Paylaş
Kendinizden Bahseder misiniz?
İstanbul’da doğdum. Bale, şan, tiyatro ve Türk müziği eğitimleri aldım. İstanbul Şehir Tiyatrosunda 26 yıl görev aldıktan sonra İstanbul Kumpanyasını 2012 yılında kurdum. İstanbul Kumpanyasında bu sezon 9 çocuk oyunu ve 2 yetişkin oyunu var. Çocuklar ve yetişkinler için tiyatro eğitimlerimiz devam edecek.
Şu anda ‘’Her Yerde Sen’’ adlı bir dizi projesinin içindeyim.
İstanbul Kumpanyasında bu sezon hangi oyunlar, kurslar, etkinlikler var?
Geçen sezonlardan halen ısrarla istenen çocuk oyunlarımız devam ediyor. Bu sezonda Keloğlan ve Ceylan, Mutluluk Çiçeği, Iz Bız Cız, Aslan ile Fare, Kutup Macerası, Çiftlikte Patırtı, Kaplumbağa ile Tavşan, Karga ile Tilki oyunlarımız sezonda seyircisiyle buluşmak için sabırsızlanıyor. Varyemez adlı yetişkin oyunumuz devam edecek. Yeni yetişkin oyunumuz sürprizli ve çok ses getirecek. Paraya Hayır, Flavia Coste’nin bir oyunu olacak. Biz provadayız.
Tiyatroda çocuklara yönelik birçok çalışmanız oldu, yazdığınız oyunlar da var. Biraz anlatır mısınız, neler yaptınız bu konuda?
Şehir Tiyatrolarında oyuncu olarak görevim başladığında, çocuk kursiyerleri eğitimciliği de başladı. Çocuk oyunları ve çocuklara yönelik oyunları incelemek, yazmak ve oyunlaştırmak ve çocuk eğitimi hep birlikte yürüdü. Müjdat Gezen Tiyatrosunda da bir dönem çocuk tiyatrosunda genel sanat yönetmenliğinden sorumluydum. Işıltı Kumpanyası, Sihirli Pastalar ve Mutluluk Çiçeği oyunlarını koymuştum. Yıldız Çalan Kurbağa, Deniz Kızı Lulu ile Blu Glu, Mutluluk Çiçeği oyunlarını yazdım. Yönettiğim oyunlar daha fazla tabi. Özel tiyatroda bir sürü işleri üstlenmek zorunda kalıyorsunuz. Oyunların dekor tasarım, kostüm tasarımı ve koreografisi de benim sorumluluğumda.
Çocuklara yönelik tiyatro oyunlarının, drama eğitimlerinin çocuklara ne gibi katkıları oluyor sizce?
Drama çalışmaları hayata hazırlıyor, ilişkilerini kuvvetlendiriyor, kendilerini tanıma fırsatları oluyor, konuşmayı ve dinlemeyi öğreniyorlar. Tabi ki hayatlarına keyiflenmeyi de katarak... Bilinçleri açılıyor ve merak etmeyi öğreniyorlar, algıları açılıyor, birey olduklarının bilincine varıyorlar. Tabi bu eğitimlerde eğlenerek öğrenmelerini sağlamak amaç.
‘Her Yerde Sen’ dizisinden bahseder misiniz, karakteriniz nasıl biri? Set ortamı nasıl? Dizi nerede çekiliyor? Kış sezonunda devam edecek mi?
Keyifli bir dizi. Oynadığım karakter Firuze çok renkli bir karakter. Organizasyon kabiliyeti fazla, otoriter, abartılı giyimi ile gösterişi seven, şen şakrak, evlenmemiş, aynı zamanda yaşlı olmayı kabullenemeyen bir kişilik. Reytinglerin yüksek oluşu uzun soluklu olacağını gösteriyor. Set ortamı samimi ve saygı çerçevesinde devam ediyor. Zekeriyaköy, Yeniköy, Ataşehir ve İstanbul’un birçok semtinde çekimler sürüyor.
Oynayacağınız karakterlere nasıl hazırlanıyorsunuz? Kullandığınız oyunculuk metotları veya kendinize göre bulduğunuz yöntemler var mı?
