Paylaş
Armut 20 yıl sonra dibine düştü
Aslında ben bitkilere, ağaçlara ve toprağa doğdum ama yetiştirme kısmına 6 ay öncesine kadar bulaşmamıştım.
Ailem Yalova’da profesyonel tarım yapan bir aile. Ben çocukken şeftali, erik, elma vardı arazilerde; şimdi ağırlıklı olarak kivi ve yaban mersini yetiştiriyorlar. Dolayısıyla henüz 4-5 yaşındayken ağaç nasıl budanır, fidan nasıl dikilir, meyve nasıl toplanır zaten biliyordum. Ancak o dönemlerde bu benim için kaçmak istediğim bir işten ibaretti. Yağmur yağsın da tarlaya gidemeyelim, çizgi film izleyelim diye dört gözle beklediğimi hatırlıyorum :) Akranların sokakta oynarken 7-8 yaşında bir çocuğun elma kovası taşıması takdir edersiniz ki pek de çekici değil.
Üniversiteye geldikten 10 yıl sonra, 3 sene önce başladı bu bitki yetiştirme serüveni bende. Hayatımın zorlu dönemlerinden birinde hep söylediğim gibi “Her şey bir yaprakla başladı”. Yani yıllarca topraktan kaçan ben 20 yıl sonra evi bir ormana çevirmeye başladım. Sanıyorum toprakla uğraşmak bizim ailede genetik :)
Anneler gününde gazetede dağıtılan kalanşoların masaya düşen bir yaprağını plastik bir bardakta suyun içinde köklendirmenin verdiği rahatlık, o dönem müthiş gelmişti. Aylardır hızla ve stresle artan kalbimin atışının yavaşladığını ve beni rahatlattığını bir süre sonra fark ettim. Birkaç ay sonra bir akşamüstü ofisten çıkarken kucağımda 15 kalanşo yaprağı taşıdığımı hatırlıyorum.
O günden beri de gittikçe artan bir keyifle bitkilerle ilgili okuyor, öğreniyor ve ev yeşillerimi çoğaltıyorum.
Bitkilerin rahatlatıcı ve iyileştirici gücü
Konuyla ilgili pek çok araştırma bulmak mümkün. Journal of Health Psychology’de yayınlanan bir araştırmada bilim insanları kitap okuma ve bitki yetiştirmenin stres üzerindeki etkilerini araştırmış. Bitki yetiştiriciliğinin daha etkili olabildiği sonucunu elde etmişler.
Hatta bazı araştırmalar bitki yetiştirmenin sadece stres veya anksiyeteye değil tansiyon gibi genel sağlık sorunlarına da iyi geldiğini gösteriyor.
İlerleyen yazılarda bu araştırmaları daha detaylı bir şekilde konuşuruz belki.
Bitkilerle Uğraş Anı Yaşa
Carpe diem furyasına bir ekleme yapayım. Bitkilere bakmanın bendeki en önemli etkisi anı yaşamakla ilgili. Benim zihnim pek sakin durmaz. Meditasyonun da çok faydasını gördüğümü eklemeliyim bu noktada. Zihnimi rahatlatmak ve sakinleşmek istediğimde toprakla ve bitkilerimle uğraşmak müthiş iyi geliyor. Öfkelendiğimde veya hayal kırıklığına uğradığımda hemen bir saksıya koşuyorum.
“Anda kalmak” için daha keyifli bir yol yok sanırım.
Anı yaşamak istiyorsanız bir ev yeşili edinmenizi şiddetle öneririm.
Bundan sonra bu köşede bitki bakımından, bitkibiliminden, bitkilerin etkilerinden bahsedelim istiyorum. Sorularınızı sorar ve bana katılırsınız sevinirim.
Gizem Aydoğan
https://www.instagram.com/gizemaydogan/
https://www.gizemaydogan.com/
https://www.youtube.com/c/evyesili
Paylaş