Paylaş
Pek çok kas -iskelet sistemi hastalığında ve romatolojik hastalıklarda hekim tarafından uygun görülen ilaç veya ilaç kombinasyonlarının ağız yoluyla kullanılmak yerine direkt olarak ağrılı veya sorunlu bölgeye uygulanan tedavi yöntemleridir.
Enjeksiyon uygulamalarının avantajları nelerdir?
Direkt sorunlu bölgeye uygulamam yapıldığı için hızlı etkinlik oluşmaktadır. Tedaviye yanıt çok daha erken başlamaktadır.
Ağrılı-spazmotik-sorunlu bölgeye uygulama sonrası etkinlik oral yoldan alınan ilaçlarla kıyaslandığında çok daha yüksektir.
Oral yoldan alınan ilaçların sindirim sistemi, karaciğer ve böbrek fonksiyonları üzerine yan etki potansiyeli olabilir. Lokal enjeksiyon uygulamaları ile bu yan etki potansiyeli oldukça yüksek oranda ortadan kalkmaktadır.
Enjeksiyonlar hangi vücut alanlarına uygulanabilmektedir?
Enjeksiyonlar kas içi, cilt altı, eklem içi alanlara uygulanabilmektedir.
Günümüzde bölgesel olarak enjeksiyon yoluyla kullanılan ilaçların en önemlileri nelerdir?
Günümüzde bölgesel olarak en sık kullanılan ilaçlar lokal anestezik maddeler ve kortizondur. Bu iki temel ilaç ayrı ayrı ya da kombinasyon şeklinde uygulanabilmektedir.
Ek olarak ; Hyaluronik asit, Kortizon olmayan antienflamatuar ajanlar, kas gevşetici ilaçlar, nöralterapi enjeksiyonları, ozon enjeksiyonları, kuru iğneleme teknikleri da farklı amaçlarla pek çok kas iskelet sistemi hastalığı tedavisinde aktif olarak kullanılmaktadır.
Hangi durumlarda hastaya enjeksiyon uygulaması yapılmaz?
Hastanın reddetmesi
Lokal enfeksiyon
Dermatolojik hastalık
Tümör
Allerji
Ciddi koagülasyon bozuklukları
İnstabil eklem
Septik artrit/şüphesi
Kırığa sekonder travmatik artrit gibi sorunlar varsa enjeksiyon uygulanmaz.
Enjeksiyonlar hangi hastalıkların tedavisinde uygulanabilmektedir?
Omuz ağrısına sebebiyet veren tendinit, omuz kireçlenmesi ,omuz çevresi kas yırtıkları, donuk omuz varlığında, el ve ayaktaki ağrılı sendromlar, tetik parmak, topuk dikeni, fibromiyalji, boyun ve sırt bölgesinde ve diğer tüm vücut bölgelerinde tetik ağrılı noktalarla seyreden miyofasyal ağrı sendromu, tendinit, lateral epikondilit dediğimiz tensiçi dirseği , medial epikondilit dediğimiz golfçü dirseği, karpal tünel sendromu, bel ve boyundaki fıtıklar, kas spazmları ve kalça eklem rahatsızlıklarında, eklem kireçlenmelerinde, diz, ayak bileği ve parmak eklem rahatsızlıklarında kortizonlu ilaçlardan yararlanmak mümkündür. Romatizmal hastalıkların akut dönemlerinde eklem içine de kortizon enjeksiyonları yapılabilir; ancak bu tedavi yönteminde vazgeçilemez bazı şartlar vardır.
1- Bu işin uzmanı ve deneyimli bir hekim tarafından yapılmalıdır.
2- Steril şartlara dikkat edilmelidir.
3- Eklemdeki hastalığın mikrobik olmadığı kesinlikle bilinmelidir.
4- 1 veya 2 kez yapıldığı halde istenen sonuç alınamıyorsa tekrar edilmemelidir.
5- En sık görülen diz ağrısı nedenlerinden diz artrozunda yani kireçlenmesinde, erken dönemde yapılmamalıdır.
6- Eklem içindeki veya çevresindeki yapılarda yırtık şüphesi varsa yapılmamalıdır.
Bu koşullara uyulduğu takdirde eklem içine veya eklem çevresine yapılan kortizon enjeksiyonları çok etkili bir tedavi yöntemi olup, diğer ilaçlarla ve fizik tedavi yöntemleriyle birlikte uygulanabilir.
Diğer enjeksiyonlar;
Hyaluronik asit enjeksiyonları; özellikle kireçlenme olan ekleme uygulanan kaybolan eklem sıvısının yerine konması esasına dayananan ve sıvının kaybına bağlı her iki eklem yüzeyinde gelişen kıkırdak hasarının kötüye gidişatının engellemek amacı ile uygulanan, horoz ibiğinden yapılan veya sentetik olark elde edilen Hyaluronik asit etken maddeli ilaçların eklem içine enjekte edilmesi yöntemidir. Uygulanan preparata göre ve kireçlenmenin şiddetine göre uygulama sıklığı değişkenlik göstermektedir.
Kuru iğne tedavisi; ağrılı noktalara, herhangi bir ilaç vermeden yalnızca iğne batırılarak yapılan bir tedavi yöntemidir. Amaç o bölgedeki ağrılı sinir uçlarının hassasiyetini azaltmak ve ağrı iletimini engellemektir. İlaç enjekte edilmediğin ilaçlara bağlı herhangi bir yan etki söz konusu değildir. Diğer tedavilerle ve fizik tedavi yöntemleriyle birlikte kullanılmasında hiçbir sakınca yoktur. Başta fibromiyalji olmak üzere, bel ve boyun fıtıklarında, ağrılı kas spazmlarında, ağrılı eklem hastalıklarının tedavisinde etkili olan bir tedavi yöntemidir.