Okuduğumuz metinlerde hep karaktere yönelik değerlendiriyorsun. Direk sizin ağzınızdan çıkan sözlerle veya diğer karakterlerin sizin için söyledikleriyle çok alakalı bir durum. Kendinizi bulmaya başlıyorsunuz ve öyle bir karakterin oturmasından yürümesine, saçından kıyafetine, neye gülüp ağladığına kadar tavırları zaten belirmeye başlıyor. Nasıl davranmayacağı zaten öne çıkıyor. O bakış açısı varsa ortaya güzel bir oyun çıkabilir. Tiyatronun işlemesinden de haberdar olması gerekir tabi.
‘Bizimkiler’ dizisinde oynamıştınız. Türk televizyon tarihinin en uzun süren dizilerinden biri ve hala karakterler, replikler seyircilerin hafızasında. Günümüz dizileri çok uzun soluklu olamıyor. Bu işin sırrı var mı?
Bizimkiler dizisinde oyuncu olmam büyük şans. Dönemin ve Türk tiyatrosunun en güçlü isimleriyle bir arada olmak tabi ki çok şey kattı bana. Yapım ve yönetimde de Umur Bugay gibi kendi de sanatçı bir isim vardı. Yönetmenimiz Yalçın Yelence ile beraber çok güzel işlere imza attılar. Yazarlar deseniz hepsi sanatçı kişilikleri güçlü isimlerdi. Dizinin sırrı bence gündemi takip edip samimi bir şekilde hayatla bağının devam etmesiydi. Konu zaten hayatın ta kendisiydi.
Yıllardır oyunculuk yapıyorsunuz, tiyatro kurmuşsunuz, yazdığınız oyunlar var, kurs da veriyorsunuz. Tiyatroda, televizyonda ve sinemada ne gibi değişimlerin, yeniliklerin olmasını isterdiniz?
Son yıllarda özel tiyatrolar bu kadar zorluklara karşı çoğaldı ve sanat kalitesi de arttı. Seyircisi de arttı. İmkânsızlık ve sıkıntılar hep yaratıcılığa yaramıştır zaten. Sahne sıkıntısı, vergiler çok fena, kostüm ve dekor vs. Devlet destek veriyor ama gerçekten yeterli değil. İnşallah daha iyileştirilir. Tabi dizi sürelerinin daha kısa olması oyuncusundan tüm emek sarf edenlere kadar herkesi mutlu eder.
Türk tiyatrosunda yeni oyun yazarlarının artması için neler yapılabilir?
Oyun yazarları kendilerine zor yer açabiliyorlar ama her alanda olduğu gibi artık çoğaldık. Çok iyi olma zorunluluğu var. Oyun yazarının çok iyi oyuncu ve çok iyi yönetmen olması, bir de edebi dilinin güçlü olması gerekiyor bence. Bunun yanı sıra bir de kültür araştırması varsa ve yaşanmışlıkları takip edebilmişse empati tarafı güçlü ve psikolojik ve pedagojik donanımı varsa, tabi öne çıkabiliyor.
Oyunculuk yapmak isteyen pek çok kişi var. Sizce gençler nasıl bir yol izlemeliler?
Gençler kendilerini çok geliştirmeli, çok okumalı, çok izlemeli, hayatın içinde olmalı. Beden ve ruh sağlıklarına dikkat etmeli. Tabi ki önce insan nüvesini en yüksek seviyeye çekmeli. Konservatuar okuyabilen okusun. Okumadan da kendini geliştiren alaylı tabir ettiğimiz bir sürü değerlerimiz var. Tiyatroda çalışmak, sahneye çıkmak pratik kazandırır, işleyişi kavratır ve güç kazandırır tabi çok önemli. Kendi seslerini duymak, bedenleri tanımak için tiyatro yapmak şart. Cast ajansları artık işin içinde, dünyada da bu yolla iş bulunabildiği için gerekli kurumlar.
Ece Demircan
Twitter: https://twitter.com/ece_demircann
Paylaş