Paylaş
Cilt yaşlanmasında genetik faktörler elbette çok önemli. Bununla birlikte maruz kaldığımız dış faktörler yani güneş ışınları, sigara, çevre kirliliği, stres derimizde hergün küçük ve üstüste eklenen hasarlar oluşturur. Deri hücrelerinde bunlara bağlı oluşan bozulmaları önlemek için, bu hücrelerimizde tamir sağlayacak birşeyler yapılmalı. En üst tabakadan en alt tabakaya doğru düşünecek olursak; dış faktörlere en çok maruz kalan epidermiste kuruluk, kabalaşma, gözenekler, lekeler gibi hasarlar oluşuyor. Terleme ve sık tekrarladığımız güneş kremleri gözeneklerde genişleme ve tıkanma yapabiliyor. Bir de gün boyu maske takmak zorunda olduğumuzdan cildimiz ferahlığa hasret kalıyor. Bunun için öncelikle iyi bir temizleyici ürün serisi kullanılmalı. Arındırıcı bir yıkama jeli ile iyice masaj yapılarak yıkanan ve bolca durulanan cildimize gözenek sıkıştırıcı bir tonik sabah ve akşam uygulanmalı. Ancak fırça veya kese türü tahriş edici, sürtünme ile cildi yıpratan yıkamalar yapmaktan kaçınmak daha doğru olur. Gözenekleri arındıran ve sıkılaştıran maskelerden de haftada 1 faydalanabilirsiniz. Seçeceğiniz markaların tıbbi kozmetik olarak nitelenen ürün gruplarından olması daha güvenilir ve etkili olabilir.
Ardından, cilt tipinize uygun olarak ürün kullanımına geçiyoruz. Kuru ciltlerde nem vermek ve hücreleri canlandırmak için hyaluronik asit serumlar, C vitamini ve antioksidan içerikli kremler; karma veya yağlı, gözenek ve akneye meyilli ciltler için salisilik asitli ve AHA’lı ürünler; lekeler için ise özel açıcı içerikli kremler ve serumlar kullanılmalı. Kuru ve hassas ciltler özel kızarıklık serilerini tercih edebilirler.
Güneş koruyucular olmazsa olmazımız; hem de yaz kış uygulanmalı ve günde birkaç kez tekrar edilmeli. İnce dokulu, yağsız, gözenekleri tıkamayan, kimyasal veya mineral filtreli ürünler tercihe bağlı olarak fondöten renginde seçilebilir ve böylece günlük kullanımı size daha cazip gelebilir çünkü hem makyaj için oldukça iyi bir baz oluşturuyor hem de lekeleri kapatıyor.
Tıbbi koşullarda yapılan işlemlerden meyve asitli yüzeysel peeling uygulamaları epidermal hasarı tamir eden ve cildinizi pırıl pırıl parlatacak olan işlemlerdir. Özellikle yazın kabalaşan, kuru bir tabakayla kapalanan üst deriyi yeniler.
Derinin biraz daha alt katmanı olan dermiste, 30’lu yaşalardan sonra yine iç ve dış faktörlerle, özellikle de birikici güneş hasarı ile kolajen üretimi ve elastik doku yenilenmesi zamanla azalıp renk hücrelerinin fonksiyonları bozulur. Ciltte ince kırışıklıklar, derin çizgiler, lekeler, elastikiyet kaybı belirmeye başlar. Dermal hasarı gidermek için tercih edilebilecek çok çeşitli tıbbi işlemler de mevcut. Mezoterapi, derideki hasarı gidermek üzere dermise vitamin kokteyli, antioksidan, yenileyici, sıkılaştırıcı çeşitli içeriklerin çok küçük iğnelerle enjekte edilmesidir. Hücreler, ihtiyaç duydukları bu maddeleri bu şekilde aldığı zaman hızla tamir olur, sıkılaşır, parlar, izler ve lekelerde iyileşme gözlenir. Böylece güneşin ultraviole ışınlarından oluşan hücre hasarı düzelir ve antiaging etki sağlanır.
Derideki hasarı gidermede kendi hücrelerimizden faydalandığımız PRP, kendi kanımızdan büyüme faktörlerinin ayrıştırılıp deriye yine küçük iğnelerle enjekte edilmesidir. Kırışıklarda azalma, ciltte sıkılık ve parlaklık, leke ve izlerin giderilmesinde tercih edilir. Mezoterapi, PRP tedavileri sadece deri değil saç hücrelerini de uyardığı için, saç dökülmelerinde ve mevsimsel yıpranmalarda da sıkça uygulanan işlemlerdir. Deniz, güneş ve kimyasal işlemlerden hasar gören saçlarınızın parlaklık ve dolgunluk kazanmasını da sağlar.
Yapılan araştırmalar kadınların aynaya baktıklarında dinlenmiş, sağlıklı, aydınlık ve yaz mevsimi gibi enerjik görünmek istediklerini vurguluyor. İfade bozulmadan çekici olmak istediklerini gösteriyor. Burada da dolgu ve botoks uygulamaları devreye giriyor. Dolgu uygulamaları, yüzünüzde sarkan, boşalan alanları ve kırışıklıkları doldurarak çok hızlı bir şekilde yılları geri sarmakta en önemli yardımcımızdır. Yazın yapılmasında da herhangi bir sakınca yoktur. Dolgun dudaklar, diri bir yüz ovali ile yaza yakışır bir görüntüye kavuşabilirsiniz. Botulinum toksin yani botoks ise yaz mevsiminin en sık uygulanan, en favori işlemlerindendir. Özellikle güneşte aşırı mimik yapan ama çizgilerinin derinleşmesini tercih etmeyenler için; alın, kaş ortası, göz çevresinde kasların hareketi ile oluşan mimik kırışıklıkları durdurarak o bölgedeki hasarın tamir olmasını sağlar. Tüm bu işlemler tek başlarına veya kombine olarak uygulanabilir. Cildinizin neye ihtiyacı olduğu ile ilgili görüşüp yazın oluşabilecek hasarı en iyi şekilde giderebilecek işlemleri, seans sayıları ve aralıklarını, kullanılacak ürünleri size özel bir programla oluşturup yaz bitmeden cildinizi birlikte canlandıralım.
Paylaş