Nöralterapi:Nöralterapi yöntemi ile ; belirli oranlarda lokal anestezi ve tuzlu su karışımının belirlenen bölgelere uygulanarak otonom sinir sistemini etkilemek ve bu sayede vücudun kendini iyileştirme fonksiyonunu devreye sokmak hedeflenmektedir.
Nöral terapi lokal anestezik madde kullanılarak yapılan otonom sinir sitemini düzenleme tedavisidir. Nöral terapide kesinlikle kortizonlu ilaçlar kullanılmaz. Amaç çeşitli alanlarda bozulmuş olan yapıların normale döndürülmesidir ve uzun süreli iyileşme sağlanır. Nöral terapide ağrıya neden olan sebepler ortadan kaldırıldığı için vücudun kendini yenileme sistemi devreye girer. Böylelikle fonksiyonlarda düzelme ve normale dönme sağlanır. Tedavi seanslar halinde yapılmaktadır. Haftada 1-2 seans uygulanabilir. Her iki seans arasında en az 3 gün olmalıdır. Ancak aralıklı olarak da yapılabilir. Tedavi hastaya göre değişmektedir.
Nöral terapi bu rahatsızlıklara iyi geliyor;
Herhangi bir yan etkisi bulunmayan ve ilaç kullanımı gerektirmeyen yöntem, birçok hastalık için uygulanabiliyor.
Baş ve boyun ağrıları
Bölgesel kas-iskelet sistemi ağrısı
Fibromiyalji sendromu
Bel- sırt ağrısı ve fıtıkları
Boyun fıtıkları
Omurga kireçlenmeleri
Karpal tunel sendromu
Dirseklerdeki kronik ağrılar
Diz ve omuz ağrısı
Tendinit ve bursit tabloları
Spor yaralanmaları
Proloterapi: Zayıflamış ve gücünü kaybetmiş tendon, bağ dokusu ve eklemlere hücre ve doku yenileyici ve tahriş edici maddelerin enjeksiyonu ile bu dokularda yenilene etkisi oluşturarak bu dokuların yenilenmesini ve eski gücüne kavuşmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir. Bunu takiben eklem, tendon, ligament ve kas ağrıları tedavi edilir. Ağrılı bölge çevresine yapılan bu tedavi şeklinin de deneyimli hekimler tarafından uygulanması gerekir. En çok uygulandığı durumların başında kronik romatizmal hastalıklar, bel-boyun ağrıları, kas spazmları ve fibromiyalji gibi ağrılı rahatsızlıklar gelir.
Proloterapinin uygulandığı alanlar;
Eklem kireçlenmeleri
Bel boyun sırt ağrıları
Bel boyun sırt kireçlenme ve fıtıkları
Diz ağrıları
Omuz ağrıları
Topuk Dikeni
Dirsek ağrıları
Ozon enjeksiyonları:
Ozon, doğada bulunan, üç oksijen atomundan oluşan, renksiz, karakteristik keskin kokusu olan, kararsız bir gaz molekülüdür. Güçlü oksidatif özelliği olan ozonun kendisi bir oksijen radikali değildir. Serbest oksijen radikallerini nötralizie eden anti-oksidan enzim sistemini aktive ederek antioksidan etki gösterir. Medikal ozon %95 oksijen ve %5 ozon şeklinde kullanılmaktadır ve yarılanma ömrü 45 dk dır.
Ozonun etkileri nelerdir?
1. Antibakteriyel, antiviral ve antifungaldir. Dolayısyla pekçok mikroorganizmaya bağlı gelişen enfeksiyon tablosunda tedavi edicidir.
2. Kanın oksijen taşıma fonksiyonunda olumlu etkisi vardır.
3. Antioksidan sisitemin aktivasyonunu sağlar.
4. Dolaşımın artmasını ve dokuların daha iyi kanlanmasını sağlar.
5. Kanın akışkanlığını arttırır.
6. Analjezik yani ağrı kesici etkisi vardır.
7. Detoksifikasyon sağlar yani organizmanın kendini zararlı maddelerden temizlenmesini sağlar.
8. Kan hücre yapımını hızlandırır.
9. Bağışıklık sisitemini kuvvetlendirir.
10. Romatizmal hastalıkların aktivasyonunu baskılar.
Hangi hastalıklarda kullanılır?
Diyabet (Şeker Hastalığı), Hipertansiyon ve Kronik Hepatit B, C , Alerji ve Alerjik Astım tedavisinde başarılı sonuçlar sağlayan Ozon tedavisi, hücre yenilenmesini hızlandırdığı için eklem ağrıları ve kireçlenmeler, bel ve boyun fıtıkları, fibromiyalji gibi rahatsızlıkların tedavisinde çok aktif olarak uygulanmaktadır. Bu tedavi ile eklemlerde yer alan kıkırdak dokular hızlı bir iyileşme sürecine girer, kan dolaşımı hızlanır, hücrelerin salgıladığı iyileştirici enzimler ile hastalıklı hücreler iyileşme sürecine girer.
Ozon tedavisinin kullanıldığı diğer alanlar
Kronik yorgunluk sendromu, myofasyal ağrı sendromu, ağrılı kas spazmları, omuz çevresi kas yırtıkları, dizde menisküs hasar.
Paylaş