Dünya Sarılma Gününde Kendinize Sarılmaya Ne Dersiniz?

Sarılmak toplumda evrensel şefkatin sembolüyse, öz-şefkatle kendinize de sarılabilirsiniz.

Özellikle pandemi sürecinde sevdiklerimizden uzak, sosyal mesafeyi koruyarak geçirdiğimiz onca zamanı göz önünde bulundurursak bugünü kendimize sarılma günü olarak değerlendirebiliriz.

Hatta sarılırken de kendinize şu soruları sormanızı istiyorum;

• Kendime gerçekten ne kadar değer veriyorum?
• Karşımdaki insanlardan değer ve saygı görmeyi arzularken ben kendime ne kadarını veriyorum?

Ardından hala kendinize sarılmaya devam ederken 10 kere derin nefes alıp verin ve her nefesin ardından zihninizde şu sözleri tekrarlayın:

“Ben kendimi çok seviyorum”

“Kendimle barışığım”

“Çok sağlıklıyım ve çok mutluyum”

“Sahip olduğum her şey için şükrediyorum”

“Hedeflerime ulaşmak için doğru adımalarla ilerliyorum”

Bu cümleleri ister peş peşe söyleyebilir, ister kendi olumlama cümlelerinizi zihninizde veya mümkünse sesli tekrarlayabilirsiniz. Böylelikle sevdiklerinize pandemi nedeniyle sarılamasanızda kendinize sarılarak bir farkındalık yaratabilirsiniz.

Bilimsel araştırmalar ise sarılmanın fiziksel ve ruhsal olarak sağlığımıza birçok faydasının olduğunu gösteriyor.

Gelin birlikte faydalarına göz atalım;

• 20 saniyelik sarılma aşamasında oksitosin hormonu salgılanıyor, böylelikle kendimizi daha mutlu hissetmeye başlıyoruz.
• Oksitosin hormonu sayesinde bağışıklık sistemimiz güçleniyor ve riskli hastalıklara karşı bünyemiz daha güçlü oluyor.
• Kan basıncımız dengeleniyor ve nabzımız normale dönüyor.
• Kendimizi daha güvende hissediyoruz.
• Kortizol hormonunu düşürerek stresi azaltıyor.
• Kaygıyı azaltıyor.
• Sevdiklerimize karşı bağlılığımız artırıyor.
• Daha şefkat dolu hissediyoruz.
• Annenin doğum sonu depresyonunu engelleyerek lohusalık dönemini rahat geçirmesini sağlıyor.
• Emziren annelerin süt akışını kolaylaştırıyor.
• İlişkilerimizde bizi kavga, çatışma ve tartışmalardan koruyor.

Peki siz en çok kime sarılmayı özlediniz?