Yakınlık kurmak için bin bir emek verdiğimiz ilişkilerimize dokunmadan devam ettiğimiz günlerdeyiz. Evdeyiz, çalışmak zorunda olanlarımız dışında tüm zamanımızı evde geçiriyoruz; kendimiz, partnerimiz veya çekirdek ailemizle beraberiz.
Haberin Devamı
İlişkilerimize dokunmadan devam ettirmeye, sosyalliklerimizi ekran görüntülerine sığdırmaya çalışıyoruz. Zamanın belirli bir sonunun olmaması oldukça zorlasa da zihinlerimizi, duruma ayak uydurmak ve uydurabilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu süreci psikolojik anlamda güçlü kılmak mühim çünkü biliyoruz ki bu iyilik hali bağışıklığımızı yakından etkiler durumda. Belki birkaç küçük değişiklik gücümüze güç katacaktır. Süreci daha kolay kılabilmek adına birkaç öneri;
Dengeli bir ev rutini oluşturmak, sevdiğimiz şeyler ile yapmak zorunda olduklarımızın iyi dengelenmiş olduğu bir düzen hepimize iyi gelecektir. Çünkü aldığımız keyiflerin çoğu dışarıda kaldı, evde ise yapılması gerekenler listesi uzun, dolaysıyla yapmamız gereken en mühim şey evin içinde keyif alacağımız alanların arttığı bir düzen kurmak olacaktır.
İlişkilerden güç almak, ilişkilerimiz süreçteki en büyük desteğimiz. Evin içinde ve dışındaki ilişkilerimizi olumlu halleriyle destek sistemimize katmak elimizde. İyi zaman geçirmek, iltifat etmek, gerilim yaratmaktan kaçınmak, tartışma oluşturabilecek konuları gündemimizden uzak tutmak, eskileri değil anı paylaşmak hepimizin ilişkilerine ve haliyle kendimize iyi gelecektir.
Değişime direnç koymamak. Evdeyiz, hayat düzenimiz, günlük rutinlerimiz, zaman aralıklarımız değişti. O halde günlük yaşantımızdaki rutinlerimizin katı bir şekilde savunucusu olmak ve hem kendimiz hem çevremiz için gerilim yaratmak yerine, oluşturmaya çalıştığımız yeni düzeni bir nebze anlamaya çalışmak ve sınırlarımızı biraz daha esnek tutmak faydalı olacaktır.
Yalnız yaşıyorsanız sosyal ilişkilerinizi sosyal ağlar üzerinden sürdürmeye asla ara vermemek, partnerinizle iseniz ilişkinize iyi bakmak, çocuklu bir hayattaysanız evi bir oyun alanına dönüştürmek bu sürece çok iyi gelecektir.
İlişkilerdeki saygıyı arttırmak. Sürecin ilişkilere zarar vermesini engellemek için ilişkilerdeki saygı dozunu arttırmakta fayda olabilir. Nasıl mı? Karşımızdakini dinleyerek, söylemek istediklerimiz daha nazik ileterek ve kişisel alanlarına olanak tanıyarak. Dünden gelen meseleleri değil bugünün ihtiyaçlarını görmek ve karşımızdakine özen göstermek hepimize iyi gelecektir.
Kişisel alanları arttırmak; kendimize ayrılan ve nefes alabileceğimiz alanlar yaratmak kıymetlidir. Dışarıdaki yaşantımızda elbette bu alanları yaratmak daha mümkün ve kolaydı, şimdi bunu evde yapmayı öğrenme vaktimiz, kendimiz için ayıracağımız, arkadaşlarımızla dijital sohbet edeceğimiz, kitap okuyacağımız, boş boş duracağımız zamanlara da ihtiyaç var. Yalnızsanız çokça mümkün. Partnerinizleyseniz kendinize ve karşınızdakine bu zamanı yaratmak için fırsat tanıyın. Eğer çocuklarınız varsa partnerinizle sıra ile bu zamanı birbirinize sunmanızda fayda olacaktır.
Uzun zamandır yapmadıklarımıza göz atmak, evde sürekli ertelenen, hayatımızdaki koşturmadan fırsat bulamadığımız yapılacaklar listemizi yapmaya başlayabiliriz. Uzun zamandır okunmayı bekleyen kitap, çizilmeyi bekleyen kağıt, toplanmayı bekleyen çekmece... Hem listede eksilme, hem zamanı iyi kullanma gerçekleşmiş olacaktır.
Hayattaki önceliklerimizi gözden geçirmek ama çok da abartmamak, durup düşünmeye fırsat bulamadığımız, kendimizi şehrin hayatın ritminden alamadığımız, ekonomik kaygılarla fazlaca yorulduğumuz günlerden uzaklaşıp belki de nasıl bir hayattayız bir parça gözden geçirmekte yarar olabilir. Ama böyle zamanlarda hep olumsuz tarafların değil, olumlu yanlarında gözden geçirilmesi kendimizi daha iyi hissetmemize sebep olacaktır.
Anksiyete düzeyimizi kontrol altında tutmak, günlük hayatın dışında bir süreçte elbette kaygı düzeyimizde farklılaşma yaşamamız olasıdır. Bunun için öncelikle neyin bizi daha çok etkilediğini gözden geçirmeli, miktarını iyi analiz etmeliyiz. Bizi zorlayan ve sürecimiz olumsuz etkileyen kaynaklarla aramıza mesafe koyabilir, maruz kalmalarımızı azaltabiliriz. Kendi başımıza baş edemediğimiz durumlarda bir uzmandan destek almak yararlı olacaktır.
Evde ne kadar daha böyle kalacağız sorusundan uzaklaşmak, bilmediğimiz bir süreci, bilmediğimiz zaman aralığı kadar maruz kalarak atlatmaya ve bununla baş etmeye çalışıyoruz. Sorumuzun cevabı şu evlerimizde gerektiği kadar kalacağız! Dolayısıyla zaman kavramına değil gereklilik kavramından yola çıkmakta fayda olacaktır.