Paylaş
Bunu şifalandırmadan hayatımızı huzurlu ve güzel yaşayamayız. Korku sevgiyi dahi yaşatmaz. Hayatınızda ya korku vardır ya sevgi. İkisi bir arada bulunamaz. Bu hayatımızdaki ilk sırada şifalandırmamız gereken bir durumdur. Bu durumu şifalandırmak demek, hayatımızda parasızlık, eşsizlik gibi eksiklik duygusunu yaşamayacağız demektir. Çünkü korku da bir dua yöntemidir. Evren korku enerjisini aldığı anda hayatımızın bu yönde oluşmasını sağlıyor. Deriz ya, “korktuğum başıma geldi”… Bunun açıklaması korktuğun anda onu yaratmaya başlaman. Bu yüzden de hayatımız gereksiz kayıplarla doluyor.
Hastalıktan korkarsın, o duyguyu hissetmeye başladığın anda hastalık oluşmaya başlar. Çocuğuna kötü bir şey olacağını düşündüğünde o oluşmaya başlar. Hayatımızda gereksiz, yorucu olaylar yaşamamız için bunu şifalandıralım.
Korkuyu şifalandırmanın ilk adımı ölümü düşünmek ve kabul etmektir. Doğum, yaşam, ölüm, bu döngü hakkında düşünmeye başlayalım. “Ben bu döngüdeyim, bu dünyanın döngüsü ve ben de bu şekilde burada varım.” Bunu kabul etmemiz için öncelikle bu döngü hakkında düşünmeye başlamalıyız. Devamında kabul etmeye yöneliriz. Düşünmeye başladıkça daha rahat kabul ederiz.
Hatta şöyle düşünün: şu andaki yaşamınız bir tatil, ve ne zaman isterseniz tatilinizi bitirip döneceksiniz. Buna biraz zaman ayırarak bunun üzerine çalışmanız gerekir. Çalışmalarda ne kadar rahatlayıp kabul ederseniz, o kadar yaşamınıza yansır. Daha huzurlu, keyifli, sevgi dolu yaşamak için bunu yapmamız gerekir.
Sevgi ve huzuru kabul ediyoruz ve teşekkür ediyoruz.
Paylaş