Aldanmayı Sindiren Kadınların Gerçek Korkuları

Çoğu kadın aldatılmayı kabul etmeyeceğini dile getirmek konusunda dirense de, işin aslı hiç de öyle değil... Yapılan araştırmalarda, aldatma ve aldatılma nedeniyle biten ilişkiler olduğu kadar bu durumu kabul edenlerde bir hayli fazla... Özellikle evli olan ve hatta çalışan sayısız kadının aldatılmayı kabul ettiği görülüyor. Peki, bir kadın aldatılmayı neden kabul eder? Kadınların aldatılmayı görmezden gelmesinin nedenleri nelerdir?

KADINLARIN GENEL GEÇER ALDANMA NEDENLERİ NELERDİR?

Kadınların aldatılmayı kabullenmesinin altında yatan sebeplerin en başında eşlerine olan deli divane aşkları gelmez elbette. En gerçekçi sebeplerden biri erkek partnerin çok güzel bir mal varlığına sahip olmasıdır. Akıllı kadın ömür boyunca rahat bir yaşamı garantilediğinden aldanmak ya da aldatılmak pek de önemli değildir. Bu hem çalışan hem de çalışmayan kadınlar içinde genel olarak aynıdır. Bu konuya farklı bir pencereden baktığımızda, yani çalışmayan ve baba evine dönmek istemeyen bir kadını ele aldığımızda da, durum yine aynıdır. Çocuğu olan pek çok kadın ise aldanmayı en başta aile birlikleri bölünmesin diye kabul etmektedir. Kendinden çok çocuğunun bölünmüş bir ailede büyümesini istemeyen kadın, boşanmanın çarpık aile tablosu yaratacağına inanmakta ve aldatılmayı kabul etmektedir. Böyle bakıldığında, her ne kadar kadınların aldatılmayı türlü nedenlerden dolayı kabul etmek zorunda kaldığı izlenimi ortaya çıksa da, bunun çıkarsal bir sonuç olduğu görülmektedir. Psikolojik olarak ise “Bütün erkekler aldatır, erkek dediğin aldatır, aldatmayan erkek yok” düşüncelerinden dolayı kabullenmek oldukça kolaydır. Zaten aldatmanın erkek psikolojisi ve aldatmanın kadın psikolojisi arasındaki en önemli tepkisel farkta budur. En başa döndüğümüzde ise “Partnerine aşık olan bir kadın, aldatılmayı kabul etmeyecek belki de tek kadındır” diyebiliriz.

ALDATMAYA POLİTİK YAKLAŞAN KADINLARIN SIRRI NEDİR?

Alışkanlıklar, edinilmiş davranışlar, öğrenilmiş yaşam biçimi, tanımak için harcanmış zaman, yıllarca uğraşılıp kurulmuş bir düzen, birlikte gidilen sosyal ortamlar, ortak arkadaşlar, ortak eşyalar, tat alınan cinsellik, uyum ve dahası… Kadınların partnerin ve ilişkinin tutsağı olmaya yetecek kadar sebepleri vardır. Bunun dışında, özellikle ortada yapılmış bir hata olduğunun farkında olsa da, hata yaptığını kabul edemeyen kadınlar, yenilgiye uğradıkları izlenimi yaratmamak için ne evliliklerini bitirmeyi göze alırlar ne de eşlerinin kendilerini aldatabilecekleri ihtimalini kabul ederler. Bu tip politik düşünen kadınların bir o kadar da cesaretli olduklarının altını çizmek gerekiyor. Erkeklere ve daha önce bahsettiğimiz tipik kadın örneklerine nazaran bu kadınlar dedektiflik yapmaktan hiç çekinmezler… Fakat yinede, bu tip güçlü kadınlar için olup biten her şey, ellerinde ne kadar kanıt olursa olsun, birer varsayımdan ibaret olmaya devam eder. Bunu yapmaktan gocunmayacakları gibi üstelik görmezden gelmeyi hatta hiç yaşanmamış gibi kabul etmeyi çok iyi bilirler. Bizim, “kadınların iktidar kesimi” olarak adlandırmayı tercih ettiğimiz bu güçlü kadınlar da aynı, gündemimizde bir hayli yer alan olaylar ve yaklaşan seçimler hakkında yapılan “gidicidir” ya da “kalıcıdır” yorumlarının karşısında desteklenmekten vazgeçilmeyeceğini bildiğimiz iktidar gibidir. Aldatıldığını bilen hatta aldatıldığı yakın çevre tarafından bile bilinen kadının her şeyi görmezden gelmesi şaşırtıcı ama gerçektir. Bu tip kadınlar yenilgiyi kabul etmeyen, sahip olduğunu kaptırmamak için mücadele vermekten yılmayan ve hatta aldatan eşine daha sıkı sarılan politik kadınlardır. Çünkü bu kadınların umutları, duyguları, idealleri ve inançları vardır. Aldatma hikâyesini baştan sona kanıtlarıyla birlikte partnerinin önüne serip, partnerinin yanında ve arkasında olmaktan vazgeçmeyen bu kategoride yer alan kadınlardan ve yaşadıkları ilişkilerden korkulur doğrusu…

PSİKOTERAPİST DR.CEM KEÇE

https://www.instagram.com/drcemkece/