Paylaş
İlk olarak kuaför, berber, Avm ve güzellik merkezleri açıldı. Kuaför ve berberler tamam da Avm ve güzellik merkezleri hangi sebeple açıldı diye hala soruyorum kendi kendime. Koronaya yakalandım ama ‘en güzel benim’ diye fotoğraf mı koyacaksınız Instagram’a? Avm’lerin önünde kuyruk oluşturan arkadaşlar! Yahu siz ne yapıyorsunuz orada? Hangi acil ihtiyaç için bu riskli günlerde Avm’ye geldiniz acaba? Telefon kılıfı mı, blüz mü yoksa yazlık ayakkabı mı bitti evde?
Hafta sonları birçok ilimizde sokağa çıkma kısıtlaması devam ediyor fakat nedense kısıtlama bittiği ilk dakikalarda insanlar birden sokağa çıkıyor. Gece gece kim, nereye yetişiyor, ne alıyor merak ediyorum. Sabah git, yarın al ne alacaksan, çok mu acelesi var acaba? Azıcık sabret! Yok, illa gece yarısı çıkılacak dışarı. Yasak bitti ya, özgürüz artık! Virüs gece uyuyor çünkü.
Bu arada düğün salonları ne zaman açılacak diye bekleyenler var. Aylar öncesinden planlar yapılmıştı, salonlar kiralandı, orkestra ayarlandı, mutlu mesut halay çekilecekti ama virüs çıktı. Valla ben olsam düğün salonları açılsa bile düğünü ertelerdim. Nikâh yapılır ama eğlence sonra, daha uygun bir zamanda. Mantığım bunu söylüyor. Göbek atmayıverin bu ara.
Bir merak edilen konu da futbol ligleri… Futbol olmadan hayat devam edemez zaten, hayati bir mesele! Bir yandan futbol camiasında koronaya yakalanan isimleri duyuyoruz bir yandan da ‘maçlar şu tarihte oynanmaya başlanacak’ diyen haberleri. Arkadaşım! Akıl var mantık var, sosyal mesafe korunarak futbol nasıl oynanabilir ki? Biri bana bunu açıklasın lütfen.
Peki, yaz tatilini nasıl yapacağız? Kimisi çadır aldı bu dönemde kimi de karavan. Oteller ise riski en aza indirmek adına önlemleri arttırdı. Başkalarını bilmem ama benim eskiden beri risk almayı pek sevmeyen bir yapım vardır, yani bu yaz otele motele gitmem. Gerekirse tüm yaz evde otururum. Yeter ki sağlıklı olayım.
Bu dönemde öğrencilerin işi de zor. Özellikle lise ve üniversite sınavına girecek olanlar… Herkese sağlık, şans ve kolaylık diliyorum. O kadar insanın küçücük bir sınıfta toplanıp birkaç saat aynı havayı soluduğunu hayal edemiyorum. Hadi sınav mevzusunu bir kenara koyalım ama okulların Haziran’da açılacak mı tartışmalarını çok gereksiz buluyorum. Zaten Haziran ortası okullar yaz tatiline giriyor, açılsa ne olacak? Ben olsam devamsızlığımı kullanıp gitmezdim okula. Bunu okulu çok seven biri olarak söylüyorum.
Öğrencilik güzel, eğitim almak şahane ama ya sonrası? İşsizlik, ülkemizde zaten ciddi bir sorundu, korona döneminde daha da sıkıntılı. Dünyada milyonlarca insan işsiz kaldı. Bu dönem pek çok kişi internette CV’sini paylaşıp iş bulmaya çalışıyor. Bazılarına iş teklifi geliyor ama büyük şehirlerdeki şirketlerden. Herkes İstanbul’da yaşamıyor be kardeşim, anlayın artık bunu. Ya uzaktan çalışılabilecek imkânları arttırın ya da diğer şehirlere yatırım yapın ki insanlar her yerde iş bulabilsin. İmkânları mümkün olduğunca homojen dağıtın, üretimi arttırın, istihdam sağlayın. Bir şeyler yapın artık! Gençlere sahip çıkın.
Diyelim ki başka bir şehirde iş buldunuz, tamam, çok güzel. Peki, nasıl gideceksiniz? Birçok şehirde sınırlar kapalı, açık olanlar var ama otobüslerin bilet fiyatları neredeyse uçak bileti fiyatına satılıyormuş. Zar zor iş bulmuşsun, gitsen bir dert, gitmesen ayrı dert.
Neyse… Biraz da güzel şeylerden bahsedeyim. Bu dönemde ihtiyaç sahiplerinin yüklerini biraz olsun hafifletmek için Ankara Belediyesi ‘6 Milyon Tek Yürek Bayram Etsin’ kampanyasını başlattı. Su faturalarının ödenmesi, toplu taşıma kartına para yüklemesi, korona döneminde işini kapatmak zorunda kalmışlara nakit yardımı ve ihtiyacı olan vatandaşlara iftarlık göndermek için internet üzerinden bir uygulama yapılıyor. İstanbul ve İzmir Belediyeleri de ‘Askıda Fatura’ uygulamasını başlattı. Yani imkânı olan, olmayana veriyor ve kimse kimseyi görmüyor. Çok güzel bir yardımlaşma ve iyilik örneği.
Ayrıca sanatseverlere güzel bir haberim var. İstanbul Şehir Tiyatroları Pazar günleri Youtube hesabından daha önceden sahnelenmiş oyunlardan birini gösteriyor, Instagram hesabında da söyleşiler yapılıyor. Kaçırmayın derim.
Peki, özel tiyatroların durumu ne olacak, merak içindeyim. Zaten zar zor işletilen kurumlar. Umarım bir çözüm bulunur.
Herkese sağlıklı günler.
Umutsuzluğa kapılmak yok. Güzel günler gelecek.
Paylaş