Paylaş
Güneşin yaydığı Ultraviyole B derinin yüzeysel katmanlarına ve Ultraviyole A ışınları derinin derin katmanlarına ulaşır. Bunun sonucunda derideki renk hücreleri uyarılır ve bronzlaşırız. Ancak bazen çil şeklinde veya bazen öbekler halinde ağ yapısını andıran bozuk bir pigmentasyon gelişir. Bu renk değişiklikleri genelikle oldukça inatçıdır çünkü renk hücrelerinin bir kez uyarılması onların yıllarca bozuk çalışmasına sebep olabilir.
Güneşten korunmak, leke açıcı kremler kullanmak, lazerle ve leke açıcı özel karışımların enjeksiyonlarıyla tedaviyi devam ettirmek leke tedavilerinin ana şeması olarak özetlenebilir. Bunlara sırasıyla bir göz atalım
Güneşten korunmak tabii ki hem öncelikli olarak lekelerin oluşmasını önlemek hem de mevcut lekelerin giderek koyulaşmasına engel olmak için kullanmamız gereken ilk seçenek. Bunun için seçebileceğiniz iki türlü içerik vardır. Birincisi kimyasal filtreli, ikincisi mineral filtreleli ürünler. Kimyasal filtreli ürünler güneş ışınlarını emerek, mineral filtreli ürünler ise ışınları yansıtarak ve deriye ulaşmasını bir bariyer gibi engelleyerek etki gösterir.
Eczanede satılan kalitesi yüksek ürünleri tercih etmek önemlidir. Güneş koruyucu kremlerin etkisi birkaç saat içinde azaldığı için duruma göre 2-4 saat aralıkla tekrarlanmalıdır. Tüm yüze göz çevresi dahil olacak şekilde sürülmelidir. Seçeceğiniz kremin yağsız olmasına özellikle dikkat edin ki gözenekleriniz tıkanmasın. Eğer çok şiddetli ve inatçı bir lekeniz varsa vücudunuzu da güneşten korumalısınız çünkü derinin herhangi bir kısmına bronzlaşma uyarısı geldiği zaman yüzünüzü korusanız bile salgılanan hormonlar özellikle melasma türü lekelerinizi arttırmaya devam edecektir. Güneş kremine ek olarak şapka kullanmak da korumayı daha güçlendirir.
Sadece dışarıda değil içeri ortamda da güneş koruyucu sürülmelidir çünkü ekran ışıkları ve floresan ışıklardan da lekeler artabilmektedir. Lekelerin tedavisinde tıbbi kozmetikler ve reçeteli ilaç karışımları kullanılabilmektedir. Melanin yapımını önleyen veya azaltan pek çok içerik vardır. Arbutin, kojik asit, glabridin, niasinamid, C vitamini, A vitamini, glikolik asit, fitik asit... gibi çokça içerik arasından size en uygun olacak tedaviyi Dermatoloji uzmanı doktorunuzun önerisine göre kullanmanız daha doğru olacaktır. Ancak buradaki en önemli nokta leke tedavilerinin uzun süre kullanılması gerektiğidir. 6 ay ile 2 yıl arasında süre ile bu tedavilerin uygun şekilde planlanması ve devamı gerekir.
Yukarıda saydığım etken maddelerin çeşitli karışımlarını içeren tıbbi peeling ve Mezoterapi enjeksiyonları leke tedavilerinin destekleyicisi olarak belli aralıklarla seanslar halinde yapılmalıdır. Hangi cilt tipine hangi tedavi protokolünün uygun olduğunu dermatoloji uzmanı doktorunuzla görüşebilirsiniz. Leke tedavilerinde en önemli yeri tutan bir diğer uygulama ise lazer ile leke tedavisi uygulamalarıdır.
Farklı teknolojilerdeki cihazlarla yapılan lazer tedavileri güneş çilleri ve melasma tedavisinde başarılı sonuçlar almamızı sağlamaktadır. Lekenin tipine, yerleşim yerine, mevsime göre planlama yapılırsa, doğru bir reçete ve diğer tıbbi işlemler ile kombine edilirse daha başarılı sonuçlar alınır. Tüm bunlara ek olarak metabolizmamızın dengeli çalışabileceği bir beslenme şekli, hamam gibi aşırı sıcak ortamlardan kaçınmak ve stres yaratan faktörlerin azaltılması da leke tedavisinin içten dışa bütünsel olarak daha başarılı olmasına yardımcı olacaktır.
Paylaş