen halledip ileride yeni müşteriler bulabilirsiniz” dedi. Tamirci, “eğer ben işimi iyi yaparsam benden sonra buradan geçecek öteki tamircinin işi kolaylaşacak. Ama kötü malzeme kullanır ve baştan savma iş çıkarırsam, halk bunu er yada geç anlayacak ve daha sonra buradan geçecek olan tamirciye iş vermeyecektir” dedi.
İçe sinen, vicdanı hoşnut eden, gönülleri fetheden, kendinin ve insanlığın hayrına olacak nice projeleri yönetip, sonuçlandırman dileğiyle, “Özgünlüğünle büyüyen Özgür insan!”
Sevgilerimle,
Paylaş